..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Din > Hulki Can




13 Şubat 2010
İslamiyet Öncesi Türklerin Dinsel İnançları (2. Bölüm)  
Hulki Can
Nasıl ki izci oymaklarının flamalarında kullandıkları hayvan simgelerini, veya Türk Hava, Deniz ve Kara Kuvvetlerinin amblemlerindeki simgeleri totem olarak niteleyemezsek, aynı şekilde, Türk oba ve boylarının kullandıkları "kurt, kartal, aslan" gibi simgeleri de put veya totem olarak niteleyemeyiz.


:BDFJ:
Araştırmamın birinci bölümünde Türklerin eski dinsel inançları hakkında çok genel bir çerçeve çizdim. Bu dinsel inançları günümüzde kısmen de olsa uygulayan topluluklar vardır. Bunlardan en önemlileri Alevilerdir. Doğan Avcıoğlu "Türklerin Tarihi" adlı dev yapıtında Aleviliğin eski Türk dininin İslamlaşmış biçimi olduğu sonucuna ulaşır. ("Türklerin Tarihi, Birinci Kitap, Doğan Avcıoğlu, Tekin Yayınevi, 1985, s: 407) Ben bu bölümde eski Türk inançlarına yöneltilen haksız suçlama ve aşağılamalar üzerinde duracağım.

TEK TANRILIK VE ŞEKİLCİLİK
Özellikle İslamcı yazarlar tek tanrı inancına vurgu yaparak İslamiyet öncesi Türklerin çok tanrılı dinsel inançlarını, törelerini aşağılamaya çalışır, onların putperest olduklarını, kurda, kuşa taptıklarını ileri sürerler. Ancak, her şeyden önce şu iyice bilinmelidir ki İslamlık öncesi Türklerin büyük bir bölümü Araplar gibi Kabe'de muhafaza edilen putlara tapmıyorlardı. Namaz gibi şekilci bir tapınmaları da yoktu. Belli bir yöne dönük şekilci tapınakları da yoktu. En büyük tapınak doğa ve çevreydi.

Diğer taraftan, bir dinde "tek tanrı" inancı olması, o dinin veya inancın doğru, temiz ve tanrısal bir kaynaktan geldiğinin göstergesi değildir. Çünkü, Zerdüştlük (Mazdeizm), Manikeizm, Bahailik, Yahudilik, Ünitarizm, Mormonluk gibi bir çok din ile Jüdeo-Masonik öğretilerde de tek tanrı inancı vardır. Ama hiç biri tanrısal kökenli değildir. Zaten tek tanrı inancını ilk ortaya atan Musa da değildir. Eski Mısır'da Firavunlar zamanında da bir süre tek tanrı inancı yaygınlaşmıştır.

Öte yandan, tek tanrıya inandıkları büyük bir erdemmiş gibi ilan eden tek tanrılı dinlerin aslında iki tanrılı, ikicil (düalist) bir yapıda olduğu, iyi bir tanrısal güce karşılık, tanrısal olmayan kötü bir güce, dolayısıyla -insanları etkileme açısından- neredeyse tanrıya eşit bir ruhsal varlığa (Şeytan) da büyük yer verdikleri bilinmektedir. Yani tanrı karşıtı bir varlık olan Şeytan'a, bir sürü yarı-tanrı, tanrıcık ve tanrısallık atfedilmiş şeylere, nesnelere, kişilere tapındıklarını, izzet ve yücelik verdiklerini, kutsal yazılarında sık sık bu kötü varlıkların sözlerine yer verildiği, amaçlarından söz edildiğini gözlemliyoruz.

Müslümanlıkta tek tanrı varsa, üç şeytan nedir? İnler, cinler, melekler, zebaniler nedir? Tüm bu ruhsal yaratıklar pagan ve mitolojik dinlerde de yok mudur? Tarikat şeyhleri, pirler, hoca efendiler, mollalar, hazretler, erenler, evliyalar, ermişler necidir? İnsanla tanrı arasına kimse girmeyecekse hoca, imam, vaiz, müezzin, müftü, kayyum, din işleri başkanı, başkan yardımcıları, din işleri müşavirleri, ateşeleri kimlerdir, necidir bunlar?

