Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Ah benim ağzı yok, dili yok yavrım. Gönüldaşım, dert ortağım. Ekmek istemeyenim, aş istemeyenim, dilleri söylemeyenim. Nasılsın? Ben pek iyi değilim. Hani şu sille tokat dövülen üniversite öğrencileri var ya, hani şu bebeğini düşüren kızımız var ya, onlar için pek üzüldüm. Ne istiyorsunuz gençlerden ? Başbakanı protesto ettiler diye, gencecik çocukları hapse atarsanız; gençler de böyle yımırta atar size. “ Açma kutuyu, söyletme kötüyü.” diye boşa dememişler. Çileden çıkardılar gençleri. Başbakan değil miydi referandum öncesi 12 Eylül darbesinden sonra hapse düşen öğrencilerin mektuplarını okuyup, ağlayan ? Referandum bitti, yalancı gözyaşları da dindi. Şimdi gençlere terörist muamelesi yapıyo.Assange'den alamadığı hırsını,üniversiteli gençlerden çıkarıyo. Havala soğudu, benim keyfim iyice gaçtı. Odun taşı bakalım, zoba yak bakalım, amcana kestane kebap yap bakalım. Zobayla, kömürle uğraşmaktan; demirci çırağına dönerim artık. Mehmet Amcan, ooooh, rahat. Ben yakarım, o ısınır; ben pişiririm, o yer. Ben yorulurum, o hasta olur. Şeytan diyo ki; pulislerin yaptığı gibi, bas biber gazını şu adama; ya da bas copu. Ama ben yapmam, yapamam. Çünkü bende merhemet var, insanlık va sevgili günlüğüm. Ne zamandır havala pek gözel gidiyodu. Aralık ayı geldi ama, hava bahar gibiydi. Allah yüzümüze güldü sevgili günlüğüm. Hökümet bindirip dururken vergileri, bi de Allah mı bunaltsın ? Gözel Rabbim dedi ki, “Hökümetin yaptığı zamlara inat; kar yağdırmayacam, havaları soğutmayacam.” Kış, bir ay geç geldi. Böylece bir aylık kârımız oldu odundan, kömürden. Hoş o kârımız da, arttırılan ÖTV ile uçtu gitti ya. Gış gapıya dayandı sevgili günlüğüm. Sabahleyin perdeyi açıp dışarıya bir bakınca , aklımı fıydıttırıvereyazdım. Amanıııııın, bi kar yağıyo bi gar yağıyo. Bööööööyle elekten un eler gibi yağıyo. Daha dün hava günlük güneşlikti. Her taraf pambuk hevla gibi oldu. Şinci ben nasıl gidecem ekmek almaya, nasıl gidecem bazara ? Yer, buz pateni pisti gibi kayıyo. Amcan gitmez, bacakları sızlıyomuş. Sanki ben on sekizlik kız’ım. İşine geldi mi sağlam, işine gelmeyince hasta. Hani ” Deve kuşuna uç demişler, ayaklarını göstermiş; yürü demişler, kanatlarını göstermiş.” diye bir atasözü var ya, aynı öyle işte. Bugün pek somurttu akşama kadar. Ağzını bıçak açmadı. Sanki, dokuz çocukla bir mağarada galmış gibi. Ne derdin var be adam ? Yediğin önünde, yimediğin arkanda. Gara gara düşünüyo. Sankı WikiLeaks belgelerinde adı geçiyo gibi. Hem geçse ne olur ? İnkâr edersin, olur biter. “İspatlayın baka’m, ispatlayamazsınız, şerefsizsiniz.” der, çıkarsın işin içinden. Hiç mi RTE’yi dinlemiyon, akılsız ? Sevgili günlüğüm. Bugünlük bu gadar yeter. Galkayım da Mehmet Amca’nın gahvesini pişir’im. Sadrazamın akşam keyfi tamam olsun böylece. Bi sehete galmaz, uyur horul horul. O uyuyunca, ben de şöyle bi dinlenirim. Bi gucak selâm ediyom, gözlerinden öpüyom sevgili günlüğüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |