İş İştir
Arabasıyla geldi, üzerinde: meme uçlarını belirgin olarak gösteren, lacivert, dar badisi, altında kısa kot pantolonu vardı. Belli belirsiz makyaj yapmıştı.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Arabasıyla geldi, üzerinde: meme uçlarını belirgin olarak gösteren, lacivert, dar badisi, altında kısa kot pantolonu vardı. Belli belirsiz makyaj yapmıştı.
Bazen insanlar, başkalarının gururunu hoş bulmazken bunun kendi gururlarından kaynaklandığını farketmezler
Bazıları, evrimin gerçek olduğuna ve doğal-seleksiyonun (bir şekilde) tanrı tarafından gerçekleştirildiğine inanır. İşte bu hikâye, o ihtimal üzerine bina edilmiştir.
...Güzel, kendini mutlu kılacak şeyler düşünmeye zorlayarak bedenini yorganın altına almasına karşılık, kafasında kurduğu o huzur dolu uykuya geçemiyordu...
"Son günlerde hep sıkıldığını hissediyordu.Ters giden bir şey yoktu aslında.Her şey bildik sırasıyla, alışılageldiği gibi olup bitiyordu."
İşte şimdi çok süper bir yazı oldu. Evet nerde kalmıştım. Efendim havalarda pek ısındı. Çocuklar çok terliyor eve de bir klima taktırsak mı ne
Bush'un Rusya gezisinin ve 2. Dünya Savaşı Zaferi kutlamalarının beni yazmaya zorladıkları bir hikâye...
Kapının önünde uyuklayan küçük çocuk. Küçük çocuğun kafası pek çok kereler durmuştu. Yğmur yağmaya başlayınca, ayakkabısınn önünde iki büyük leke.
Nezihe’nin elindeki çay ile ön dişlerine tutunmuş, iyi piştiği kızarıklığından anlaşılan poğaça dikkatimi çekerdi. Her keresinde alaylı halimin işbirlikçisi hınzır gülüşümle:
—Bakınız, derdim. Böyle giderse öbür dünyaya götüreceğiniz tek sermayenizin, kalçalarınız ve göbeğiniz olacağına dair bahse girerim. Ama siz yine de unutmamam için bana miras olarak,
Birşeyler kaçırmış olmalıyım. Ne insanları, ne de ilişkileri anlamaya mecaalim yetmez olmuş. Ben bütün altmışikilerden tavşan olur sanırdım, meğer timsah yapanlar da varmış. En iyisi ben gidip seksenbeşten dinozor olayım...
Islattım güzelce saçlarını, tiksinmedim – orada burada parça parça kalan saçlarını. Makas ağır zaten ama, büyüdü de büyüdü elimde. Yüzümü görmesin diye de başımı eğdim omuzlarının arkasına, omuzlarımın arasına. İki elimle sıkıca kavradım, yine de sivri ucu aşağı sarktı. Tenine değdirerek makasın bir bacağını, yürütüp boynunda dolandım.
" Yeni Dünya Düzeni " diye bir yalan daha var, onu sonra anlatacagim....
Bir pop şarkıcısının mutluluğun formülünü bulduğu gibi o da şöhretli bir yazar olmanın formülü bulmuştu: 4K, 1B.
Sn Erdal Öz, Sn Cemil Kavukçu, Sn. Faruk Duman, Sn. İnan Çetin, Sn Ayşe Sarısayın'ın katıldığı III. Çanakkale Öykü Günleri dolayısıyla
Ahmet Altan