Öykü > Bireysel

üzgün

Kara Yaz

İşte sıcak bir temmuz... Geceleri cırcır böceklerinin öttüğü, damlara düşecek gibi yakın duran yıldızların parlaklığını gösteren berrak gecelere, gündüzleri ırgatların erkenden kalkıp bahçelere meyve toplamaya gittiği günlere sahip sıcak bir temmuz. Genç kadının her sene iple çekmiş olduğu bir temmuz daha. Gurbetten kocası ve üç çocuğuyla mis gibi

karamsar

Her Gün Gibi Bir Gün

Motor henüz hereket etmiştir ki mendireğe yönelir bakışlarım. Üzerinde yazılanları okurken ilkgençliğimi hayallemeye başlarım farkında olmadan. On küsür sene öncesini. Devrimci olmaya çalıştığımız hatta zaman zaman kendimizi devrimci sandığımız günlere dalarım. Kocaman bir poşet bira eşiliğinde yaptığımız sohbetlerde alkol tüketimimize mazeretler bulabilirdik de konuşmanın telaşlı yüreklerimizin daha hızlı

karamsar

Kaşıntı

Ve yürürken son “engel”ine çarptı istemeden. Kafasını kaldırdı sinirli snirli. “Engel”iyle uzun uzadıya bakıştılar. “Engel”inin sıcak bakışları midesini bulandırdı. Küfretti içinden.

olumlu

Boyalı Düşler

“ Baay...” diye el sallamasaydı , değil ayağa kalkmak kolunu bile kaldıramayacaktı. Kucağından fırça düştü. Ayağıyla boya sandığını iteledi. “Hello...” diye fısıldadı. Gözleri doldu dolacak... ‘Baay’mı demeliydi? Hangisi doğru? El salladı : “ Hello...” Onu dönemeçte yitirene dek eli sallandı , sallandı.

nostaljik

Geçmiş Bahar Senfonisi

"Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden. "

üzgün

Süt ve Simit

Kollarını kaşıdı. Bakmayı unuttuğunu farketmiş gibi aniden döndü, kedilere baktı. Bir şeyler mırıldandı. Tekrar yanıma geldi.
-Simit vereyim, abi? Çok taze.
-İyi hadi ver bir tane.

karamsar

Kelle Avcıları

En kısa ve yazarken en çok keyif aldığım yazım olma özelliğinden başka bir özellik daha; içinde kadın yok...

nostaljik

Çaylarınız şirketin ücretsiz ikramıdır

Hoparlörden cızırtılı bir ses yayılır ansızın:
İzmir'den Ankara'ya gitmekte olan Anadolu Turizm'in değerli yolcuları, Kula terminaline hoş geldiniz, kaptanınız yarım saat yemek ve ihtiyaç molası vermiştir. Çaylarınız şirketimizin ücretsiz ikramıdır.

üzgün

Kış ve Hüzün

Evimizin çatısındaki bacaya yuva yapmış leylek ailesinin gökyüzünde helezonlar çizerek bana veda bile etmeden güneye kanat çırptıklarını gördüğümde gözlerim dolu dolu olur, ve içimi büsbütün kaplayan yalnızlığın verdiği sıkıntıyla yatağıma girip...

üzgün

Son

Yıllardır sevmemişgibi.hiç bırakmamış,hiç ayrılmamış,yeni buluşmuş gibi.Saçmalık mı bu?

üzgün

Mektup

Farkli bi veletti basindan beri. Deli ederdi, sabirlarini sinardi adeta. Dedigi dedik oldu hep. Hep baskaldiridi, isyankardi. Dunyayi sevmiyorsa bu haliyle, pesetmege niyeti yoktu, degistirecekti. Denizi kaplara sigdirmak olur muydu. Keske olaydi, komsunun cocugu gibi olaydi da Denizi, ayrilmayaydi yanlarindan. Oturaydi dizini kirip, evleneydi de torun vereydi keske.

olumsuz

Testere

Elif bir şeyler yapmazsa hayatına anlam katan iki kişiyi de kaybedeceğini anladı. İkisine doğru yürüdü Mehmet’ in kucağına oturup Hülya’ yı kendine çekti. Sabahın ilk ışıklarına kadar kendisinden beklenilen bütün her şeyi yaptı. Mehmet ve Hülya uykuya daldıklarında Elif aşka ve dostluğa dahil her şeyin o yataktaki cesedine

olumsuz

Şira...

Arda, babasıyla aynı evde yaşıyordu, ama ilişkileri açısından çok farklı dünyaların insanlarıydılar.

Başa Dön