"Bir yazarın cenneti, kendi cehenneminden kaçanların sığınağıdır." — Franz Kafka (kurgusal)"

Öykü

Tek Kuruşluk Hikayeler 3 "Kahve"

Ben balıktan anlamam! derdi ilk başlarda. Geçenlerde malzeme satan çocukla şakalaştı. Gazeteciler gelmişler.Sordukları son soru,"Peki ya kadınlar,onlarda balığa meraklı mı ?" diye sormuşlar.
Abla dedi? "Vallahi seni örnek verdik."
Biliyorum zaten dedi.
Adı buralarda deliye çıkmıştı. Küçük bir kasaba.Gölün kenarında her gün

yazı resim

Maça Kızına

Nehir kıyısındaki kayalığa indiğimde suya düşen gölgeyle başını farkediyorum. Eğilmiş, akıntıya bakıyordu. Yaklaşmak istedim, elinin işaretiyle vazgeçtim. Dediğine göre balıkları ürkütebilirmişim. Poşet dolusu erzağı görebileceği bir ağaç dalına iliştirip uzaklaşacaktım. Cebime uzanıyorum. Kahretsin. Boş. İkisi de. Sigara atmasını istiyorum. Kımıldamıyor. Gözleri hep akıntıda. Birden sevinçle doğruluyor. İnlerini buldum

KİTAP İZLERİ

En Uzun Gece

Ahmet Altan

Aşkın Karanlık Coğrafyası: Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si Töre cinayetlerinin gölgesinde akan bir tutkunun trajik öyküsü Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si, aşkın ve acının iç
İncelemeyi Oku

Kral Portakal Çarli

Portakal bahçesinin kralı Çarli hava kararmaya başladığında sessizce ağaçtan aşağı süzüldü. Bir ağacın altına gidip toprağı çapalamaya başladı. Aradan yarım saat geçmeden portakalların hepsi aşağı inmiş ve işe koyulmuş olacaktı. Bir gece devriye komutanı, Çarlinin yanına geldi. Çarli doğrulurken çapasını yere attı ve gülümseyerek sordu: Evet komutan, haberler

Ah Safinaz Abla, Ah!

Sabah yememiş, içmemiş, beni aileme ihbar etmişti. Annem bir telaş içinde çıkıp geldiğinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya başlamıştı ki, sağır sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaşıyla yataktan fırlayarak uyandım.

Tek Kuruşluk Hikayeler (2)

Sıram geldi.Kaç para bu baklavanın kilosu dedim.
Satıcı kadın sıraladı.Bol cevizli,tereyağlı,Gerçek şekerli,Bizde Glikoz olmaz! olamaz beyim dedi.
Bir baklava için bu kadar abartılı benzetme yapmasına şaşırdım.Ama satıcıydı nihayetinde.O albenili görseli besleyen bir kaç abartılı söz normal sayılabilirdi.

Zeus'un Kızı; Bayram mı O Ne Ki?

-Oğlum bir millet kin ve öfke duyarsa içinde kendini sevmiyor ve saymıyor demektir. Öldürmek veya öldürülmek seçtiğin tarafla ilgili değil aslında, yaşadığın kadarla ilgilidir. Sen sen ol değer verdiğin şeyler için savaşırken dik dur her zaman.

Topal Ördek

Doğduğunda ayakları sağlamdı. Arkadaşlarıyla birlikte derede yüzer, çimenlerde koşar, oynardı. Sevgi yüklüydü. Bir arkadaşı şakayla karışık hafiften vursa, karşılık vermez ama canı sıkılır, oyun oynuyorlarsa oyunla ilgisi kalmaz, uzaklaşıp giderdi. Yaşı büyüdükçe kendi de büyüdü, boy attı. Onun bu iyi niyetli, temiz yürekli davranışları, sözleri, hareketleri büyükler tarafından

12 Eylül ve Babam

Binlerce ev, iş yerleri, sokaklar, binlerce asker tarafından basılıyordu. Ahşap binaların kapıları dipçiklerle kırılıyordu.Yine kadınların, çocukların feryatları arasında erkekler pijamasıyla sürüklenerek sokağa fırlatılıyordu. On beş yaş üzeri bütün erkekler gruplar halinde toplanıyordu. Yerde tekmelenenler, postallarla, joplarla, dipçiklerle, dövülen insanlar eller havada olduğu halde yürütülüyordu. Kimse ne oluyor diyemiyordu.

Güneş ve Ölüm (2. Bölüm)

Kaan bir koca yudum bira çekti. Bir sigara yaktı. İçici değildi ama bu ikiliye bazen ihtiyaç duyuyordu. Bu da hayatındaki bir iki lanetten biriydi. İçki neyse de bu b...k sigarayı bırakmalıydı. Ama olsundu. Derin bir nefes çekti.

Veda...

Ruh ikizim" dedi adam içinden, Ruhumun yarısını aldın gidiyorsun işte. Ruh ikizim dedi içinden kadın, Ruhumun yarısını sende bırakıp gidiyorum. İkisi de kendi hayatlarında yol alırken, farkındaydılar hiçbir şey eskisi gibi olamayacak hayatlarında.

KİTAP İZLERİ

Aşk Hikayesi

İskender Pala

İskender Pala'nın Kaleminden Zamana Meydan Okuyan Bir Aşk Destanı İskender Pala, "Aşk Hikayesi" ile Okurlarını 17. Yüzyıl İstanbul'unda Soluk Soluğa Bir Serüvene Çıkarıyor 10 Haziran
İncelemeyi Oku
Başa Dön