İlahi kaynaktan geldiğini iddia eden dinlerin her şeyden önce mitolojik ve pagan ögeler içermemesi gerekir. Eğer bir din veya kutsal kitap mitolojik ve pagan ögeler içeriyorsa tanrısal olamaz. O halde, bu bağlamda hiç bir dinin tanrısal veya ilahi olduğunu ileri süremeyiz. Çünkü tüm dinler ve kutsal kitaplar mitolojik, totemist, fetişist ve pagan unsurlar içerir. İnsan ürünü olduğu açıktır.

TÜRKLERDE TOTEMİZM VAR MIDIR?
Türk boy ve obalarının egemenlik ve özgürlük simgeleri olan bayrak, işaret ve heykelleri put veya totem olarak niteleyerek Türkleri putperestlikle suçlamak haksızlıktır. Nasıl ki izci oymaklarının flamalarında kullandıkları hayvan simgelerini, veya Türk Hava, Deniz ve Kara Kuvvetlerinin amblemlerindeki simgeleri totem olarak niteleyemezsek, aynı şekilde, Türk oba ve boylarının kullandıkları "kurt, kartal, aslan" gibi simgeleri de put veya totem olarak niteleyemeyiz. Bu simgeler kuşkusuz ulusça kutsal kabul ediliyor, saygı gösteriliyordu. Ancak, ibadet veya tapınma amacıyla kullanılmıyordu. İşin püf noktası budur.

Eğer herhangi bir nesne, eşya, türbe, yapı, mescit, bina ve benzerleri tapınma amacıyla kullanılıyorsa, ancak o zaman put, totem veya fetiş kategorisine girer. Bu bağlamda Kabe, cami, mescit gibi kutsallık atfedilen, çevresinde ibadet amacıyla dönülen, tavaf edilen, tapınma amacıyla kullanılan yapılar, nesneler, aslında birer puttur. Eve girerken ayakkabı çıkarmak dinsel amaçlı olmadığından putperestlik değildir. Ama, camilere girerken ayakkabı çıkarmak putperestliktir, çünkü tapınma amaçlıdır. Beden eğitimi hareketleri spor ve sağlık amaçlıdır. Ancak, namaz kılarken yapılan hareketler şekilciliktir ve şekilci bir ibadet olduğundan doğrudan putperestlik kapsamına girer. Türklerin eski inançlarını aşağılamaya ve küçümsemeye çalışanlar öncelikle kendi gözlerinde merteği çıkarsınlar.

KAYNAKÇA
1.İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, B. Ögel, Türk Tarih Kur. Basımevi, 1991
2.The Encyclopedia Americana International Edition, Americana Corp., I-XXX Volumes, New York, 1977
3.Théma Larousse, Tematik Ansiklopedi, Cilt 1-2, Larousse 1993 Milliyet 1993-1994
4.Türk Mitolojisi, Bahaeddin Ögel, Milli Eğitim, Basımevi, 1971
5.Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Milliyet Yayınları, 1992
6.İnsan ve Kültür, Bozkurt Güvenç, Ayyıldız Matbaası, 1972
7.Türklerin Tarihi, Doğan Avcıoğlu, Tekin Yayınevi, 1985






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yahudi, Hristiyan ve İslam Teolojisinde Şeytan ve Şeytanlar (1. Ci Bölüm)
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (2. Bölüm)
Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlıkta Kutsal Savaş ve Ganimetler
Yahudi - Hristiyan ve İslam Teolojisinde Cincilik ve Cinlere İnanış
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (1. Bölüm)
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (3. Bölüm)
Tebbet Suresi Hakkında Teolojik ve Etik Bir Araştırma
Yahudi, Hristiyan ve İslam Teolojisinde Şeytan ve Şeytanlar (2. Ci Bölüm)
Ahiret Hayatı İçki ve Seksten İbarettir
İslamiyet Öncesi Türklerin Dinsel İnançları (1. Bölüm)

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çağdaş Gagavuz Şiiri
Mevlana'nın Tesettür ve Kadınların Örtünmesine Bakışı
Omega Melancholia (Omo) Sendromu
Yeni (!) Anayasayı Kimler İstiyor?
Yahudi Soykırımı Gerçek mi, Abartı mı? (3. Bölüm)
Modern Çağın Cinleri: Uzaylılar (1. Bölüm)
Türkçe"nin Güncel Sorunları
Modern Çağın Cinleri: Uzaylılar (2. Bölüm)
Dil Savaşları
Lacrymania (Sak) Sendromu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.