Öykü

yazı resim

Tabelacı

Sarktığı camdan yerine oturan biri " Abi, yine yanıldın" der. Ağzım kulaklarıma varır. Nasılsa bir kaç dakikalık yolu vardır böylelerinin, önemsemem. Bir tabela gölgesinde frene basmamı isteyecekler. Kitabı defteri dağıldığı yerden toplayıp, kırpışan gözlerle bir bana bir plakaya bakacaklar.

Saz Çalan Kazım

Köyün birinde köylünün birinin kaz sürüsü vardı. Zaten adamda kaz çobanıydı ve adı Kazımdı. Koyun güder gibi kaz güdüyordu. Kaz çobanı önüne katmış kazları giderken durup türkü söylemeye başlayınca kazlar etrafına toplanıyor ve onu dinliyorlardı. Böyle sazsız, cazsız, müziksiz türkü söylemek Kazımı mutsuz ediyordu. Kazım bir gün arkadaşlarından

Hey Gidi Günler Hey

Yarı aç, yarı tok yaşadığımız günlerdi ama çok mutluyduk. O kadar neşeliydik ki çıldırmamak için adeta kendimizi zor tutuyorduk. Babamızın biz üç kardeşe gece gündüz ana avrat küfür etmesine, annemizin o kalın sopayla günün yirmi dört saati dövmesine rağmen çok mutluyduk.

Adım "Sekhmet... "" 5

"Organizma her gün binlerce insan ve aileye ulusal internet ağı üzerinden çeşitli testler gönderiyor. Bu arada amaç ölüm sonrası yaşamı tercih eden kişilerin sağlıklı bireyler olarak topluma ve organizmaya kazandırılması."

Göz Hakkı

Mahallemizde, bu konuda en hassas insan komşunun oğlu Hasan’dı. Kapının dışında hep beni mi beklerdi bilmem, sokağa adımımı atar atmaz görür, “Mehraba!” der siteme başlardı:
\- Göz hakkı diye bir şey vardır, sana öğretmediler mi?

Anne Cennette Yemek Var mı?

" Anne babamla abim nereye gittiler?"
Anne ağıtını dudak uçlarında donduruyor:
" Onlar gitti kızım, onlar gittiiii..."
" Nereye gittiler anne?"
Anne yutkunuyor. Nasıl dese yavrusuna da onu ikna etse? Kendince en mantıklı yanıtı seçiyor aklının havuzundan:

Ağlama Baba

Bana hiç kimse o gavurların giyimlerini yaşamını methetmemişti, bilakis onlara sürekli küfür edilirdi. Kilise çanları bir yana ahlaksızlıkları, sapıklıkları anlatılıyordu. Ama o çocuk aklımla kıyasladığım da anlatılan şeyler de bir sorun olduğunu hissediyordum. Çünkü çevremde ki insanların yaşamda ki ilkelliğini öfkesini, barbarlığını görüyordum birde o gavurları televizyon ekranında.

Gizemli Yedi Canavar ve Büyük Savaş!

Altın tasla üzerlerine dökülen, acı ruhlarla yedi canavar, görünmeyen evin yıkık merdivenlerinde, sonsuz amaçlarını konuşuyordu! Bize sunulan kötülük kasesini, deli ama sinsi yöntemlerle kullanalım, zararın en büyük boyutlarını, etrafa hızla yayalım diyordu!

Zeus'un Kızı;hayal Balığı

Vitrinin üzerinde duran ,tamamı camdan mavi melek balığı kızım tarafından çizgi filmdeki, hayalleri gerçek yapan hayal balığına benzetilmişti.
-Anne bu hayal balığına benziyor !
-Evet kızım doğru zaten hayal balığı.
-Neden ?
-Bizim de hayallerimiz var çünkü.

Zevkle Ölmek

Sürekli polis baskını endişesi ile oraya girer çıkardık.Mahallede bir dakika bile fazla zaman geçirmek çok lükstü, tehlikeydi.Vedat gibilerin umurunda bile olmazdı herhangi bir endişe.Ertesi günde yine iş dönüşü o pencerenin önüne geldik.

Nebi Leyim

Tokluğunu unutur, açlığına bakar. Açlığının peşinden gider. Aç, açgözlü insan olduğundan değil, dediğim gibi O düşünmez ne bileyim der. Ya bir şeyler yer ya uyur.

Başa Dön