..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Kâmuran Esen




25 Ocak 2008
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - 2  
Saçma bir rüya.

Kâmuran Esen


Gerçeklerle hiç ilgisi olmayan bir rüya.


:BCJA:
Dün gece yine bir rüya gördüm. Bu kez de Derya’yla evliymişim. Rüya bu ya…Hani geçen akşamki rüyamda, “ Aslında ben Derya’yla evlenecektim.” dediğim Derya işte.

Derya yakışıklı, boy pos var ama – ne desem bilmem ki - sanki boşa kürek çeken biriymiş. O kadar beceriksiz o kadar beceriksizmiş ki, anlatılır gibi değil. Adamın işi gücü muhalefetmiş. Evde de öyle. Ne desem karşı çıkıyor. Hemen hemen herkesin, herşeyin karşısında. İliklerine kadar işlemiş muhalefet duygusu.

Örneğin, “ beyaz peynir ” diyorum, “ Aslında beyaz değil o. Hem sen bilmiyor musun, beyaz aslında yedi renkten oluşur.” diyor. O nedenle beyaz peynir dedirtmiyor. Sosyal demokrat bir anlayışa sahip olan insan , yedi rengi içeren beyaz’ a haksızlık etmezmiş.

Ee, o zaman peynir ne renk diyorum; “ Eee…hım…kem küm…” deyip kalıyor. Aslında çok konuşuyor da, hiçbir şey anlatmıyor.

“ Siyah zeytin ” diyorum, ona da karşı çıkıyor. “ Kara zeytin ” demeliymişim. Siyahla karanın arasında dünya kadar fark varmış. Öyle diyor Derya. Türkiye’yi karanlığa boğmak isteyenleri sembolize ediyormuş siyah zeytin. İşte bu sebeple “ kara zeytin” demeliymişim. Bu ifade, kamuoyunda zamanla yankı uyandıracakmış. Sosyal demokrasiye gönül verenler, kara zeytinden yola çıkarak karanlığın üstüne güneş gibi doğacaklarmış. Şu hayale, saçmalığa bir bakar mısınız ? Rüya işte, mantık aranır mı ?

Her gece yalnızmışım rüyamda. Derya o toplantıdan bu toplantıya gidiyormuş. Her seferinde ben, evde unutulmuş cep telefonu gibi yalnızmışım. Beni de götür gittiğin yere diyorum olmaz diyor. Ben sepet miymişim, çanta mıymışım da onun her gittiği yere gidecekmişim. Çok merak ediyorum, acaba o toplantılarda ne yapıyorlar, ne konuşuyorlar diye. Neler yaptınız toplantıda diye sorduğumda, anlatıyor bana:

“ Hani şu ikide bir bana karşı gelen Beyazpapayta var ya, onu attık grubumuzdan.” diyor. Artık onu hiç merak etmemeliymişim. Gruptaki herkes, Beyazpapatya' nın kovulmasından ders almışlarmış, benim Derya’ma artık kimse karşı gelemezmiş. Hem, gruptaki insan sayısı azaldıkça, onlarla baş etmek daha kolay oluyormuş.
“ Toplantı salonunun kapısını kilitlemek zorunda kalıyoruz, kapıyı açık bulan içeri giriyor.” diyor.

Toplantılarda, kafa kafaya verip çok çalışıyorlarmış. Bu nasıl çalışmak, anlamadım. Çalışıyorlar çalışıyorlar, ortada bir şey yok. Her biri bal yapmaz arı sanki bunların. Acele etmemeliymişim, yaklaşık on beş – yirmi yıl sonra meyvesini alacaklarmış çalışmalarının. Bu zaman içinde, gruptaki dili uzunların birkaçını daha grup dışına atınca, işi çok kolaylaşacakmış Derya’ nın. O zaman sen neredeyse 100 yaşına geleceksin dediğimde, olsun, ölünceye kadar ben o gurubun başında olacağım diyor. Derya’ nın ceketi bile yetermiş gruptakilere.

Ama dün gece çok üzgündü Derya.
“ Kafa kafaya verdik arkadaşlarla ama sonunda hastanelik olduk kafa kafaya çalışırken.” dedi. Ben anlayamayınca da, açıkladı:

“ Kafa kafaya verirken, birazcık sert girmişiz birbirimize. Bir iki arkadaşın kafası yarıldı.”
Artık şim’den sonra kafa kafaya değil de , elele vereceklermiş. Elele verelim derken, korkarım bir gün birbirlerinin ellerini kıracaklar. O zaman da omuz omuza gelirlermiş. Organ kıtlığı mı varmış ! Omuz kırığı daha kötü aslında. Kol gibi, bacak gibi alçıya da alınmaz kırılınca.

