"Bunca şey yazdıktan sonra bile, hala en sevdiğim kitap boş bir sayfadır." — Neil Gaiman (kurgusal alıntı)"

Öykü

Pazar, Biricik Sendromumdu Benim

...
eğlence programı “Pazar 94” yayına girerdi. Belki de bu yüzden Pazar gününü tek kelimeyle tanımlayın deseler hiç duraksamadan “Mustafa Yolaşan” derdim.

yazı resim

Ay Tutulması

Duramadı; fırının bulunduğu avluya açılan pencereden yine bağırdı:
-Karı! Haydi çabuk ol. Odaya gideceğim.

Yağ desen yağ değil

Kısa yoldan köşe dönmenin hayaliyle yaptığı işlerin sayısı çoktu. Yapmadıkları ne kalmıştı ki? İki kardeş her şeyi denemiş ama düşledikleri zenginliğe ulaşamamışlardı. Yaptıkları işten dürüstlük ve doğruluktan eser olmadığının farkındaydılar. Başkalarına

Konya Dönüşü

Sessizlik içinde duraksıyorum. Bir şey arıyorum; bulamıyorum. Yan tarafımdaki oturan amca, nefes almakta zorlanıyor. Motor sesi gibi hırıldıyor boğazı. Bağırıyor; sesi çıkmıyor. Ağzından köpükler akıyor. Çırpındıkça çırpınıyor. Yüzü gözü mosmor ka

Lütfen...

Güçlü değilim işte! Olmam gerektiği kadar güçlü değilim! Karşı koyamadım özlediğim dudaklardan çıkan özlemediğim sözcüklere...

Esaret ve Hürriyet Üzerine Mütalâa

Hepsinden önemlisi “hürüz”. Hürriyetimizi kısıtlayacak herhangi bir baskı altında değiliz. Bağımsızız. Şüphesiz; esâreti tatmayan, hürriyetin kıymetini anlayamaz.” Turgay aynı kanaatte değildi. “Üç gündür kafa çekmiyorum...

son gece

Radyoda eski şarkılar çalıyordu ve duygusallaşmak istedim. Böylece ağlayabilirdim. Geceleri ağlamak çok hoşuma giderdi. Fakat tüm çabalarım boşunaydı, kendimi kandırmakta usta olmama rağmen

Başa Dön