..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlýþ sayýsýz þekillere girebilir, doðru ise yalnýz bir türlü olabilir. -Rouesseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > ömer kýrat




23 Mayýs 2005
Cairo Ýnternational Airport  
Kayýp O'nun peþinde

ömer kýrat


Birþey olacaksa olacaktýr, olmayacaksa olmayacaktýr. Olayýn arkasýndaki nedenlerin karmaþýklýðý, olayýn ardýnda bir "bilinç" olduðu anlamýna gelmez.


:BEBD:
Herþey, sýradan, sýcak bir Kahire sabahýyla baþladý. Aynen Güneþ Sistemimizin baþlangýcýnda olduðu gibi etrafta sadece toz bulutlarý
vardý. Zira normal fýrtýnalarýn vazgeçilmezi olan yaðmur bulutlarý buraya pek uðramadýðýndan olsa gerek, Doða Ana (ya da kocasý
Tanrý) fýrtýna yaratmak için bulut deðil, oralarda bolca bulunan kumlarý kullanmayý tercih etmiþti.
Kýzýlýmsý, sarýmsý toz bulutu tüm gücüyle, Kahire deki hayatý daha da çekilmez hale getirmeye çalýþýyordu. Burada yaþayanlar duruma alýþýktý. Buralý olmayanlara ise gelecekte de buralý olmamalarý için iyi bir neden veriyordu bu kum fýrtýnasý... Rüzgar, daha önce hiç olmadýðý kadar hýzlý esiyordu. Sanki birþeyler olacaðýný haber veriyordu. Gerçi bunu, açýk bulduðu her deliðe kum doldurarak yapýyordu ama bir kum fýrtýnasýnýn konuþabileceði tek lisan buydu. Eðer iki lisan bilse bu iþleri daha da zorlaþtýrýrdý. Çünkü kabul gören deðiþe göre; “Bir lisan bir kum fýrtýnasý, iki lisan kum çaðý(1)...”
Bu sýrada, kelimenin tam anlamýyla her þeyden habersiz insanoðlunun bilmediði, yabancý bir medeniyete ait uzay gemisi Dünya'ya yaklaþýyordu. Þekli, bilinen uzaylý gemilerininkinden farklýydý. Tabak þeklinde deðildi, bir tür hayvan figürüne (maymuna) benziyordu ve içindeki yaratýklar geminin dýþýný ýþýklandýrma konusunda isteksiz davranmýþtý.
Gemi, turistik geziler yapan bir firmaya aitti. Onu yaptýrdýklarý þirkete, özellikleriyle ilgili bilgi vermek için bir hologramik toplantý(2) düzenlemiþlerdi. Ama bu sýrada yakýnlarda meydana gelen Süper Nova nedeniyle baðlantý parazitliydi. Dolayýsýyla gemi inþaa þirketi yetkililerinin PRAMÝT sözcüðünü PRÝMAT olarak algýlamasý anlaþýlabilirdi. Fakat anlaþýlmaz olan, ortaya çýkan geminin yeni bir sanat akýmý baþlatmasý ve Guer-Nica37 gezegenindeki herþeyin hayvan figürü þeklinde imal edilmeye baþlanmasý olmuþtu. Bu olay, gezegenin "Stuation Comedy" adýný almasýna neden olacak kadar çok sayýda durum komikliklerine neden oldu. Elbette ki bu baþka bir hikâye...

