Ham Hum Şaralop
belki komik gelecek ama, daha uzun yazılar yazabilmek için tavsiye bekliyorum...
belki komik gelecek ama, daha uzun yazılar yazabilmek için tavsiye bekliyorum...
Kim bilir, sayfam açılır, okunur, kemiklerim basitliğiyle övünüp “o romanın kahramanı bendim” deyip bildikleri bir umut için sevinirler…
Kaç zamandır gözlere bakmadınız , ne zaman ilk heyecanınızı hissettiniz..kaç zamandır en mutlu anınızı düşündünüz..ilk öpüşmenizi..ilk sevişmenizive daha bir çok ilkleri
p.s.her akapalı göz uyku değil,
her vede ayrılık değildir...
(bilmem biliyor musun?)
Umutsuzlukla bilenmiş bir çakıl taşı eski halını almayacağı gıbı onarılmaz bır gurur incitmiş vefasız bir dost olmuş vefalı bir dost kaybetmiştim..çakıl taşı misali..
gideniniz gittiğiyle kaldı, kalanınız gidenle..
Ahh bir kadından öbür kadına taşıdığım yalnızlığım..
bak bana döndün yine..
Çıkarsın kentin sokaklarına, her birini ayrı ayrı dolaşır, ayrı ayrı insanların yüzlerine gözlerine bakarsın, göz göze gelebileceğin birini ararsın.
‘Aslında bu ben değilim, aslında ben sizin gibiyim’ demek için.
Anlarsın.. Kimsenin yüzünde gözü yoktur.
Eğer herşeyi düşünebiliyorsan
Sağlıklısındır,
Sadece güzel şeyleri düşünüyorsan
Mutlusundur,
Eğer hiçbişey düşünmüyorsan
"Neyi görmedik ki bu hayatta… Neyi tatmadık ki… Bazen durup da hayatı günlük lüks zevklerle yaşadığımız için boş nitelendiriyoruz kendimizi." diye başlıyor Mehmet Cem UYSAL bu yazısına. Kendisini baştan keşfedercesine çok insana hayatlarındaki en gerçek aynayı sunuyor.
Mete ellerini,kollarını,bacaklarını neşeyle salladı,yataktan kalktı ve işe gitmek üzere otobüse bindi.Sabahın alaca karanlığını çok seviyordu,hafiften bir şarkı mırıldandı yol boyunca
Ve bizler batı rüzgarları kadar özgür sanıyorduk düşlerimizi, tutsakmış düşlerimiz bile içimizde.
Sadece Siz Bayım! Evet ta kendiniz; sizin için yazdım, sizin için sorguladım ve hatta sizin için düşündüm sizin yerinize.
O gece anladım ki; yağmurlarında sebebi vardı yağmak için, ağlamak içinse bir şeyler gerekirdi.
sevgi varlığının olduğu her yerde, ben sende sen bende, bir yola çıktık birlikte, çok uzun gibi gelsede yıllar hep dün başlamış gibi ve yarında olmayacakmış gibi tam orta yerinde, bir varız, bir yokuz.
Hayat satranç oyununa benzer. Kimin hayatı kaç kare kaç metrekare bilinmez. Ama bir kare öne geçmek veya hayatın içinde daha fazla metrekare yer kaplamak için oynamak zorunda olduğumuz oyunlar vardır. Bunların arasında en zoru satrançtır. Doğru hamle mutluluk sonucunu doğurandır. Doğru hamlelerde bulunmanızı dilerim.