Ölüme Bir Kurşun Yeter
umuda bin kursun sıksa da olum
unutma, umuda kursun islemez gulum!
"Kitaplar, insanları daha az yalnız hissettirmek için tasarlanmış, bir nevi pahalı kağıt terapisi." – Terry Pratchett"
"Kitaplar, insanları daha az yalnız hissettirmek için tasarlanmış, bir nevi pahalı kağıt terapisi." – Terry Pratchett"
umuda bin kursun sıksa da olum
unutma, umuda kursun islemez gulum!
Adam büyülendi gördüğü manzaradan. Gece ve Dolunaya bakan günebakanlar... Daha önce aşkı anlatan böyle güzel bir resim görmemişti.
Kimliğini ve niceliğini sorgulayamadıkların kutsaldır zaten, nedenine ve nasılına hükmedemediklerin... Ve derinlik aslında dipsizliktir ya da en azından görünmeyen bir dip...
Sahildeyim, masmavi bir gökyüzü ve güneş akşam gidişlerinde. Gökyüzü gri ve mavi ile içiçe geçmiş. Denizin dalgaları yavaş yavaş kabarıyor. Tıpkı insanların içi gibi... İnsanlar, insancıklar denizi içmiş gibiler. İçlerinde denizin dibe vurmuş sarhoşluğu.
Deli olmak gerek
konuşabilmek,hayal kurabilmek için.
Deli olmak gerek
kelimelere bir ünlem- hayallere isim verebilmek için.
"aşk, bazıları için yaşam pınarı, bazıları için de uçurum kenarı. acaba bizim gözümüzde nasıl?"
Arkalarından medya görevlileri yere dökülen beyinlerini toplayıp bunlardan küpeler yapıp,halkın kulağına asıyorlardı.Kulaklardaki ağırlık,beyinlerdeki sağırlığı artırıyor,kulaklar büyüdükçe,beyinler küçülüyordu.
Karşınıza çıkan her güzellige aldanmayın. Ama bu sizi mutlu ediyorsa, içinizden geleni yapın.
Sövmek istiyorum ama adam tabiatın o güzelim dekorunda aykırı şehirli bir trafik lambası gibi duruyor. Ağlamak istiyorum...ağlamak istiyorum laaan... Ağlamaklardan bir ordu kurup bu adama saldırtmak belki de...Oysa yalnızca susuyorum susuşum haykıran bir
Tanrım!!! verdiğin yürekle sevdim....
Tuttum ta benliğime oturttum ..
Bir umut kırıntısı gözlerimde.
Yürüyorum durmadan suskun ve sessiz
Ne kadar dönüp dolaşsam yinede
“Evet sana ait ne varsa yaktım, biliyorum. Herşeyi yakma hastalığım bundan kaldı belkide. Ama bir bu kolyeyi yakamadım, yokedemedim. Demiştin ya, ‘bu yüreğim’ diye, ondan belkide... Çıkartıp atmak, kolaydı ya, içimden de çok defalar geçi
hayatımda ilk kez dramatik bir hikaye yazdım