Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Burda hiç kış olmuyor! En fazla rüzgar esiyor, azıcık üşüyorsunuz ama sonra güneşin ve denizin cazibesi insanı çekiyor ve cup atlıyorsun dünyanın en doğal akvaryumuna....Neresi mi burası? Burası Sina yarımadasının güney ucunda bulunan Sharm El-Sheikh. İki tane koyu var, birisinin adı Sharm-El Maya diğerininki ise Na’ama. Sharm El- Sheikh Mısır’ın son dönemlerde en fazla popüler olan dalış mekanı. Dünyada P.A.D.İ sertifikasını ( Dalgıçlar için gerekli olan bir belgedir kendisi) alabileceğiniz en ucuz yer :) . Bakarsanız bir Marmaris kadar, hatta şehri gezerken “Kesin Marmaris’teyim” diyebilirsiniz. Sanki birileri mekanı görüp, gelecek vaad ettiğini anlayınca tatilcilere ne lazımsa yapıvermiş gibi. Gerçek gibi değil de, el yapımı şehir gibi burası. Maket gibi...Mısır’ın diğer bölgelerinde hissedilen tarih, yaşanmışlık hissi burada yok...Ama yine de kışın ortasında yazı yaşamak için görülmeye değer bir yer Sharm El-Sheikh.... Şehrin bir bölümü Las Vegas’tan hallice. İnanılmaz fazla kumarhane var. Etrafta her ırktan insan mevcut. Şehrin merkezi tam tatilci yeri...Sizi kazıklamaya çalışan satıcılar ( Özellikle Türkseniz en iyi avsınız çünkü “Ben de müslüm” diye peşinize düşüyorlar.), beyaz minik binalar, deniz, Ricky Martin’den Tarkan’a ve hatta ( Üzülerek belirtirim ki) Yalın’a kadar binbir dilden şarkının olduğu minicik bir kasaba. Tatilköyleri şehrin dışında.Her bütçeye uygun konaklama imkanı bulmanız mümkün. Ama bir tavsiye, mümkün olduğu kadar Türklerin işlettiği yerlere gidin. Çünkü hijyen bakımından Araplar pek gelişmiş değiller. ( Yakışıklılar evet, gözleri inanılmaz güzel, etkileyiciler ama pek temiz değiller. ) Benim kaldığım tatilköyü ( Magic Life Sharm El- Sheikh) gerçekten mükemmeldi. Odalar, yemekler ve deniz... ( Kilo alıp döndüm, evet! ) İlk kez bu kadar yakından gel-git gördüm. Deniz, sabah uyandığınızda yarıya kadar çekilmiş ve mercan kayalıklaır ortaya çıkmış oluyor. Öğlene doğru geri geliyor ve güneşin ışıkları altında, içinde binlerce renkli balıkla birlikte bir rüyaya dönüşüyor. Zaten işin en güzel kısmı suyun içi... Ekvator ikliminde bulunması sebebiyle hava sıcaklığı 21ºC ile 35ºC arasında değişiyor. Deniz suyu sıcaklığı ise kışın 18-21ºC, yazın ise 21-28°C civarında oluyor. Yani dört mevsim istediğiniz gibi yüzebiliyorsunuz. Ama akıntılara dikkat etmek lazım, çünkü inanılmaz sürüklüyor. Bendeniz sürüklendim, meğer tam gel-git zamanı girmişim denize. Dalmaktan korktum, çünkü 200-300 metre bileklerinizde olan ve girilmesi yasak bölgeden sonra ( İskele üzerinde yürüyorsunuz sadece) deniz birden 150 metre derinliğe ulaşıyor. Bu şu demek, karanlık bir uçurum. Ben, köpekbalığı olsun, vatos olsun korkarım. En temizi mercanların kenarında, sadece balıklara bakarak şnorkel ile azıcık gezinmek dedim, devam ettim. ( Kesinlikle o karanlık kısma bakmamaya çalıştım, yoksa size anlatacak hiçbirşey bulamazdım.) Ama benim gibi korkak değilseniz, eminim gördüklerimden fazlasının keyfini çıkarabilirsiniz. Gece hayatı sizin girişimciliğinize göre değişiyor. İster meydandaki nargilecilerde takılın, ister otelinizin içerisinde etrafı kesin, isterseniz şehirdeki kulüplerde takılın. Ama ne yaparsanız yapın daima cüzdanınızı, aldığınız para üstlerini kontrol edin. Ayrıca alışveriş yaparken mutlaka pazarlık edin. Her ne kadar Kahire’deki pazarlar kadar olmasa da burada da istenilen fiyatın yarısına düşürülebiliyor rakamlar. ( Not: Kahire’de 3/1’e düştüğünü göreceksiniz. ) İnsana düşününce eğlenceli geliyor değil mi ocak ortasında denize girip güneşlenmek. Bir fırsatını bulursanız mutlaka deneyin derim. Tabii İstanbul’a dönerken hava durumuna göre giyinin. Benim size anlatacak çokkkk heyecanlı hikayelerim yok Sharm El-Sheikh’ten; çünkü tüm gün yatıp aldığım muhteşem kitabı ( Şeytan’ın Atlıları, Bernard Cornwell) okudum, denize girdim ve uyudum. Kardeşime sorarsanız size şehirde kaç tane kız olduğunu, nerelerde “gezmek” gerektiğini daha detaylı anlatabilir :). Ben size sadece doğal güzelliklerden bahsedebilirim. Ve kargaşanın dışında hissettiğim huzurdan.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |