"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, kağıda dökülmüş, estetik bir tantanasıdır." - Albert Camus (belki de)"

Öykü

Şam İşi, Şamdam İşi, Herkesin Gelir Çişi

Dayanma gücüm kalmamıştı. Çişimi salıvermek üzereydim. Tam da önünden geçtiğim bir karanlık apartmanın kapısının açık olduğunu görüp, girdim. Az sonra apartmanın dış kapısının altından dışarıya doğru bir suşeridi uzanıp akmaya başladı. Suşeridi kıvrıla kıvrıla kaldırıma uzandı, oradan da caddeye indi

Keşke Söylemeseydim Kızıma! (2)

O gün sadece dersi asmamışlardı, arkadaşlarını da atlatmışlardı. Cep telefonu da henüz icat edilmediği için kimse onlara ulaşamamıştı. Kızı “Anneciğim nerelere gittin yine” diye sordu. “Hiç” dedi kadın “Hiçbir yere”. Deniz çok neşeli bir çocuktu. Babası gittikten sonra tam bir yıl depresyonda idi, ancak güçlü bir çocuk olduğu

Çocuk ve Sevgi

Çocuklar bizim geleceğimizin küçük birer kandilidir.Yolumuzun aydınlık olması için onlara iyi bakalım.

Arıyordum

O gece yarısı yürüyordum yine o güzergahta Onu arıyordum. Kalabalıklar arasında o kadını fark ettim. Peşine takıldım. Pavyonların, barların, taksilerin arasında onu takip ediyordum. Caddeler, sokaklar geçiyordu önümüzde. Dilenen bir adam bizi görünce ürktü adeta yalvarıyordu: Ulu Tanrım bu gece neler oluyor dercesine ellerini gökyüzüne kaldırmıştı.

Zeus'un Kızı; Verilmiş Sözler

Hep başkalarının hikayesini okursunuz. Peki ya bir gün, okuduğunuz hikayenin kendi hikayeniz olduğunu anlarsanız sonunu okur musunuz ? Ya da sonu tekrar yazmak için mi uğraşırsınız ? İşte bu böyle bir hikaye.

Ömür Abla...

Öyle kara, kuru Romanlardan göremezdiniz orada. Hemen hemen hepsi sarı saçlı, mavi gözlü; sanırdınız ki, Kuzey Avrupadan göç etmiş Finli. Ömür abla ise onların içinde en mavi gözlüsü, en sarı saçlısı

Makineleşmek ve Kaçış - 4

Tez-Can buraya geleli kaç gün, kaç ay ya da kaç yıl olmuştu? Bilemezdi. Bırakın bunu bilmeyi o gün günlerden ne olduğunu sorsanız, bunun bile cevabını veremezdi. Buradaki zaman anlayışı çok farklıydı, belki de tuhaftı. Kimse zamanla ilgilenmiyordu, zamansa bildiği gibi akıp gidiyordu. Yoo belki de akmıyordu, gitmiyordu; duruyordu

Başa Dön