Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Sanki başarını kadehlerde kutlamak için yaratıldım ben. Bursa yetmedi, İstanbul gecelerinin de müdavimi oldum ben. Aslında hoş bir seda bırakmak isterdim gelip geçerken; ya da buruk bir veda...Belki de hüzünlü bir sonbaharda dalgalar kumsalı ninnisiyle öperken seni düşünmek en güzeliydi martı çığlıklarını dinlerken. Sanki acı çekmek için yaratıldım ben. Acı içime işledi, hüzün gözlerime! Bu ben miyim hohlanmış aynalarda sana bakarken ve sen bir deniz olup ummanına akarken ey ömrüm bittin işte, geldin geçtin! Kahpe gülüşler vurdu beni hep arkamdan! Bir türlü kıyamadım en yaşlı toteme; en sultan yıllarımı adadım kuşkusuz...Çok bekledim zifiri gecelerde uykusuz! Setler çekildi önüme taştan bir duvar!... Sanki içmek için yaratıldım ben. Gün oldu Marsilya'da alkol komasına girdim. Gün oldu Cannes'da barmaidler en yakın arkadaşlarım oldu. Gün oldu Paris'teki bulvar cafelerinin garsonları beni anladı; arkadaşlarım oldular, masama çifter kadeh Bordo şarabı getirdiler; biri senin içindi, biri benim! Aslında ben senin için yaratıldım; seni sevmek, seni övmek ve seni benden ayıran denizlere karşı sövmek! Mutluluk şarkıları hep uzaklarımdaydı! Beni en iyi anlayanlar barmenlerdi. Hep içkiler sundular bana, sevgi adınaydı bunlar, bir daha, bir daha hadi şerefe, işte yeni bir kokteyl, işte bir sek viski daha, 'bu nefis şarabın üretim yerini bilir misin' gibi bir sürü saçmalıktı benim gecelerim... Bir kokteyl de ben icad etmiştim, barmenlere ben öğretiyordum kokteylin içeriğini. Bir ölçek Rus votkası, iki ölçek nane likörü, bir ölçek cin ve bir ölçek vermut...Bu kokteyli barmenlere yaptırıp içerdim, sonra seninle konuşurdum otel odalarında, bazen yanımdaki bir gecelik yabancı aşklarıma adını sayıklardım sana sarılmışım gibi, seninle sevişiyor muşum gibi sevişirdim onlarla...Ne riyaydı bu Tanrım! Sanırım ben de benliğimi yitiriyordum ve her sarhoş gecenin sabahında kendime kızıyordum; yokluğuna kızıyordum, bu kalabalık kentlerde, bu insan çokluğunda içime atıp susuyordum. Ben turizm için yaratıldım aslında. Ya yılın en az yedi ayını geçirdiğim ve duvarlarında kimsesizliğimi oynadığım otel odalarının sarışın saçlarını anımsatan perdeleri? Rengini gözlerinden alan yeşil denizlerdi benim mutluluk sebebim. Her gün değişik bir deniz kasabasının sessiz koylarında sabahladığım ve çamın reçine kokusunu içime çekerek uyandığım gecelerin sayısını unuttum. Bazı yanımda bir kadın olurdu, sabah uyanıp da anımsamadığım, kimdi, neydi, aslında çok yanlış bir seçimdi; çoğunluk yabancı olurlardı, en çok da nedendir bilinmez, Fransız, İngiliz ve beyaz Ruslardan olurdu bu bir gecelik arkadaşlarım. Bu özgür, bu sınırsız ve barlarda alkol denizlerinde boğulduğum yalnız gecelerimin sırdaşıydı onlar. Bir gecelik tatil aşkları en güzeliydi, sana bir ömür verdim yetmedi mi? Artık arayışlarım tükendi. Sanki başarını kadehlerde kutlamak için yaratıldım ben. Bursa yetmedi, İstanbul gecelerinin de müdavimi oldum ben. Aslında hoş bir seda bırakmak isterdim gelip geçerken; ya da buruk bir veda...Belki de hüzünlü bir sonbaharda dalgalar kumsalı ninnisiyle öperken seni düşünmek en güzeliydi martı çığlıklarını dinlerken. Sanki arayışlar için yaratıldım ben. Arayışlarım tükendi, beni yitirdi. Ne varsa en güzel, en özel, gitti oldu el! Ve ben bittim artık, işte bu kadar... ERDEN ERKİN .................................................................... (SON SÖZ : Yukarıdaki öykünün önceki adı, "Şairin Ölümü"ydü. Gerçek bir yaşamöyküsüydü. Hayatta olmayan çok değerli bir şairin yoklukla geçen acı yaşamını ve ölümünü anlattım size. Bu şairin şu anda hayatta olan orta yaşın biraz üstünde bir oğlu var. Babasının acı yaşamının duyulmasını istemedi. Ben de çok sevdiğim bu şairin oğlu üzülmesin diye yazımı çektim ve yerine yukarıdaki benim "Bir Deniz Masalı" adlı eserimden bir kesit ekledim. )
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ERDEN ERKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |