"Yaratıcılık, can sıkıntısının en zarif isyanıdır." – Oscar Wilde (kurgusal)"

Öykü > Bireysel

nostaljik

Gündüz Düşü

Yarım kalan bir gündüz düşü ile gece yalnızlığının hüzünlü
öyküsünü yazmaya başlamış, bir düş, bir yalnızlık
şarkısını söyleyen küçük kadın.

korkutucu

O

Sabah kalktığımda kendimi hemen dışarı atmak hissiyle yanıp tutuşurken , o engel oluyor bana.Kim mi ? O işte.
Elinde ki hançeri yüreğime saplasa kanımın bile akmayacağını düşünüyorum . Niye mi ? Akmayacak işte . Sokaklara çıkıp haykırsam “katili

üzgün

Düşleri Siyah Kadın

Kimse tarafından sevilememek ihtimalinin yarattığı bunalımla örttü üstünü ve uykuya daldı. Ama bu her zamanki uyku halinden daha farklıydı. Bilincinin açıklığını hissediyordu. Sadece bedeni sessizliğe gömülmüştü. Dışarıdan bakan biri uyuduğunu sanırdı. Ama içerideki kişi uyumadığını biliyordu.

karışık

Hüzün Dolu Bir Geçmiş

Tam 35 yıldır bu evde yaşıyor, bu mahallede geziyordu. Dile kolay 35 yıl. Cahit Sıtkı Taranca’ nın dediği gibi, insan yaşamı denen yolun yarısı kadar. Kimler gelip geçmişti de bu mahalleden bir tek o kalmıştı mahallenin demirbaşı gibi.

olumsuz

Gecenin Sukuneti

Az sonra ses tonu daha da yükseliyor daha önce hiç duymadığım bir ses oluveriyor öyle ki sigara dumanının boğduğu ve kalınlaştırdığı sesine aracı olan her bir kelime her bir ifade gecenin karanlığının ve sessizliğinin, soğuğunun egemenlik sürdüğü bu sokakta adeta bir kurt ulumasını andırıyor ve her bir cümlesi

üzgün

Aynı Mekan

Odada ilk göze çarpan, gelişigüzel alınmış eşyaların kahverengi tonlarının uyumuydu. Sanki gercekte tek bir rengin yaşanmışlıklarla oluşan tonlarının uyumu. Her dokunulan yeri bu rengin bir tonunu almış ve sanki her yerine dokunulmuş odanın.

karışık

Unutulmak

yaşı yoktur sevmenin/sevilmenin.yedisinde yetmişinde sever insan .sevgi bekler her zaman.kalır sürekli ukdesinde; Korkar adeta unutulmaktan...sevmek/sevgiyi paylaşmak adına...

karamsar

Koca Veli Efe

Yaklaşık bir metre doksan santim boyunda, en az yüz yirmi kilo ağırlığında bir adamdı Koca Veli Efe

olumlu

Otantik Eğitim Metodları

"Bilgece yap. Yani koruyarak. Yani için titreyerek. Yani yıkılmasın diye. Tutkuyla yap. Sana verilen yaşama gücünü kullan. Yılmadan, bilgece ve tutkuyla. Önce yap, sonra açıklarsın."(İ.Özel)

üzgün

Yaşamakla Birdir Ölüm

Adını dahi duyunca tüyleri diken diken eden bir durum, bedenin buz, ruhun bir kuş hali “ÖLÜM”…Yaşam, kıyasıya bir mücadele; ölüm ise bu mücadelenin kaybedilmiş, sesin sessizliğe, hareketin imkânsızlığa dönüştüğü hal.

üzgün

Mektup

Farkli bi veletti basindan beri. Deli ederdi, sabirlarini sinardi adeta. Dedigi dedik oldu hep. Hep baskaldiridi, isyankardi. Dunyayi sevmiyorsa bu haliyle, pesetmege niyeti yoktu, degistirecekti. Denizi kaplara sigdirmak olur muydu. Keske olaydi, komsunun cocugu gibi olaydi da Denizi, ayrilmayaydi yanlarindan. Oturaydi dizini kirip, evleneydi de torun vereydi keske.

nostaljik

Beş Dakika

Tarih öncesi devirlerden beri seni sevdiğimi bilirdim her nasılsa. Mağaralara resimler yapan ilk insanlar gibi kazırdım adını defterlere, kitaplara, paragraf boşluklarına, sayfa aralarına, sayfa numaralarının yanlarına, fiziğe, kimyaya, matematiğe, tarihe. O zamanların lise müfredatındaki hemen her ders kitabında sana dair bir şeyler bulmak mümkündü. Harflerle resmini yapmaya çalışmak

olumlu

Kiyiya Vuran Siseler

Insan, duslerinin ardi sira gitmelidir; cunku insan inanirsa kavusmayacagi hayal yoktur. Sude, denizi ve aski istedi. Gustavo da hep inandi. Tanricalar dahil tum evren yardim etti onlara ve herkes dusledigine kavustu.

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku
Başa Dön