Kadere inanýr mýsýnýz? Ya da onu, ona "tesadüf" diyecek kadar iyi mi tanýyorsunuz? Muhtemel olmayanlar veya ihtimaller, imkânlar ya da imkânsýzlýklar, olasýlýklar, mümkün olan/olmayan... Evren'in (Tanýmý gereði; "Herþeyi kapsayan þey"in) aslýnda tek bir "þey" olduðu ve dolayýsýyla onu anlamak için parçalara ayýrdýðýnýzda, iþleyiþini çözmenizin zorlaþtýðý ile ilgili felsefi düþünceleri bir yana, olup biten herþeyin aslýnda evrenin ömrü diyebileceðimiz bir zaman aralýðýnda yaþanan (bize göre aðýr çekimde yaþanan) tek bir oluþ olduðu þeklindeki mantýk yürütmeleri de öteki tarafa koyarsak, aslýnda varoluþun ne denli basit olduðu önümüze serilmiyor mu? Birþey olacaksa olacaktýr. Dolayýsýyla ihtimalinin ne denli düþük olduðu önemli deðildir. Bunun sadece, ihtimal düþüklüklerini, düþük ihtimalli þeyler yaratmayý seven bir Tanrý'nýn varlýðýna delil olarak göstermek isteyenler için bir önemi vardýr. Varoluþu bir olgu olarak kabul edip, evreni anlamlandýrmaya çalýþmadan sadece anlamaya çalýþanlar için önemi yoktur.
Tüm bunlarý önemsemeyen bir diðer þey de Kahire Ýnternational Havaalaný'nýn giriþindeki (gelen yolcular için çýkýþýndaki) "Cairo Ýnternational Airport" yazýsýndaki "O" harfiydi. Tabi bu, cansýz bir varlýk için normaldi. Zira bilinç sahibi olmayan tüm varlýklar, kendi varoluþlarýný ve varolan diðer herhangi bir þeyi önemsemeyecek kadar evrenin parçasýdýrlar. Onlar sadece evrenin parçasýdýrlar ve düþünememeleri bunu deðiþtirmez. Hatta düþünememeleri, bizzat bunu saðlayan etmendir. Oysa bilinç denen lanetle doðan bizler için “evrenle bütünleþme”nin çaðrýþtýrdýðý þey; Uzakdoðu Felsefeleri'nde kullanýlan öðretileri hatýrlatan bir kavram oluþundan öte deðildir çoðu zaman...
Kum fýrtýnasýnýn þiddetli rüzgârý, sonunda zavallý "O" harfini bulunduðu tabelasan söküp aldý. Saðlam bir yapýsý vardý. Çelik bir konstrüksiyon üzerine kaplanmýþ sac ve beyaz boyadan ibaretti. Bildiðiniz gibi doðada en saðlam yapýlar genelde en basit olanlardýr. Çünkü karýþýklýk arttýkça iþlerin ters gitme olasýlýðý artar. Dikkat ettiyseniz "iþlerin ters gitme KADERÝ" demedim. Zira denilemez...
Ayný sýrada uzay gemisi (S.S. PRÝMAT) atmosfere girmiþti. Üstün gizlenme teknolojisi sayesinde, insan yapýmý radar dalgalarýyla dalgasýný geçiyordu. Radar dalgalarý normalde geminin yüzeyinden yansýr ve radar operatörünün monitöründe, yansýmanýn olduðu nokta belirirdi.Fakat bu geminin yüzeyi Radyo-Dalga-Bilinçlendirici maddeyle kaplanmýþtý. Geminin yüzeyine çarpan radyo dalgalarý, toplanýyor ve yapay bilinç yüklendikten sonra yansýtýlýyordu. Varolduklarýnýn ve kendilerinin farkýnma varan sinyaller, hayatta; bir radar operatörünü yaklaþmakta olan garip makine hakkýnda bilgilendirmekten daha önemli þeyler olduðunun farkýna varýyor, canlarýnýn istediði yere gidiyorlardý. Canlarýnýn istediði yerin genelde en yakýndaki televizyon olmasý belkide, bilinçli canlýlarýn neden televizyona bu kadar düþkün olduðunun anlaþýlmasýna ciddi þekilde yardým edebilirdi.

