Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Başbakan; " Üzülerek söylüyorum ki, dilimiz hoyrat bir saldırı ile yüz yüzedir. Medya ve sanal âlemin kontrolsüzlüğü, dilimiz Türkçenin ve diğer dillerin geleceği açısından kaygı vericidir. " dedi….Gazeteler Başbakanın yukarıdaki sözlerini okuyunca, R.Eşref Ünaydın’ın şu sözlerini anımsadım: “ Türkçe, anadilimiz, diller güzeli! Yerine göre kılıçtan keskin, çelikten sert; yerine göre boradan hızlı, bürümcükten ince; kelebekten uçucu, kokudan tatlı; altından parlak, çiçekten renkli, sudan duru Türkçe! ” Ve Coşkun Ertepınar’ ı: “ Türkçe ! Gece, gündüz şakıdığım dil ! Sevinçlerimin, üzüntülerimin türküsü Türkçem ! Seni seslendiremediğim gün, gün değil, Çiçeksiz, kuşsuz kalmış gibidir bahçem.” Başbakanın tespiti doğru. Dilimizin bozulmakta olduğunu hepimiz görüyoruz ne yazık ki. Ancak, kendisinin dilimizi çok da doğru kullanmadığını, hatta, siyaset diline bazı argo sözcüklerin girmesine neden olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, birçok yabancı sözcükler kullanıyor Sayın Başbakan. İşte, çeşitli gazetelerde okuduğum, başbakanımıza ait ifadeler: “ Belli merkezlerden üretilen bu paranoya, özellikle bizler antisemitizmi insanlık suçu ilân ederken, İslamofobiayı bir insanlık suçu ilân etmesini farklı medeniyetlerin mensuplarından bekliyoruz. “ " Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye !.. Yahu bu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek!.. Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına?.. Bu ne menem şey? “ Haremimize girdiler.” “ Lan, terbiyesizlik yapma.” “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir.” “ Bana yamuk yapmayın.” (Vergideki kayıt dışının azaltılmasıyla ilgili yaptığı bir konuşmada.) "Artistlik yapma lan !" " İnsanlığın önünde cansız inekler var."(Atatürk büst ve heykellerini kastediyor. ) “ Herkesle konuşurum yahu ! ” “ Dur dinle be, dur dinle ! 9 ay 10 gün be...” “ Yav sen 2003' te yoksun ki ! ” “ Doğrusu ben, başta ABD olmak üzere koalisyon güçlerinin bir anda Irak’ı terk etmesini doğru bulanlardan değilim. Ama bunun bir timingine inananlardanım. Belli bir timing, takvim içerisinde koalisyon güçleri Irak’ı terk etmelidir.” “ Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim. “ “ Lan bana anayasayı öğretme. Terbiyesizlik yapma lan ! “ '' Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür.'' Hal böyle olunca, benim de sayın başbakanı, kullandığı dil konusunda uyarmak en doğal hakkım oluyor. Bir kişinin; kendisinin iyi olmadığı bir konuda, hiç kimseyi eleştirme hakkı yoktur. Eğer eleştirirse, ona ne derler, biliyor musunuz ? “ Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.” derler. “ Ellere gözlük verir, kendi kamburunu görmez.” derler. Derler de, derler… Eeeee! " Elin ağzı torba değil ki büzesin. "
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |