..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Salih Zeki Çavdaroðlu




18 Nisan 2009
20. Yy"daki Türk Musýkisi Teorisi Üzerine Çalýþma ve Polemikler, Günümüz Akademisyenlerinden Cevap Beklemektedir!..  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Türk Musýkisi ses sistemi teorisine iliþkin çeliþkili nazariyelerin bir sentezle giderilmesi gerektiði...


:BGAB:





16. yüzyýldan bu yana üzerinde ciddi bir çalýþma görülmeyen Türk Musýkisi teorisi konusunda ilk çalýþmayý 19. yüzyýlda Haþim Bey (1814-1868) yapar. Haþim bey, Abdülbaki Nasýr Dede’ (1765-1821) nin “Tedkik –ü Tahkik” adlý edvarýný esas alarak hazýrlamýþ olduðu nazariyat teorilerini, 1852 yýlýnda hazýrladýðý güfte mecmuasýnda ortaya çýkarýr.
Haþim Bey bu kitabýnýn nazariyat bölümünde dikkati çeken husus, Türk musýkisi makamlarýnýn, batýlý gamlarla karþýlaþtýrýlmasýdýr. Haþim Bey bu çalýþmasýnda makam nazariyat hususunda büyük hatalar yapmýþsa da, kitabý, büyük bir ilgiyle karþýlanmýþ ve ilerde bu konuda yapýlacak çalýþmalara alt yapý teþkil etmiþtir.
Haþim Bey’in bu çalýþmasýnýdan sonra, 1894 senesinde bu kere Kazým Uz (1873-1943) yazdýðý sözlük formatýndaki “Talim-i Musiki “ adýný taþýyan eseriyle, konuyu musýki kamuoyunun önüne koyar.
Bu çalýþmalarýn sonucunda Türk müzikologlarý, konunun yeniden bütün yönleriyle araþtýrýlýp, incelenmesi çalýþmalarýný hýzlandýrýrlar.
Özellikle o devirlerde musýkimizin “konservatuvarý”niteliðini taþýyan mevlevihaneler’ deki musýkiþinaslarca Türk musýkisinin teorik yapýsý üzerinde yoðun bir þekilde entelektüel faaliyet baþlatýlýr. Bu iþin önderleri de, öncelikle Galata Mevlevihanesi Þeyhi Ataullah Dede Efendi (1842-1910), Yenikapý Mevlevihanesi Þeyhi Mehmet Celaleddin Dede Efendi (1849-1908) ve Bahariye Mevlevihanesi Þeyhi Hüseyin Fahrettin Dede Efendi (1854-1911) olur.
Belli bir zaman aralýðýnda konuþulup tartýþýlan hususlarýn, belli bir metodla kâðýt üzerine dökülmesi için, onlarýn öðrencileri olan Rauf Yekta (1871-1935) ve Dr. Suphi Ezgi (1869-1962) nin yapacaklarý çalýþmalarýn beklenmesi gerekecektir.
20. yüzyýla gelindiðinde Rauf Yekta Bey’in ses sistemi, makam ve usullerle ilgili olarak yaptýðý çalýþmalarýnýn, Albert Lavignac’ýn hazýrladýðý Fransýz “Encylopedie de la Musique et Dictionnaire du Conservotiore” adlý müzik ansiklopedisinin ilgili maddesinde, Fransýzca olarak yayýmlanýr. Rauf Yekta Bey çalýþmasýnda , eski Yunan teorisinin anayapýsýný oluþturan “Tetrakord” larýn birleþimiyle dizi elde etme yolunu makam dizilerine de aynen uygulamýþ, makamlarýnýn her birinin, dörtlü veya beþlilerden oluþtuðunu belirtmiþ ve Türk Musýkisi’nin ana dizisi ni“Rast”,”segâh” perdesini ise naturel ses olarak belirlemiþtir. Rauf Yekta Bey bu çalýþmasýný 1924 senesinde “Türk Musikisi Nazariyatý” adýyla yayýmlar.
“… Rauf YEKTA’nýn esas sorunu, makamsal Türk müziði ile çoksesli Batý müziði arasýnda bir sentez saðlamak idi. Sanatçý bu muhteþem düþünceyi þöyle ifade ediyor: “ Bana göre, yaþadýðýmýz bu geliþim dünyasýnda Doðu ile Batý’nýn müzikte birbirlerine yabancý kalmalarý her ikisi için de faydasýzdýr. Tam tersi, karþýlýklý olarak birbirlerini anlamalarý durumunda, Doðulular Batý’dan çok þey alacaklar ve Batýlýlar’ýn da Doðu’dan istifadeleri az olmayacaktýr…” ( 1 )
Rauf Yekta Bey’in bu çalýþmalarý ilk yýllarda Türk musýkî camiasýnda pek raðbet görmemiþtir. Buna gerekçe olarak da çalýþmalarýný Fransýzca ile yayýmlanmasý gösterilmektedir.
Oysa: “…Türkiye’de modern anlamda bir müzikolojinin ve teori araþtýrmalarýnýn baþlatýcýsý olma þerefini her zaman taþýyacak olan Rauf Yektâ Bey’ in (1871-1935) peþpeþe çýkardýðý bazý kitaplarýyla Fransa’ nýn en tanýnmýþ bilimsel yayýn organlarýnda yazdýðý makaleleri, teori kavramýnýn sanýldýðý gibi makam ve usullerin içeriklerinin belirtilmesi ve ‘Ýlâhî gerçeklerle baðlantýlarýnýn anlatýlmasý’demek olmadýðýný, bunlarýn dýþýndaki bir çokbilgileri de ele aldýðýný ve yüzyýllar öncesinde yapýlmýþ çok sayýda deðerli çalýþmalarýn varlýðýný ortaya koyar…” ( 2)
Rauf Yekta Bey bu çalýþmalarý yaparken, sürekli olarak Dr. Subhi Ezgi ile temas halindedir. Daha sonra bu ikiliye 1913 senesinde Hüseyin Saadettin Arel (1880-1955) de katýlacaktýr. 1920 senesine kadar ortak çalýþmalar yapan bu üçlü, araþtýrmalarýnýn sonuçlarýný, Hüseyin Saadettin Arel’in çýkardýðý “ Þehbal “adlý dergide yayýmlarlar. Çalýþmalarý sonunda Safiyüddin Abdülmümin Urmevi’nin (1224?-1294) onyedi aralýklý ses sisteminin, yirmidört aralýða çýkarýldýðý, bunun dýþýnda, makam dizilerinin dörtlü ve beþlilerin birleþmesinden meydana geldiði açýklanarak, dizinin dýþýnda, durak ve güçlü seslerin de önemli olduðu hükmüne varýrlar. 1920 senesinde Dr.Subhi Ezgi ve Hüseyin Sadeddin Arel, Rauf Yekta Bey’le olan ortak çalýþmalarýný bitirip,yollarýný ayýrýrlar.

Bundan sonra, Dr. Subhi Ezgi ve Hüseyin Sadeddin Arel, aralarýna hem ses fiziði, hem de Türk ve Batý musýkîleri konsunda geniþ bilgi sahibi olan Ord. Prof. Salih Murad Özdilek(1891-1967)’in katýlýmýyla yeni bir ekip oluþtururlar.
Bu ekibin yaptýðý çalýþmalar, Arel’ in 1948 senesinde kurduðu “Ýleri Türk Musýkîsi Konservatuvarý” nýn yayýn organý olan Musiki Mecmuasý’ nda yazý dizisi halinde “Türk Musikisi Nazariyatý Dersleri” olarak yayýmlanmaya baþlar. Bu yazýlar, o güne kadar teorik olarak netleþmemiþ bir yýðýn problem taþýyan Türk musýkî camiasýnca ilgi ile karþýlanýr. Pek uzun sayýlmayacak bir zaman içinde de, ses sistemi, usul ve makamlarla ilgili ortaya koyduklarý teoriler büyük bir kesim tarafýndan tamamen benimsenir.
Arel’in ölümünden sonra “Ýleri Türk Musikisi Konservatuvarý Derneði” 1968’ de o zamanki Baþkaný Laika Karabey’in öncülüðünde, Arel’ in yazdýðý nazariyat notlarýný kitap halinde yayýmlar. Ayný yýl Yýlmaz Öztuna da yayýmladýðý “Türk Musiki Ansiklopedisi “nin içinde yer verdiði Türk musýkisi nazariyatýna iliþkin maddeleri Arel’in teorileri doðrultusunda yazmýþ olduðundan, Arel ve ekibinin teorileri yurtçapýnda yaygýnlýk kazanýr.
Ýlk yýllarda pek itiraz getirmeyen teori, pratikle karþý karþýya gelince bir takým itirazlarý da beraberinde getirecekti. Münakaþa konusu edilen konularýn baþýnda:
a) Gerek Arel ve gerekse Ezgi sistemde ana dizi olarak kabul edilen “Çargah” makamýný esas aldýklarýndan, bu dizideki “tiz buselik”perdesinin koma bemollü, ”nevâ” perdesinin ise bakiyye bemollü oluþlarýndan dolayý bu temel yanlýþlýktýr.
b) sistemin 24 dört ses esasýna göre kabul edilmesi ve seslerin bu medoda göre elde edilmesine dair kural teoride kesin olarak belirtilmesine raðmen, ayný yöntemle pratikte 24’ ün çok üzerinde ses ortaya çýkmakta olup, özellikle Sûzidîl, Hisarbuselik, gibi bazý makamlarda da bu seslerden bazýlarý arýza iþaretleri ile belirtilmesine bile lüzum kalmadan kullanýlýyordu. Bu sonuç bile en azýndan teorinin bu kýsmýnda büyük bir revizyona ihtiyaç duyduðunu ortaya çýkarýyordu.
c) Bir dizinin sekizli içinde gösterilmesi Türk musýkisi pratiðinde sesler iki oktav içinde seyrettiðinden, tanpere sisteme iliþkin bu kuralýn aynen musýkimize indirgenmesi, ifade hatasý yönünden affedilmez bir kusurdu.
Rauf Yekta ve Subhi Ezgi’nin bu konuda çalýþtýklarý yýllarda, Abdülkadir Töre de 1918’ de kurduðu “Gülþen-i Musýkî” mektebindeki faaliytleri esnasýnda “Türk Musýkî Nazariyatý”na kafa yoruyordu. Netice de o da kendi araþtýrma ve incelemelerine devam ederken, 1930 senesinde öðrencisi olan Ekrem Karadeniz ile, ölümüne kadar yaptýklarý çalýþmalar sonucunda bir senteze ulaþtýlar. Tabii ki bunu kamuoyuna sunma þansý da tek baþýna Ekrem Karadeniz’ in olacaktý.
Ancak bundan 3-5 yýl önce Ekrem Karadeniz (1904-1981) in hocasý Abdülkadir Töre (1873-1946) nin notlarýndan yola çýkarak geliþtirdiði bir karþý teori de musýkî mahallerinde konuþulmaya baþlamýþtý. Bu notlar 1965 senesinde kýsmen “Türk Musikisi Nazariye ve Esaslarý” adýyla basýlýr. Bu yayýnýn sonrasýnda, Arel ve arkadaþlarýnýn geliþtirdiði teorileri çürütmeye yönelik tezleri ile konuþulmaya baþlanacak; halen de bu iki teori doðrularý ve yanlýþlarý ile Türk musýkisinin gündemini meþgul edecektir.
Ekrem Karadeniz, zaman içinde bu kitapçýðý geliþtirir ve 1979 senesinde okuyucularýna sunar.Ýki teori hakkýnda ilerleyen yýllarda çok þeyler söylenip,yazýlacaktýr. Özellikle de Arel-Ezgi-Uzdilek teorisindeki hata, kusur ve yetersizliklerden yola çýkýlarak, þunlar dile getirilir :
“…Türk Musýkisi nazariyatý, giderek unutulmuþ, fakat XX. yüzyýlýn baþýnda, bilhassa Rauf Yekta Bey’ in çalýþmalarýyla yeniden ehemmiyet kazanmýþtýr. Dr. Subhi Ezgi ile H. S. Arel, Rauf Yekta’ nýn çalýþmalarýný geliþtirmiþler ve bu yolda Sâlih Murad Uzdilek’ ten istifade etmiþlerdir. Ne var ki, gerek Rauf Yekta, gerekse Ezgi, Arel ve Uzdilek üçlüsü, Türk Musýkisi nazariyatýný, geleneksel temellerden çok, Batý musýkisini örnek alarak canlandýrmaya çalýþmýþlar ve pek çok noktada, onu pratikle baðdaþtýramamýþlardýr. Kanaatimizce, Türk Musýkisinin, günümüzdeki iç açýcý olmayan durumunun baþlýca müsebbiblerinden biri de, bu, yanlýþ temeller üzerine kurulmuþ nazariyat mes’elesidir.
…Nitekim, devletçe,Türk Musýkisi öðretiminin yasaklanýþýndan elli yýl sonra, 13 Ekim 1975’ de Resmî Gazete’ de kuruluþ yönetmeliði yayýnlanarak faaliyete geçirilen ve 1982 yýlýnda Ýstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüðü’ ne baðlananTürk Musýkisi Devlet Konservatuvarý’ nda da, öðretim, Arel-Ezgi nazariyatýna dayandýrýlmýþ, fakat,sözünü ettiðimiz sýkýntýlardan, henüz tamamen arýndýrýlamamýþtýr…” (3 )
Bilindiði gibi Arel-Ezgi-Uzdilek sisteminde, bir sekizli, 24 eþit olmayan aralýða dayandýrýlýrken, Töre-Karadeniz sisteminde 41 eþit olmayan aralýða dayandýrýlýr. Bu iki sayý farký sistemi tanýmayanlar için küçük bir ayrýntý olarak gözükse de, aslýnda bütün sistemin yapýsýný tamamen deðiþtirecek bir faktördür. Bunun yanýnda Arel-Ezgi-Uzdilek sisteminde ana dizi olarak “Çargâh” makamý kabul edilirken, Töre-Karadeniz sisteminde “Rast” makamý ana dizi kabul edilir. Daha sonralarý Kemal Ýlerici de sisteminde, ”Hüseynî” makamýný ana dizi kabul eder.
Kemal Ýlerici’ nin, 1970 yýlýnda yayýmladýðý isimli kitabýnda, sisteminin esasýný 53 eþit olmayan aralýk ve ana dizi olarak da Hüseynî dizisi kabul edilir.
Yalçýn Tura daha sonraki yýllarda “Türk Musýkîsi’nin Mes’eleleri” isimli kitabý ile ilgili olarak yaptýðý açýklamalarda bu konuya açýklýk getirir. Mesela bir gazeteye verdiði röportajda kendisine yöneltilen sorularý cevaplarken:
“…-Arel-Ezgi kuramýn tümüyle yanlýþlayabildiðiniz kanýsýndamýsýnýz?
-Arel-Ezgi nazariyatýnýn yanlýþlýðýna, daha önce de (E. Karadeniz, M. Erev gibi) bir takým nazariyatçýlar deðinmiþlerdir. Bu nazariye, son olarak, fizik, akustik, matematik, fizyolji ve müzikoloji bilimlerinin ýþýðýnda tarafýmdan enine boyuna incelenmiþ ve belli baþlý bütün yanlýþlarý açýkca ortaya konmuþtur.
Bu nazariyenin,Türk Musýkisi’ni ifade etmesi ilmen mümkün deðildir. Akýl, mantýk ve izan sahibi bir kimse bunun aksini iddia edemez. Yalnýz, bu nazariyeden baþka bir þey bilmeyen ve ona körü körüne baðlý baðlý olanlar bu gün çoðunluktadýr. Gerçeðin anlaþýlýp içe sindirilmesi biraz zaman alacaktýr…( 4 )
þeklinde çok kesin ve sert bir ifade kullanýr.
Bu ifadeler o günlerde bu konuda eskidenberi süregelen bir polemiði yeniden canlandýrýr; ancak aradan 20 yýla yakýn bir süre geçmesi ile Türk Musýkîsi teorisine yönelik tartýþmalar gündemden düþer.
Oysa ortaya atýlmýþ olan tezler , öne sürülen iddialar cevaplarýný beklemektedir…
K A Y N A K L A R :
( 1 ) Ýlhan BARAN-Ýzlem DEÐÝRMENCÝ,”Bir Dünya Ýnsaný”,www.turkmusýkisi.com,Makaleler
( 2 ) Murat BARDAKÇI,”Türk Müziðinde Teori Araþtýrmasý Rauf Yekta Bey Ýle Baþladý”,Milliyet Gazetesi,1 Haziran 1983
( 3 ) Yalçýn TURA,”Türk Musýkisi’nin Mes’eleleri”Pan Yayýncýlýk,Ýstanbul/1988,s.48
( 4 ) Yalçýn TURA,”Musýki Öðretimi Yanlýþ Temeller Üzerinde”,Milliyet Gazetesi,20 Ocak 1989





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Endülüs Ýslam Devleti Medeniyeti Ýçinde Elbette Musýki de Vardý
Bir ‘uç Beyi’ : Münir Nureddin Bey
1930’ Lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz
Vefatýnýn 21. Senesinde Mûsýkîmizde Bir Ekol, Ýcrâ ve Üslûp Âbidesi: Bekir Sýdký Sezgin
Yahya Kemal Þiiri" Nin Musýkimizdeki Yeri
Osmanlý Mûsýkîsinin Ýpi Çekiliyor
Sadrâzam Râmi Mehmed Paþa ile Müzikolog - Bestekâr Dimitrius Kantemiroðlu Dostluðu
Necip Fâzýl - Nâzým Hikmet
Lâle Devri’ Nin Önemli Bestekârlarý
Büyük Gezginimiz Evliya Çelebi" Nin Seyahatnamesi Ýçinde Yer Alan Musýki Bilgileri Ýtibariyle Akademik Açýdan Ýncelenmeli ve Deðerlendirilmelidir.

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Cumhuriyet' Ýn Radikal 'Ýnkilâplarý '' Sürecinde Tarihi Musikimiz de Payýný Almýþtý
Necip Fâzýl" da "Peygamber" Aþký….
2. Adam Ýsmet Ýnönü' Nün Müzik ile Ýliþkisi
Osmanlý Düþmanlýðý Cumhuriyet Hükümetine Osmanlý Arþiv Belgelerini Dahi Hurda Kaðýt Deðerinden Sattýrmýþtý
Yazýlýþýnýn 600. Yýlýnda Süleyman Çelebi" Nin "" Mevlîd" Ý
Ezan Bundan Tam 70 Sene Önce Tekrar ‘rab’ Ça Okunmaya Baþlanmýþtý.
‘ 2. Adam ‘ Ýsmet Ýnönü’ Nün Cumhurbaþkanlýðý Döneminde Kültür, Sanat ve Musýki
Türk Musýkisi' Nin Okullarda Öðretim ve Radyolarda Yayýn Yasaklarý Sonrasýnda Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziðimizin Arabeskleþmesine Etkileri
Üçüncü Selim Devrinde Türk Musikisi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.