..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya > Oğuz Düzgün




1 Ağustos 2007
Yağmur İstiyoruz!  
Oğuz Düzgün
Susuzluktan kavruldu yüreklerimiz.Daha bir iyi anladık mı acaba Afrikalı o küçük çocuğun yakıcı güneş altında aç susuz neler çektiğini?


:BABB:

Susuzluktan kavruldu yüreklerimiz.Daha bir iyi anladık mı acaba Afrikalı o küçük çocuğun yakıcı güneş altında aç susuz neler çektiğini?

Klimalı dükkanları tercih ettik günlerdir alışveriş için.Arabalarımızda, evlerimizde var olan klimaları sonuna kadar açtık serinlemek pahasına.

Çoğumuzun evinde klima yoktu ama pencereleri, balkon kapılarını açarak serinlemeye çalıştık günlerce.Ya da klasik serinleme aleti olan vantilatörleri kullandık üfül üfül rüzgarlar estirdik evimizin içinde.

Yandık hararetten gün boyu.Irakta bomba yangınları ile boğuşan o küçük çocuğun can ve ten yanıklığını bir nebze hissedebildik mi?

Serin bir ağaç altı bulabilmek için koşturduk durduk.Yanıyorduk çünkü.Sırılsıklam ter olmuştu fanilalarımız, gömleklerimiz.Serinleyecektik buz gibi meşrubatları yudumlayarak.Mangalları da yakacaktık serin ormanda açılan iştihamızı tatmin etmek arzusuyla.

Piknik sonunda saatlerce gölgelendiğimiz o ağaçların altında bıraktığımız cam kırıklarının, sigara izmaritlerinin ya da söndürülmemiş mangal küllerinin, bizi serinleten ve gece rahat bir uyku çekmemize sebep olan o güzelim ağaçların cayır cayır yanmalarına sebep olduğunu anlayabildik mi?Acaba hangimizin harareti o yangınlarda yanarak kül olan ağaçların hararetine yetişebildi?

Suların kesileceğini duyduk sonunda.Barajlardaki doluluk oranı yüzde otuzlara kadar düşmüştü.Bütün ülkeyi bir kuraklık sarmıştı baştanbaşa.Hiçbir yağmur bulutu yoktu gökyüzünde.Aşrı aşrı nehirlerden, su kaynaklarından su getirmeye karar verdik susuzluktan çatlamış dudaklarımız serinletebilmek için.Ferhat’ın Şirin için dağları delmesi gibi dağları delerek borular döşedik her tarafa.İnsanlarımıza su taşıyacaktık çünkü.

Peki ya yüreklerimizdeki kuraklığa ne demeli? Bütün dünyanın kendisine ait olduğunu sananlarımızın hayal kırıklıklarına ne demeli? Bazılarımız bütün kâinatın ve küçük bir kâinat olan insanın bütün sorunlarına çare bulmuştu beşeri formülleriyle ama şu “su” sorununun yağmurun yağmasından başka bir çözümü yoktu işte.İnsanlar için kurtuluş kutsal kitapları yazanlar şu susuzluk problemini halletmede çok da aciz kaldılar nedense.

Suya hükmedemeyenler, H2O olarak formülize edilen ve bazı deyimlerle de oldukça küçümsenen “suyu” idare edemeyenler, o su varlığından milyonlarca kat üstün özelliklere sahip insanın bütün sorunlarına çözüm bulduklarını iddia etmekten ne zaman vazgeçecekler?

Peki biz ne zaman yüreklerimizdeki kuraklığın farkına vararak sonsuz rahmet nehirlerinden yüreklerimize kanallar açmaya çalışacağız?Bugün başlayabiliriz o sonsuz merhametle buluşmaya.Şimdi serinletebiliriz yüreklerimizdeki yangınları.

Huşu içersinde tam bir samimiyetle ellerimizi açabiliriz semaya.Hem yüreklerimize hem de ülkemizin kuraklıktan çatlamış topraklarına rahmet yağdırmasını isteyebiliriz Yaradan’dan.Bir çalmadığımız kapı o kaldı belki de.Benim lisanımdan şu münacat döküldü bile:

“Bizlere rahmetinle muamele et.Şu maddi ve manevi susuzluğumuzu teskin için rahmetini katre katre gönder.İçlerimizdeki iyiler hürmetine ülkemizi boydan boya rahmet yağmurlarınla boya.”

Siz de bir dua edebilirsiniz diliniz döndüğünce.Ben sizin “rahmeti” davet eden bütün dualarınıza amin diyorum peşinen.

Çalmadığımız ve belki de ilk olarak çalmamız gereken kapı “rahmet kapısı” Hangi ihtiyaç sahibi o kapıdan eli boş gönderilmiş ki?

Yüreğimdeki kuraklığın sonsuz rahmetle azaldığını hissettim bile.

Darısı ülkemdeki kuraklığın başına…








Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın doğa ve dünya kümesinde bulunan diğer yazıları...
Noel Baba Türk Mü?
Genlerdeki Virüsler, Maymun Ayumu ve Budistler
Evrim Kuramı Hakkında Düşünceler - 1
Hayatın Anlamı
Bir Fantastik Kurgudur Kâinat
Süper Amcaları Arı Soktu!
Dünyaya Sesleniş
Atamız İda mı?
Yüreksel Cehennemleşme
Almanya'da Olmayan Türk Liseleri

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fâtih İstanbul'u Kaç Yaşında Fethetti?
Mevlid Kardeşliği
Kâfiyelerin Birliği
Kemençe Kimin?
Baklava'nın Kökeni
Kurân'ın Kökeni Sümerde mi?
Şiir Düşünceleri
Amerika Osmanlı Tarafından Keşfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notaları
Evliya Menkıbelerinden Türk Fantastik Edebiyatına

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Var Ya Sen! [Şiir]
Çakkıdı Çakkıdı [Şiir]
Bâlibilen Dilinde Şiir [Şiir]
Üç Boyutlu Şiir [Şiir]
Miraciye [Şiir]
Sağanak Sen Yağıyor [Şiir]
Bülbüller Şehri İstanbul [Şiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Şiir]
Burası Sessiz Biraz [Şiir]
New Orleans'lı Siyahi Kirpiklerin [Şiir]


Oğuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatın her alanında çalışmalar yapıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoğlunun özelliği değil midir iletişimde bulunduğu varlıklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.