Şöhretli Yazar Olmanın Formülü
Bir pop şarkıcısının mutluluğun formülünü bulduğu gibi o da şöhretli bir yazar olmanın formülü bulmuştu: 4K, 1B.
"Yazmak, var olmanın en keyifli intikamıdır." - Friedrich Nietzsche (kurgusal)"
"Yazmak, var olmanın en keyifli intikamıdır." - Friedrich Nietzsche (kurgusal)"
Bir pop şarkıcısının mutluluğun formülünü bulduğu gibi o da şöhretli bir yazar olmanın formülü bulmuştu: 4K, 1B.
Islattım güzelce saçlarını, tiksinmedim – orada burada parça parça kalan saçlarını. Makas ağır zaten ama, büyüdü de büyüdü elimde. Yüzümü görmesin diye de başımı eğdim omuzlarının arkasına, omuzlarımın arasına. İki elimle sıkıca kavradım, yine de sivri ucu aşağı sarktı. Tenine değdirerek makasın bir bacağını, yürütüp boynunda dolandım.
Hep benim üzerime yağar yağmur neden
Belki de yalan söylediğim için
Onyedimdeyken
Bir varmış bir yokmuş… Develer tellal iken, pireler berber iken… Ani bir kararla evlenmiş bir çift varmış.
Demir parmaklıklar arkasından öpüşmek kolay değildi. İki taraftan birinin dudağı, karşısındaki kişinin yanağı yerine soğuk demir parmaklıkları öpüyordu. Sırayla yanaklarını parmaklıklara dayamayı sonradan akıl ettiler.
‘‘Onca şaşalı günlerin ardından yıllarca kapımızı aralayıp giren olmadı. Koltuklarımız yırtılmış, o saadet günlerinde sosyetenin kadeh tokuşturduğu salonumuzda fareler cirit atıyordu.''
yolunu kaybetmiş biri..ya yardım beklemekte ya da ölume terkdilmekte!
Örnekte sabitin bir bardak çay ile sınırlı tutulması hem problemin çözümünü kolaylaştırıcı, hem de durumu sembolleştirici bir unsurdur. Nasıl olsa söz konusu çayı içmek kimsenin hayatını değiştirecek bir hamle değildir. Bu durumda, konu üzerinde düşünmemize yardımcı olan “bir bardak çay”, hikayenin sembolojisini oluşturmakla birlikte kendisi hiç o kutunun
Belki gerçek bir hayatın parçası ,belki de içlerde yasanan hayattan bir alıntı..
şöyle dedi;"Bizler, yani İnsanoğlu aslında ömrümüzü Şahit arama peşinde geçiririz de bilmeyiz bunu.Bu arayışa, Şahitlik değil de başka isimler koymuşuz, Sevgi denmiş, Aşk denmiş, Dostluk denmiş, Eş denmiş v.s. ...
Beni içine çekmişti bir kerede olsa ve ben şuan içindeyim. İçini mahfeden artık benim...
hayatta bizi yıkabileceğini düşündüğümüz olaylar belki de en ufak acı taneleridir!
Bir mahalle'de bir genç ölür(?) aslında tam ölmemiştir. Nasıl mı ölmez? Kimse anlamaz ki bunu.
içimde çoğalan rüzgarın nefesini ensemde hissediyorum.öyle çok severken onu odunsu zerrelerle mimliyor tüm acılarımı.
İşte bende oldum olası bu tarz, karanlık sokaklarda dolaşmaktan keyif alırım. Sadece sizden farklı olarak her geceye hüzünle başlarım. Ve gecenin sonunda kendimi dertlerimden kurtulmuş, hafiflemiş olarak hissederim