Başka şeyler de gördüm rüyamda ama, seçemedim. Yalnız bir ara, karanlık içinde küçülerek kayboluyordu Derya. Elimi uzatıp kurtarmak istedim ama, bana bakmadı bile. Sanki küçülüp küçülüp yok olmaya dünden razı gibiydi.

Rüya bu ya, işte tam bu sırada ağlamaya başlıyorum. “ Allahım ! “ diyorum. “ Ne zaman doğru dürüst bir eş çıkaracaksın karşıma ? ” ….Bundan sonrasını hatırlamıyorum zaten.

Kâmuran Esen
esenbel@superonline.com

.Eleştiriler & Yorumlar

:: :)))))))
Gönderen: Tayyibe Atay / Bolu/Türkiye
26 Ocak 2008
pes doğrusu!..niyye bu kadar çok yüklenirsin Derya'ya,anlamadım gitti!.biraz sakin olsana lütfen!.."sesim çıkmıyor" diyorsun ama,pekala da yerden yere vuruyorsun adamı valla...böyle giderse,sana vereceği cezaları düşünüyorum da,tüylerim diken diken oluyor valla!..ne gibi cezalar olabilirimin hesabını sen yap gayrı:)))değil türban takmana göz yummak,çarşaf bile giymene ses çıkarmaz bunlar,yeminle!..hatta,bu kılığa sokup eşlerini,çarşı-pazar,kıta-ülke bile dolaştırırlar arkalarında(!)..arkalarında!..bütün dertleri,bizi arkalarına almak değil mi zaten:)))ne varsa sanki arkalarında,ilahi!..:)))) işte sana(bize) böyle bir ceza kesilmezse,buradayım!..tıkla şuraya!.. ah benim salak kadınlarım,yarınlarını erkeğe teslim eden kadınlarım,güneşi ellerinden alınan kadınlarım,ağzı var dili yok kadınlarım,siyasilere alet olan kadınlarım,korkak kadınlarım,her gece şey edilip yılda bir doğuran kadınlarım,itaatkar kadınlarım,güzel ama güzelliğini sömürten kadınlarım...lütfen duyun beni ya!..içim yanıyor,içimm...çünkü;ben de sizden biriyim...ayrım gayrım yok,inanın! amannnnn Kamuran!..bir dertlendirdin ki beni,sorma gitsin!.."hay böyle evliliğe" diyesim geldi...bak sana ne söylicem;boşa gitsin bu Derya'yı:)))yüzüğünü de fırlat Deniz'den aşağı!..evi de terk et!..hacca git istersen!..oaraya hiç gelemez,rahat edersin valla:)))hem gelse bile seçemez seni...nasıl seçsin ki!..oradaki tüm kadınlar olmuş "sen"!..:))kimin elinden tutsun,kimin omuzuna dokunsa,başkası!..nereden mi biliyor başkası olduğunu;gözlerinden!..istersen hiç dönme oradan;şeytan taşlarken ezil ve şehit ol!gömül Kabe topraklarına emi!.(şaka!..) ben dualar gönderirim;sık sık okurum Bakara...alimallah,cennete de gidersin sen:)))) teşekkürler paylaşımların için;hep yaz emi!..kendimizi bulalım bizde onları okuyarak...uyanırız belki..hay gözünü sevdiğim "umut"!..gözlerini oyayım senin emi!.. neredesin sen!.. sevgilerimle,kutluyorum...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
İstanbul Sizin Olsun
Fatma Nine'nin Günlüğü - 9
Can Dündar'a Neden Küstüm?
Rahatımızı Bozan Birileri Olmalı Yanımızda
Fatma Nine'nin Günlüğü - 8
Sinir Olduğum Tipler - 6
Üşür Yalnızlığımız
Evli Erkeklere - Ukalâca Değil, Naçizane - Öğütler
Küçük Yerde Yaşamanın Zorlukları
Çocuklarımızı Anlayabilmek

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...
Canı Sıkılmak Nasıl Birşey?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.