Aranızdayım; Beni Duyan Yok Mu?
Ben de engelliyim. Ama bedensel, işitme ya da görme engelli değil zihinsel engelliyim
"Yazmak, düşünüyor gibi yapmaya yetecek kadar tembel olanların oyunudur." – Franz Kafka"
"Yazmak, düşünüyor gibi yapmaya yetecek kadar tembel olanların oyunudur." – Franz Kafka"
Ben de engelliyim. Ama bedensel, işitme ya da görme engelli değil zihinsel engelliyim
Veya;
Aşk yürek kapımıza dayanmıştır, ayağımızı yerden kesip, karlı dağların zirvesine ulaştırma heyecan kırpıntılarının tomurcuklandığı süreçtir. Belki de yüreklerin ifade edemediklerini gözler ile konuştuğu andır.
Pencereler, evlerimizden sokağımıza açılan yüreğimizdir bizim. Mahremiyetimizin dışında olanı öğrenme isteğimizdir. Cadde de yürüyen kalabalıkların telaşlı koşuşturmasını görmek, yudumlamakta olduğumuz kahvenin damakta bıraktığı lezzetle tasasız bir günün dört duvar arasında keyfini sürmektir. Mizacımıza göre önünde yerimizi aldığımız bir dayanaktır bize pencereler, bazen mahcup ve sıkılgan bazen de hoyrat
“ İki şey üzerinde ne kadar sık durup düşünsem, gönlümü hep yeni ve gittikçe artan bir hayranlık ve saygıyla dolduruyorlar. Üstümdeki şu yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.”
I. KANT
yok hasta ruhlara bulaşmmak lazım
sende sağlıksızlaşıyorsun
senin annen ben miyim ki!
Komşumuz Yunanistan’daki olaylar durulmuş gibi gözüküyor. Durulması da samimi dileğimiz. Hatırlarsanız Atina’da bir polisin silahından çıkan kurşunla 16 yaşındaki Alexis Grigoropoulos adlı genç anarşistin gösteriler sırasında ölmesi üzerine başta başkent Atina olmak üzere, sol düşüncenin kuvvetli olduğu Selanik, Yanya ve Girit Adası’nda istenmeyen olaylar ortaya çıkmıştı...
Martı rüzgarları yeterken iki tutam saçını uçurmaya…
Sen zamanından önce başardın bunu, öpmelisin aynadaki aksini sarı çocuk…
Öpmelisin ve öpüşürken kendinle,
Bir surete kaç sırtlan gizleyebildiğini incelemelisin, küstah bakışlarla, süzerek, süzülerek…
Mutsuzlukla sevişen kemik erimelerin, günün hangi halindeyken, seni ziyaret
Oysa bu şehir ona çok büyük bir şey bağışladı...
Rengi siyahta olsa yaşamı...
Hepimize ait yalanların,egoların,kibirlerin oluşturduğu bir sistem,bu sistemin içinde kendi yalanlarımızla oluşturduğumuz,dünyevi tercihlere ait kişisel bir dünya ve bu dünyanın içinde kaybolup gitmemizi sağlıyacak bir kaos ortamı...
Hepsini yaratan bizlermiyiz acaba!!!
Ama pi’yi sakın sadece bu kadar zannetmeyin. Dediğim gibi, pi evrenin gizemli anahtarı, gizli bilgilerin tutulduğu kasanın şifresidir. Henüz çözülememiştir ama, onun içinde bir şeylerin gizli olduğu aşikardır. Bunu çözmek için yüzlerce gizem avcısı pi sayısının rakamsal ifadesini kelimesel karşılığını aramıştır. Dünya üzerinde birçok insan Tanrı’nın pi sayısı
Unuttum mu yoksa unutuldum mu hayır, hayır ne unuttum nede unutuldum sadece eski günleri beklerken yeni günlerin umutsuzluklarıyla karşılaşacağımı bilmiyordum. Düşünüyorum aslında bunda da birazcık zorlanıyorum çocukken çok beğendim neşeli gelen eğlencele
Umursamazlık mı bunun adı, halkı kandırmaca mı, yoksa gerçekleri görememek mi?
Ağzımdaki küfür müydü, duamı? Arştan inen melek miydi, şeytan mı? Havada ki bu koku cennetten miydi, cehennemden mi? Yüzümdeki bu yüz benim miydi, onun mu?
İçimde sitem eden renkler, karşımda sen, yerde arda kalanlar… Unutmak ve uyumak düşüyor bana bir acıyı yaşamaktan geriye…
Güzel değilim sevgili bayan. Karşınızda duran sıfatsız bir ben, ötem yok. Fazlasıyla iyiymişim öyle diyorlar. İyiyim diye geçinmiyorum haşa.
-ki kötüyüm en siyah geceye.