"Yazarlık, kelimelerle inşa edilen bir hapishanedir; özgürlüğü ararken en çok kendimizi hapsederiz." – Franz Kafka"

Öykü > Bireysel

nostaljik

Beş Dakika

Tarih öncesi devirlerden beri seni sevdiğimi bilirdim her nasılsa. Mağaralara resimler yapan ilk insanlar gibi kazırdım adını defterlere, kitaplara, paragraf boşluklarına, sayfa aralarına, sayfa numaralarının yanlarına, fiziğe, kimyaya, matematiğe, tarihe. O zamanların lise müfredatındaki hemen her ders kitabında sana dair bir şeyler bulmak mümkündü. Harflerle resmini yapmaya çalışmak

üzgün

Yansıma - 1

Peki nedir bu? Vicdan azabı mı, yoksa derin bir özlem mi?

üzgün

Yaşamakla Birdir Ölüm

Adını dahi duyunca tüyleri diken diken eden bir durum, bedenin buz, ruhun bir kuş hali “ÖLÜM”…Yaşam, kıyasıya bir mücadele; ölüm ise bu mücadelenin kaybedilmiş, sesin sessizliğe, hareketin imkânsızlığa dönüştüğü hal.

karamsar

Kalpazan Şair

Karanlığımın dibinde şiirlerimi buluyorum; sahte şiirlerimi. Alıp onları boşluğa savuruyorum. Sahte olduklarını hissettirircesine madeni bir sesle yere düşüyorlar.

üzgün

Doğduğum Topraklar

“Seni buraya bağlayan ne? Sen de gelsene!” diyordu. O’nun ardından gidecek cesareti bulamadım hiç kendimde. Ancak beni buraya bağlayan nedenler ondan sonraki günlerde kafamı kurcalamaya devam etti. İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir, diyordu Marquez. Sahi bizi bu topraklara bağlayan neydi?

olumlu

Kiyiya Vuran Siseler

Insan, duslerinin ardi sira gitmelidir; cunku insan inanirsa kavusmayacagi hayal yoktur. Sude, denizi ve aski istedi. Gustavo da hep inandi. Tanricalar dahil tum evren yardim etti onlara ve herkes dusledigine kavustu.

karamsar

Daha Sert Tokat

Işıkların hepsi birden aynı anda yanıyor, yine de seslerin ve görüntülerin sağlayabileceğinden öte, daha çok seyircilerden kaynaklanan bir coşkunluk bütün binayı kaplıyor.

üzgün

Pişman İnsan

semra yemyeşil çimlere uzandı gökyüzünde kuşlar cıvıldaşıyor çiçeklerin üzerindeki böceklerde kuşlara uyarak harika bir doğa senfonisi oluşturuyorlardı.

karışık

Zar

yaşamı anlamılı kılan gözlemelerimizdir. göremeyen bir insanın ıstırabını yazarlardan başka kimse dile getiremez. bazen bir çocuğun minicik tebessümü bazen de acıyı gözlemler ve de duygu dünyamızda yoğurup okuyucuya sunarız.

karamsar

Yalnızlığın 9. Bozumu

Gözleri sımsıkı bağlı. Elleri arkadan bağlanmış, tedirgin. Suratına güneş ışığının vurduğunun ayrımında, fakat o eski güzel güneşli günleri hatırlatmaktan çok uzakta bir anı yaşıyor o şu sıralar. Ve korku.
Yalnızlığını, idam mangasının tüfeklerinin çıka

karışık

Adı, Soyadı Önemli Değil...

“Otuzunu geçtikten sonra en zor iş yeni dostlar edinmek galiba.” diyor. Bir tek atıp ağzını ıslatıyor… “Ama ondan daha zoru sahip olduğun dostlukları koruyabilmek.” diye sözünü tamamlamam gerekiyormuş gibi hızla atlıyorum cüm

karamsar

Kelle Avcıları

En kısa ve yazarken en çok keyif aldığım yazım olma özelliğinden başka bir özellik daha; içinde kadın yok...

olumsuz

Aşk Bencili

Askin yaz yagmuru gibi kisa,
Sonbahar yapragi gibi solmus olacaksa,
Gün kadar kisa,dün kadar uzak olacaksa,
Günes gibi batan,ay gibi sönen olacaksa bana,
Beni sevme.

üzgün

Güzel Bir Gün

Tam küçük bir sahil kasabasında uzun ve sıcak bir günün ardından kahve falına bakan kızı ve anlattığı sönmüş yıldızlara ait hikayeyi anımsamaya başlayacaktı ki, içi geçti ve drin bir uykuya daldı.

Başa Dön