Bu turistik seyahat, Eski Mýsýr Medeniyeti'nin kalýntýlarýný ve kendisini görmek isteyen Guer-Nica37 gezegeninin sayýlý zengin uzaylýlarý tarafýndan düzenlenmiþti. Amaçlarý, yakýn zamanda baþlayacak kum fýrtýnasýndan yararlanýp, gizlice gezegene inmek ve turistik eþya, antika v.b. þeyler toplamaktý. Her ne kadar gemileri radarda görünmese de, normal insan gözünü alt etmenin en etkili yolu hala bir avuç kumdu. Planýn ilk bölümü gereði Giza platosuna indiler. Özel kýyafetleri ve gözlerindeki gürntüleme cihazlarý sayesinde kum fýrtýnasýndan rahatsýz olmuyorlardý.
Bu esnada, kentin kuzeydoðusundaki havaalanýndan yuvarlanarak uzaklaþan "O" harfi de Giza platosuna varmýþtý. Uzaylýlarýn þaþkýn bakýþlarý altýnda yuvarlanarak, uzaylýlarýn gemilerinden inmek için kullandýklarý rampaya ilerledi ve rüzgârýn son bir hamlesiyle içeriye girdi. Kontrol odasýna doðru yuvarlandý ve kumanda paneline sertçe çarptý. Bu sert çarpýþýn ilk sonuçlarý, uzay gemisinin otomatik pilota baðlanýp havalanmasý ve aþaðýda kalan uzaylýlarýn, farkýnda olmadan, evrendeki "En Uzun Süre Þaþkýn Þaþkýn Bakma" rekorunu kýrmalarý þeklinde tezahür etti. Rekorun önceki sahipleri büyük bir tesadüf eseri þu anda bulunduklarý gezegenin "insan" denen türüydü. Þimdiki rekoru kýran uzaylýlar, önemli bir deplasman galibiyeti almýþlardý. Artýk önlerindeki mücadeleye bakacaklardý. Yani bu gezegenden çýkmak ve uzaya açýlýp orda baþka baþarýlara ulaþmak...
Geminin ana bilgisayarý tuhaf birþeyler olduðundan þüphelense de yolculuk planýna uymak zorundaydý. Zira ona yüklenen program gereði, þüpheleri konusunda sadece pilota bilgi verebilirdi. Eðer biþey yapýlacaksa buna karar verecek kiþi pilottu. Dolayýsýyla bilgi verdi;

- Ben ana bilgisayar... Þüpheli bir durum tespit ettim. Algýlayýcýlarým, kontrol panelinde havalanmamýza neden olan bir komut saptadýysa da diðer algýlayýcýlarým gemide hiçbir canlý olmadýðýný belirlediði için bu komut muhtemelen, olmamasý gereken, olasýlýk dýþý, þüpheli bir durumun sonucudur. Bundan iki sonuç çýkmakta. Ya tesadüfen ortaya çýkan bir durum veya þey, havalanma komutunun verilmesine neden oldu ya da canlý olmayan ama bilinçsahibi bir varlýk bir komutla bu durumu yarattý. Her iki durumda da tavsiyem, gezegene geri dönmek olacaktýr.Çünkü bu tesadüfen gerçekleþen birþeyse sizi almak için gezegene geri dönmeliyim. Eðer deðilse, eminim o hep bahsettiðiniz Tanrý'nýn neye benzediðini görmek isteyeceksinizdir. Þayet 10 saniye içinde iptal edilmezse, gemi, yüklenen yolculuk planý çerçevesinde zaman atlamasý moduna geçip Eski Mýsýr Medeniyeti kalýntýlarýnýn, eski ve kalýntý olmadýðý zamana dönecektir...

On saniye sonra hiçbir þey olmadýðý için gemi, planlandýðý gibi zaman yolculuðu yapýp geçmiþe döndü. Yolculuk planý þöyleydi; Önce 1999 yýlýndaki Dünya'ya gidilip, kum fýrtýnasýndan yararlanýlarak Eski Mýsýr ziyaret edilecek, ardýndan zaman atlamasý ile birkaç bin yýl önceye dönülüp (yine bir kum fýrtýnasý sýrasýnda) zamanýn ne denli yýpratýcý olduðu konusunda sohbet edilecekti. Elbetteki bu sýrada (yani geçmiþteyken) geleceði deðiþtirecek bir müdahalede bulunulmayacak, hiçbir þey alýnmayacak veya býrakýlmayacaktý. Gerçi, geleceðin ve olacaklarýn deðiþtirilemeyeceði ile ilgili bazý teoriler vardý ama kimse kanýtlamak gibi bir çýgýnlýkta bulunmaya cesaret edememiþti. Çünkü Guer-Nica37 gezegeninde kelebek olmasa da, Kelebek Etkisi toerisinin yerini tutan Çoraplarla Beraber Yýkanan Barhung Böceði teorisi vardý. Küçük olaylarýn büyük etkiler yaratabileceðini açýklamak için kullanýlýyordu. Teori, çoraplarýný yýkarken içinde bir Barhung böceði olduðunu farketmeyen Huk Ughop adlý bilimadamýnýn, ayný gün içinde bir kaza sonucu iki bacaðýný birden kaybetmesinin ardýndan, kýzgýnlýk ve üzüntüyle bir daha giyemeyeceði çoraplarýna bakarken, ölmüþ böceði bulmasý ve baþýna gelen felaketin nedenini "böceðin ölümüne neden olmasýyla baþlayan olaylar zinciri" þeklinde açýklamasýyla ortaya çýkmýþtý. Böcek bacaklarýný çamaþýr makinesinde kaybetmiþti, o ise otomatik araba yýkama makinesinde...Gerçi din adamlarý durumu; "iþlediði bu günahýn bedeli" þeklinde açýklasa da HUK UGHOP buna inanmadý.

Dünya' da, bir kum fýrtýnasýnýn ortasýnda kala kalan uzaylýlar ne yapacaklarýný bilemiyorlardý. Birilerinin, yokluklarýný farkedip aramak için buraya gelmesi zaman alacaktý. Bu sýrada saklanmalarý gerekiyordu. Çünkü "Ýnsan" denen canlýlar hala bir þeyin nasýl iþlediðini anlamak için onu parçalara ayýrma yöntemini kullanýyorlardý. Ama umduklarýndan daha uzun süre bekleyeceklerdi. Her ne kadar gezegenlerindeki sayýlý zenginlerden olsalar da bu onlarýn tek özelliðiydi. Dolayýsýyla diðerlerinin, etrafta dolaþan zenginlerden birkaçýnýn eksildiðini farketmeleri kolay deðildi. Ne de olsa tek yaptýklarý; aslýnda hiçbir þey yapmamak ve onlar için bir çok þey yapan kiþilerin yaptýklarýndan kâr elde etmekti. Tabi arada bir holovizyon’a (3) çýkýp sevimlilik yapmalarý dýþýnda... Mesela, çalýþmanýn önemi veya vergi vermenin gerekliliðini anlatan cinsten, yöresel aðýzla yapýlmýþ konuþmalar gibi þeyler...

Ýroninot: Bir devletin, geliþmek ve zenginleþmek için gerekli olduðunu düþündüðü milli burjuva sýnýfýný yaratmak için halkýnýn parasýný kullanýp, sakat, gerizekalý ve dolayýsýyla aslýnda yaratýlmasý hedeflenen batýlý örneklerine hiç de benzemeyen bir zengin sýnýfý yaratmasý ile Devletin Emzirdiði “yaratýlmýþ” bir burjuva iþadamýnýn daha fazla zenginlik için kendi akrabasýyla evlenip sakat, gerizekalý çocuklar doðurmasý arasýndaki tuhaf bir benzerlik var. Tabi konuyla hiç ilgisi yok.

Gemi, kum fýrtýnasýnýn içine girmiþti ve rampasýný açmýþtý. Rüzgâr çok þiddetliydi. Öyle ki gemiyi sallamaya baþladý. Bu sallantýnýn ilk sonucu, bizim kaçak yolcunun daha doðrusu hava korsaný "O" harfinin, geminin içinden yuvarlanarak çýkmasý ve rampadan aþaðý inmesi olmuþtu. Bu sýrada geminin bilgisayarý, fýrtýnanýn þiddetinden dolayý gemiyi korumak için yakýnlardaki bir maðaraya parketmek üzere uzaklaþtý. Buluþma yerine, zamaný gelince gitmek üzere...

Tüm bunlar yaþanýrken, veya þimdi geçmiþte olduðumuza göre "yaþanacakken" kumlarýn dövdüðü bu topraklarda yaþayan ilkel bir kabile vardý ya da þimdi geçmiþte kaldýklarýna göre "yaþamýþ"...
Konuþmayý ve ateþi kullanmayý öðrenmiþlerdi -ki her biri ayrý bir hikâye olacak kadar ilginçtir- ama büyük bir problemleri vardý. Bir þeyleri, özellikler de aðýr þeyleri taþýmakta zorlanýyorlardý. Bu önemliydi zira yaptýklarý çamur, saz karýþýmý evler, kum fýrtýnalarýnýn bol olduðu bu topraklarda uzun süre dayanmýyordu. Gerçi "bu topraklar" yerine "bu kumullar" desek daha doðru olacak. Çünkü bir süre önce buralar çok daha yeþil ve bereketliyken birbirinden baðýmsýz iki kum fýrtýnasýnýn birleþmesi sonunda KUM ÇAÐI(1) baþlamýþtý.
Kabilenin en yaþlýsý olan (ayrýca isminde en çok sessiz harf olan) Gefthjytr'nin anlattýðýna göre bu fýrtýna çok farklýymýþ. Sanki sizinle konuþtuðunu duyarmýþsýnýz içine girince... Ayrýca yine diðer kum fýrtýnalarý gibi her deliðe kum doldururmuþ. Ama ayýr edici özelliði olan "fýsýltýlar" dikkatli dinlendiðinde size þöyle dediðini duyarmýþsýnýz; "Þimdi biliyorum iki dil... Geriye kaldý Kýrk dil... Öðrenince onlarý, bulacaðým evreni yok etmek için sorulaný!" Elbette hiçbir þey anlamamýþlar. Aynen Douglas Adams okumadan bu hikâyeyi okuyanlar gibi… Zaten ne, gerçekten anlamlý ki?

Birkaç saat sonra fýrtýna durunca, kabile üyeleri anlýk olaðan toplantýlarýna baþlamak üzere toplandýlar. Toplantýlarý anlýktý çünkü zaman kavramlarý sadece içinde bulunulan aný kapsýyordu. Onlar için gelecek yoktu. Geçmiþ ise sadece öðrendikleri her yeni þey baðlamýnda bir anlam kazanýyordu. Yani ateþi kontrol edebilmeleri onlarýn geçmiþiydi. Ama "geçen kýþ" bir anlam ifade etmiyordu. Özellikle de artýk karþýsýnda ýsýndýklarý bir ateþ olduðu için...
Toplantý Gefthjytr'nin söz almasýyla baþladý.

-Evlerimiz kumlara karþý etkisiz. Taþ kullamalý ve binalar yapmalýyýz. Ama taþlar uzakta ve aðýrlar. Onlarý nasýl getiririz?

-Kapa çeneni pis moruk! Gerizekalý salak herif!

…dedi kabilenin en genç ve dil konusunda sürekli yeni þeyler yaratan üyesi Küfrahakret... Ama bir tepki gelmedi. Zira bu, dilin yeni bir kullanýmýydý. Daha önce kimse, birine karþý böyle "þeyler" ifade etmemiþti. Bir baþka deðiþle hakaret, onlar için henüz bir anlam ifade etmiyordu. Bu nedenle Gefthjytr konuþmasýný sürdürdü.
-Fikri olan?

Grubun en zekisi diyebileceðimiz ve Küfrahakret'in abisi Sumar, yeni projesini anlattý;

-Taþlarla konuþarak ikna edemedik. Belki bizi duymuyorlardýr. Çünkü kulaða benzer bir þeyleri yok. Ama bir yüzeyleri var. Belki hissedebilirler. Eðer sözlerimizi üzerlerine kazýrsak belki anlar ve bizimle iþbirliði yaparlar. Ben buna TURA(4) adýný verdim. Þimdi ilk denememi þuradaki kayayla yapacaðým...

-Güzeel... Sen bu konu hakkýnda çalýþ. Baþka fikri olan?

Bu sýrada az önce aðzýný bozan ama kimsenin istifini bozamayan Küfrahakret, ilerde parlayan birþey gördü. Çok heyecanlandý!

-Arkamdan çýkan kötü kokulu þeyi ye! Aptal! Öküz! Sersem!

Bu sözlerin anlamý, "Ýlginç birþey var" dý. Herkes o yöne doðru baktý. Bu "O" olmalýydý. Zaten O'ydu. Sadece "O"...
O, seçilmiþ olan deðildi. Bir amacý, ilahi bir mesajý yoktu. Geçerken uðramýþtý. Evrenin bir parçasýydý. Fakat önünden geçtiði bilinçli canlýlar için O sadece O deðildi. O, O'ydu! Yani sorunlarýnýn cevabý... Hýzlý bir þekilde, bulunduðu platonun eðimi istikametinde ve arkasýndaki hafif rüzgârýn desteðiyle ilerliyordu. Tek yaptýðý kendisi olmak ve kendini evrenin akýþýna býrakmaktý. Gerçi bu birþey yapmaktan çok "yapmamak" þeklinde tanýmlanabilirdi.

Önüne çýkan ve yakýnlardaki tek kaya olma özelliðini taþýyan þeye çarpýnca durdu. Bu çarpmanýn ilk sonucu; kayayý, kendi icadý olan TURA TURMA(5) yöntemiyle iþbirliði yapmaya, evleri için inþaat malzemesi olmaya ikne etmeye çalýþan Sumar'ýn, küfürbaz kardeþinden öðrendiði kelimelerden birini haykýrmasý, oldu!

