..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Kâmuran Esen




13 Mayıs 2006
Çocuklarımız - 1  
Kâmuran Esen
Çocuklarımız! En değerli varlıklarımız! Bizi hayata bağlayan canlarımız! Çocukları çok seviyorum!


:AEGA:
Çocuklarımız!
En değerli varlıklarımız!
Bizi hayata bağlayan canlarımız!
Çocukları çok seviyorum!

İşte çocuklara olan sevgim nedeniyle, yirmi sekiz yıl severek yaptım öğretmenliğimi. Onlarla birlikteyken, hiç yorgunluk hissetmedim. Ne zaman ki eve gelip ayakkabılarımı çıkardım; işte o zaman duydum tabanlarımdaki yangını, bacaklarımdaki yorgunluğu, başımdaki ağırlığı. Ertesi gün ise, bir gün önceki yorgunluğumu, uyuduğum gecede bırakıp; parka giden bir çocuğun sevinciyle gittim okula her sabah.Yüreği genç, diri, heyecanlı, onurlu olarak.

Sınıfa girdiğimde, her şeyimle çocuklarındım artık. Onlar da benim. Sınıf dediğimiz o dört duvar arası, o küçücük oda benim dünyamdı.Yüreğimi koyuyordum ortaya, öğrencilerimle büyütüyordum o küçücük sınıfı. Bazen bir şehir oluyordu orası, bazen Anadolu. Adına “çocuk” denilen ve gönlümde koyacak yer bulamadığım öğrencilerimle, bir masal dünyasında gibiydik. Ama hiç gerçeklerden uzaklaşmadık.

Çok başarılı bir öğretmendim. Bunu tek başıma başaramazdım elbette. Ne yaptıysam, çocuklarla birlikte yaptım Birlikte başardık, birlikte kazandık. Çocuklar olmasaydı, öğretmenliğim neye yarayacaktı!Düğmesi olmayan bir ilik, suyu olmayan bir çeşme, dibi delik bir kahve fincanı olacaktım.

Yaşamım boyunca, çocuklarla çok iyi anlaştım. Çünkü onları anlayabilmek için, yüreklerini okuyabilmek için çaba verdim. Hele onların saf, gerçekçi duyguları, yalandan dolandan uzak tavırları! Çok doğaldılar.Onların davranışlarında, sözlerinde; bambaşka bir güzellik vardı. İşte ben, bu güzelliklere tutundum öğretmenlik hayatım boyunca. O nedenle; bırakın düşmeyi, hiç yalpalamadım bile.

Çocukların ne kadar sevimli, ne kadar saf, ne kadar içten olduklarını; yaşamımdaki öğrencilerden ve yakınımdaki çocuklardan vereceğim örneklerle size anlatmak isterim:

Torunum Enes 4 yaşında ve kreşe gidiyor.23 Nisan’dan önce, günlerce bayrama hazırlık yaptılar .Zaman zaman onu okuldan almaya gittiğimde, hep bayram provası yaparken buldum onları. Derken bir gün, annesi Enes’i okuldan alıp bana getirdi. Sordum kendisine:
“Enes!Ne yaptınız bugün okulda?”
Kollarını iki yana açarak beni yanıtladı:
“Anneanneciğim?Hep bayramcılık oynadık.”

Komşumun henüz beş yaşında bir oğlu var. Bir gün baktım ki, altında Beşiktaş şortu, üstünde Galatasaray tişörtü. Dedim ki ona:
“Oğlum Beşiktaş’ı mı tutuyorsun, Galatasaray’ı mı?”
Çocuk, gözlerini yere indirdi ve şöyle bir düşündü. Sorduğum takımlardan habersiz olmalı ki;
“O dediğinizi tutuyorum işte.” deyiverdi.

Öğretmen arkadaşım, matematik dersinde dikdörtgenler prizmasını işlemiş. İşte şu taban, şu ayrıt, şu köşe, şu yanal alan diyerek; parçalamış kendisini. Resim- İş dersinde de prizmanın açık şeklini çizmişler bütün sınıf olarak. Prizmayı daha iyi öğrensinler istemiş. Kesmişler, yapıştırmışlar ve dikdörtgenler prizmasını oluşturmuşlar. Öğrenciler prizmayı kavradılar mı acaba diye, bir yoklama yapmak istemiş arkadaşım. Dersin sonunda bir çocuğun yanına gitmiş ve çocuğun yaptığı dikdörtgenler prizmasını eline alıp, sormuş :
“Oğlum nedir bunun adı? Ne yaptık biz?”
Öğrenci hemen atılmış:
“Kutu yaptık öğretmenim kutuuuu.”

Yıllar önce, İzmit’te yaşayan bir arkadaşımın kızı bize geldi. Şubat ayı ve her taraf kar, buz. Dışarıda kırk santim kar var. Ilık havaya alışkın olan çocuk, çok üşüdü Mudurnu’da. Öyle ki, evimizin soba yanmayan bir odasına giderken, kabanını giyiyor. Derken, birkaç gün sonra döndü evine. Günler sonra mektup aldık kendisinden. Kızıma yazdığı mektupta şöyle diyordu:
“İzmit’e de kar yağıyor ama, sadece çatılara.”

O zaman henüz ikinci sınıfa giden öğrencim, yaz mevsimini anlatan bir resim yapmıştı. Resimde her taraf günlük güneşlik. Çiçekler açmış, çimenler diz boyu, ağaçlarda kırmızı kırmızı meyveler.Yalnız, bir evin kocaman bacasından, fabrika bacası gibi kara duman çıkıyor. “Yavrum, yaz günü ne sobası böyle?” deyince, cevabı yapıştırdı:
“Öğretmenim! O duman, banyonun sobasından çıkıyor.”

Yıllar önce, ilkokul birinci sınıfa giden yeğenim bize geldi. Çok seviyor diye, köfte yaptım kendisine.Yerken baktım ki; köfteleri bıçakla dörde- beşe bölüyor. Her bir parça, fındık büyüklüğünde.“Niye bölüyorsun Ömür?” dediğimde, bana ne dese beğenirsiniz?
“Çoğaltıyorum teyzeciğim, çoğaltıyorum.”

Hadi gelin de, sevmeyin bu çocukları.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Kutlarım..
Gönderen: sevgi durmaz / İzmir/Türkiye
28 Kasım 2006
biraz geç olsada Ögretmenler gününüzü kutlarım. Yalnizca tek bir gün kutlanmamalı.. Nasıl bir ögretmen haftanin her günü ögrencilerinin karsısındaysa yılın her günü de hatırlanmalı ve kutlanmalı.. Sevgilerimle...

:: Haklısınız
Gönderen: Derya Çölkesen / Ankara/Türkiye
28 Mayıs 2006
Bu kadar masum, içten, sevimli varlıklar sevilmez de ne yapalır? İnsanın içine sokası geliyor gerçekten bu tatlı melekleri :)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
İstanbul Sizin Olsun
Fatma Nine'nin Günlüğü - 9
Can Dündar'a Neden Küstüm?
Rahatımızı Bozan Birileri Olmalı Yanımızda
Fatma Nine'nin Günlüğü - 8
Sinir Olduğum Tipler - 6
Üşür Yalnızlığımız
Evli Erkeklere - Ukalâca Değil, Naçizane - Öğütler
Küçük Yerde Yaşamanın Zorlukları
Çocuklarımızı Anlayabilmek

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...
Canı Sıkılmak Nasıl Birşey?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.