
Solucanlı Çorba
İhanet - Aldatma
İhanet - Aldatma
Tren yolculuğu samimidir, mütevazidir. Bir kere alışınca rayların o ritmik sesi bile güzel gelir insana, bir yerde bir tren yolu görünce bile insanın ilk trene binip çok uzaklara gidesi gelir. Ama artık öyle midir?
Ganyan bayiinde, bir altılı kuponu yatırdıktan sonra, aklıma, şehrin kasvetinden uzaklaşmak düşüyor. Bunun yolu, motosikletimin mekanik içgüdüsüyle, üzerinde Hayyamın söğüt ağacını bulabileceğim mekâna ulaşmak. En ideal olanı ise, biraz uzak olmasına rağmen Çağlayan Motosikletim, sahibi olduğumdan beri beni yanlış bir yere götürmemiştir.
Her gün kalkıp meyhaneye
─Yavaş yavaş gelen her şey gibi,
ansızın geliyor bahar,
belli ede ede, sarmalayarak
âşık ıslatan
yabani yağmurun;
Bu pazar sabahı da saat on sularında hep beraber kalktık ev arkadaşları ile. Bir güzel kahvaltı yaptık az buçuk kalan nevalelerimiz ile. Öğleden sonrada dersimiz yoksa çalışacak, çıkar gezeriz büyük marketleri ve alışveriş merkezlerini. Sokaklarda aylak aylak sürtmekten bin kat iyidir hemde. Güzel kızları, kelli felli adamları görür
Adı Yosif Visaryonoviç Cugaşvili. O, dünyanın en kanlı katili. Onu “Çelik Adam” lakabıyla tanırsınız.
Çelik adam, Rusçada “Stalin” demektir…
Küçüklüğüm aklıma geldi. Oğlum Erbile ne kadarda benziyordum. Zavallı oğlum babasını cezaevi ziyaretlerinde görmekten helak olmuştu. Bir defasında Babacığım sen hırsız mısın diye sormuştu. Bir gün babacığım sen amma da televizyonlardaki katil amcalara benziyorsun demişti. Babacığım lütfen annem komşuların merdivenlerini silmesin. Babacığım ben küçük Emrah olmak istemiyorum, lütfen
Kız Peki dedi. Tam kapıdan çıkacaktı ki, Ahmet Bey Aman ha! iyisinden olmasın diye ekledi.
Hadi oğlum üzme babanı. Seni çok seviyorum biliyorsun. Aman derslerine dikkat et çok çalış, oku sonra büyük adam ol. Her şeyi senin geleceğin için yapıyorum. Sonra senin de bir oğlun olacak biliyorsun değil mi? Üstelik aynı bana benzeyecek. Tamam mı canım oğlum. Benden sakın utanma. Baban hırsız diye
üyük bir keyifle dizin dibini izlerken Kemalettin Abi arkadaşlar merdivenlerden indi. Osman, Nasıl güzel olmuş mu? dedi. Bayıldım, dedim. Avuçla para döktüm ama değdi doğrusu. Gezi teknesi olarak düşündüm bunu. Önümüzdeki haftadan sonra başlıyoruz. Binenler gelip bir daha binecekler, diyordu. Osman konuşurken merdivenlerden çok güzel bir kadın indi.
Bir süre sonra ayağı topallayarak ve peleriniyle cüppesi uğursuz seslerle yerlerde sürünerek içeriye Başrahip Stakios Leşkesen girdi. İki korven döndü ve ikisi de rahibe uğursuz ama ölçülü bakışlar fırlattı. Rahibin eski püskü ve kılıksız, kirli hali, üzerindeki açık taze hastalık yaraları ve bir korven için bile iğrenç olan