-Seni Tekerlek!

Yaptýðý ilk þey, ev sahibinin canýný yakmak olan bu saygýsýz misafire, sýký bir tekme savurdu. "O", gerisin geriye yuvarlandý. Bu kolay ve akýcý hareketleri, kabiledeki herkesten ilham fýþkýrmasýna neden olmuþtu. Bir insan için aðýr sayýlacak böyle birþeyin, yuvarlanararak rahatça hareket edebilmesi gerçeði, herkesi þaþkýna çevirdi.
Az önce, medeniyetlerini sona erdirebilecek bir sorunlarý vardý. Ama þimdi onu çözmeye sadece bir "O" uzaklýktaydýlar. Öyle uzun süre þaþkýn baktýlar ki, bu evrensel bir rekordu. Uzun süre kýrýlamayacak bir “Þaþkýn Þaþkýn Bakma” rekoru...

Bu sýrada vakit dolmuþ ve uzay gemisi programlandýðý zaman ve kordinatlara doðru, artýk orada olmayan ama planda görünen yolcularýný almak üzere buluþma noktasýna doðru yola çýktý.
Kabiledekiler, gerisin geriye yuvarlanarak uzaklaþan cisime bakarken, gemi iniþ yaptý ve yolcularýn binerken kullandýðý rampayý açtý. Kabile üyeleri büyülenmiþti. Hareket eden ve onlara harika fikirler veren "þey" gökten inen bu tuhaf görünümlü, bir tür hayvana benzeyen daha büyük þeye doðru ilerliyordu. O'nu, onlara getiren bu uçan hayvana büyük bir sevgi ve saygý duydular. Yardým etmek için gelmiþti ve daha önce görmedikleri, hayal bile etmedikleri þeyler yapýyordu. "Tanrý" kavramýna benzer bir þeyler ilk kez þekilleniyordu zihinlerinde... Belki de taþlarý taþýmak ve inþaatta kullanmak için kendilerine yardým eden bu varlýða, borçlarýný ödemek için taþtan bir benzerini yapmalýydýlar. Evet! Evet! Bu harika bir fikirdi. Adý da....

“O” rampadan çýkarken bu sýrada Küfrahakret'in "Sifenks!" dediði duyuldu. Ýlginç bir kelimeydi. Belki yaptýklarý taþtan varlýða bu adý verebilirlerdi. Küfrahakret ise pek beðenmemiþti bu yeni uydurduðu kelimeyi. Ýçindeki -f harfinin yerine bir -k harfi koydu ve sondaki –k ve
-s'yi çýkardý. Evet bu daha iyiydi.
Bu sýrada kalan son kinetik enerjisiyle geminin içine giren “O” harfi yavaþ ama emin yuvarlanýþlarla kontrol paneline doðru ilerledi ve çarptý.
Bu çarpmanýn etkisi, ilkinin tam tersi niteliðindeydi. Gemiyi doðruca 1999 yýlýndaki Mýsýr'a geri getirdi. Uzaylýlar tam ümidi kesmiþlerdi ki gemiyi gördüler. Burda neler oluyordu? Hiçbir þey anlamamýþlardý. Þaþkýn bakýþlarla, geri dönen gemilerini izliyorlardý.
Sonunda gemi indi ve rampa açýldý. "O" harfi iniþin yarattýðý sarsýntýyla tekrar yuvarlanmaya baþladý ve hýzla rampadan indi. Uzaylýlar bir daha ayný þey olmadan gemilerine aceleyle döndüler. Öyle acele ettiler ki yüzlerindeki þaþkýn ifadeyi deðiþtirmeyi unutarak, kýsa süre önce kýrdýklarý kendi rekorlarýný egale ettiler.
“O” ise güne baþlarken geçtiði yoldan geri dönerken sanki daha farklý görünüyordu. Birþeyler baþarmanýn verdiði gururla ilerliyor gibiydi. Kimbilir belki de geminin yüzeyine dokunduðu sýrada Radyo-Dalga-Bilinçlendirici yüzeyden az da olsa nasiplenmiþti.
Ona bu oyunu oynayan rüzgar, tam hava alanýnýn önünden geçerken son bir oyun daha oynadý ve onu devirdi. Artýk sýrtüstü olarak havaalanýnýn giriþ kapýsýnýn (gelen yolcular için çýkýþ kapýsýnýn) önünde, CAÝRO ÝNTERNATÝ_NAL AÝRPORT yazýsýnýn altýnda uzanýyordu.

