Öykü > Bireysel

olumsuz

Beş Yaş Öznesi

...Ötenazinin hoş görülmediği bir kara parçası üzerinde konuçlandığımızı biliyorum ama bazen, fişi çekmek en iyi karardır...

dramatik

Palyaço

.... Artık sıkılmaya başlamıştım. Kaçıncı sigara parmaklarımla dudaklarım arasında gidip gelmekteydi bilemiyorum.

üzgün

Tesadüf

Böyle olmamalıydı... Peki nasıl olmalıydı?..

karışık

Bir Beş Not Borç da Benden

Lise yıllarından gerçek bir anı. Öğretmen oldum, emekli oldum ama hiç unutmadım bu olayı. Ayşegül Engin'in öyküsünü okuyunca hemen yazayım dedim.

üzgün

Karadeniz

...Sümerbank pazeninden dallı güllü, beli lastikli bir etek vardı ayağında...

karışık

Hüzün Dolu Bir Geçmiş

Tam 35 yıldır bu evde yaşıyor, bu mahallede geziyordu. Dile kolay 35 yıl. Cahit Sıtkı Taranca’ nın dediği gibi, insan yaşamı denen yolun yarısı kadar. Kimler gelip geçmişti de bu mahalleden bir tek o kalmıştı mahallenin demirbaşı gibi.

üzgün

Bir Felsefecinin "Bilen Adam" Olarak Portresi

Bu mevsimde bizim oralarda güneş pırıl pırıl parlar; bulutlar yükseklerde, çok yükseklerde uçuş uçuştur, dans eder; hava iğdelerle, ıtırlarla mis gibi kokar, demeyi ne çok isterdim..
Tabiat benim için artık makinelerin yıkımından kurtulabilmiş, ya da ticaret amacı güden makineleşmiş tarımın yeknesak hâle getirmediği “kırlar”ı seyrederken düşüncelere

karışık

Serseri Bir Hayat

içimdeki çocuğu öldürdünüz dünya, toplum, siz
herkes uğraştı büyümem için ve başardı
şimdi bende herkes gibiyim gözleri donuk -yüreği sevgisiz

üzgün

Düş Kadını Gördü

Eski siyah-beyaz bir fotoğrafın ardına gizlediği küçük çocuk hüznünü aradı, bir yanıyla eski, bir yanıyla yeni ışıklı gece şehrinin içinde. Uykusuzluğu yola çıktı ilkin bu arayışta.

olumlu

Bir Fotoğraf Hikayesi

Hayatla başbaşa kalmaktır amacım; beni saran kurgulu hayatın içinden sıyrılarak özü bulmak, denize yürekli
açılmaktır .. yakaladığım her karede.

üzgün

Mektup

Farkli bi veletti basindan beri. Deli ederdi, sabirlarini sinardi adeta. Dedigi dedik oldu hep. Hep baskaldiridi, isyankardi. Dunyayi sevmiyorsa bu haliyle, pesetmege niyeti yoktu, degistirecekti. Denizi kaplara sigdirmak olur muydu. Keske olaydi, komsunun cocugu gibi olaydi da Denizi, ayrilmayaydi yanlarindan. Oturaydi dizini kirip, evleneydi de torun vereydi keske.

karamsar

Unutkanlık

Unutmasaydık eğer , bir daha , bir daha ve bir daha … asla sevemezdik...
İyi ki unutuyoruz.

karışık

Eski Sevdalar

O akşam, dönüş biletini ayırtmaya ilçe merkezine gidiyorsunuz. Yürüdüğünüz kıvrımlı yol geceyi bir perde gibi üstüne çekip, hızla karanlıklara gömülüyor. Cırcırböceklerinin yaygarasına karışan garip ıslıklar, köpeklerin uzaklardan gelen havlamaları! Kurumaya yüz tutmuş derenin üzerindeki alçak köprüyü geçerken, sesi kesilen kurbağaların suya atlayışları! Tenine sağanak gibi inen ürpertilerden yorgun,

üzgün

Yas Yağmuru ve Şemsiye

Bugünün rengi siyah; bu duruma ayak uyduran kara bulutların başımızda toplanmasından da anlaşılacağı gibi. Karanlığın lordları ve leydileri karşımda portreleri yapılmaktaymış gibi poz verirken, gözüm karanfillerin kırmızısına takılıyor. Hayatta bu kadar çok renk varken, bizim fakirliğimize bak diye geçiriyorum aklımdan.

nostaljik

Beş Dakika

Tarih öncesi devirlerden beri seni sevdiğimi bilirdim her nasılsa. Mağaralara resimler yapan ilk insanlar gibi kazırdım adını defterlere, kitaplara, paragraf boşluklarına, sayfa aralarına, sayfa numaralarının yanlarına, fiziğe, kimyaya, matematiğe, tarihe. O zamanların lise müfredatındaki hemen her ders kitabında sana dair bir şeyler bulmak mümkündü. Harflerle resmini yapmaya çalışmak

Başa Dön