Ertesi gün gazeteler, kum fýrtýnasýnýn verdiði zararlardan bahsederken oldukça kötümserdiler. Havaalanýnýn giriþindeki yazýnýn (gelen yolcular için çýkýþýndaki) baþýna gelenler mesela... Ama onlara nasýl kýzabiliriz? Nede olsa bu hikâyeyi okumadýlar.
Sonuçta o sabah gazetedeki habere bakan ve benim rastgele seçtiðim Abbas Gedida þöyle düþündü; "Kopan "O" harfi, birinin üstüne düþüp onu öldürebilirdi. Bu kötü olurdu. Ama belkide öldürdüðü kiþi yaþasaydý, Dünya’ya getireceði çocuðu, Dünya'yý yok edecekti? Yani bu iyi biþey! Kim bilir? Her olayýn sonsuz sonucu vardýr nede olsa..."
Aslýnda haklýydý... O harfinin düþmesinden bir süre önce aceleyle oradan geçen kadýn, aslýnda 3125 yýlýnda Dünya'nýn yok olmasýyla sonuçlanacak bir nükleer denemeyi yapan bilim adamýnýn büyük, büyük, büyük, büyük ve muhtemelen yazmak istemeyeceðim kadar büyükannesiydi.
Gerçi o ölseydi, tekerleði hiç keþfedemiyecektik ama... Offff herþey ne kadar karýþýk! Yoksa deðil mi? Olaylarý, neden sonuç baðlamýnda tek tek ele alýrsan, Evren'den daha karmaþýk bir yer bulamazsýn. Aslýnda ne olursa olsun evrenden baþka bir yer bulamazsýn ya...

Dipnotlar:
(1) Kum Çaðý: Ýki kum fýrtýnasý birleþtiðinde yaþanan kumullaþma dönemi.
(2)Hologramik Toplantý: Hologramlar vasýtasýyla insanlarýn sanki ayný ortamdaymýþ gibi katýlabildikleri iletiþim yöntemi.
(3)Holovizyon: Geliþmiþ medeniyetlerin "Aptal Kutusu" ya da onlarýn deyimiyle "Aptal Holosu"
(4) TURA: Tarihin ilkel devirlerinde "Yazý" ya verilen ilk isim.
(5) TURA TURMA: Bugün "yazý yazma" olarak kullandýðýmýz eylemin eski adý...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ordu Olmayan Adam

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kuran'a Ayak Basan Ýlk Türk
Noel Baba'nýn Gerçek Hikâyesi
Buzdolabý Adam Elma
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal)
Frank Einstein
A Playlist Story
Yalnýzlýk Üzerine Bir Yanýlma/yanýlsama
Bill Clift'in Karýsýnýn Anlatacaklarý Var!
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam
Bana Ne! (Cinayet Nedeni)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sherlock ve Watson [Roman]
Hâlâ Emekleyen Ýnsanlýk [Deneme]
Dünya Kadýnlar Dünü [Eleþtiri]
Türban Baðlamýnda Korunmasýz Dinsel Ýliþki [Eleþtiri]
Bir Mayýs Ýþçisi Gibi Yayýlmak Meydanlara [Eleþtiri]
Numeroloji [Bilimsel]
Koçlarýn Arabalarý & Tanrýlarýn Sessizliði [Bilimsel]
Diyet [Bilimsel]
Repeat After Me: Evren, Evrem, Evre! [Bilimsel]
Ödeme Güçlüðü Çekenler [Bilimsel]


ömer kýrat kimdir?

Merhaba edebiyat aþýklarý! Edebiyata duyduðunuz aþkýn karþýlýksýz olmasýna neden olan kiþi, yani edebiyatýn gönlünü kaptýrdýðý, dolayýsýyla sizin aþkýnýza karþýlýk vermemesine neden olan kiþi olarak, büyük bir sorumluluðum olduðunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katký saðlayacaðýna, yeni bir soluk ve beniz getireceðine inandýðým bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduðum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katký saðlayacaðýna inandýðýmý az önce belirttiðim bu sitedeki yazýn serüvenime sizleri de davet etmekten kývanç duyuyorum ve kývancýn kelime anlamýný tam olarak bilemediðim için þaþkýnlýk yaþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ömer kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.