Portakallı Kek
Aslında öğretmenler odasında biraz dinlenmek istiyordum ama ne yapalım, okula yeni gelmiştim ve öğrencilerimi yakından tanıyabilmek için onlara zaman ayırmalıydım.
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmadığınızı kanıtlamanın en meşakkatli yoludur." — Woody Allen (kurgusal alıntı)"
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmadığınızı kanıtlamanın en meşakkatli yoludur." — Woody Allen (kurgusal alıntı)"
Aslında öğretmenler odasında biraz dinlenmek istiyordum ama ne yapalım, okula yeni gelmiştim ve öğrencilerimi yakından tanıyabilmek için onlara zaman ayırmalıydım.
Yoğurt yapmak için maya süte çalınır, suya çalınmaz ! Bir tas suya bile maya çalsan o asla tutmaz ! Nerde kaldı koca göl? Üstelik, göl büyür, küçülür, dalgalanır, durulur, kurur. Ancak, dağlar asla değişmez, büyümez, yükselmez, kıpırdamaz, hep olduğu gibi kalır.
Bekir Sıtkı Kunt; konuşma dilini yazı diline getirme anlayışını benimser: "...Dilde ölçü , dilde realizmdir; yani yaşayan dil ile yazmaktır. Halkın dili, sanatçının kendi dili olmalıdır." der.
Yapılan bir söyleşi de, sanat anlayışını özet olarak şöyle dile getirir: "Sanatın tek amacı ve yolu halk için olmaktır.
Ve... Aşk geldi. Yorgun olduğum bir zamanda. Gitmek istediğimde Aşk geldi, gülümsedim, sonsuzca...
Banka müdürünün karısı Eskişehire geldiklerinin haftasında Nurhana bir fino yavrusu hediye etmişti. Yavrucağı el bebe, gül bebe büyütmekle meşguldüler.
Sen sevdiğin birinin sesini unutmak nedir, bilir misin? Hayallerinde, rüyalarında bile bir daha onun sesini duyamamak...
Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Günün ilk ışıkları camdan süzülüp odaya dolunca kalktı yatağından, önce giyindi ardından elini yüzünü yıkadı. Buzdolabından annesinin akşamdan hazırlamış olduğu sandviç paketini aldı, okul çantasına özenle yerleştirdi.
Bir kadın yarattım. O kadın yarattığım en şaheser şeydi benim için.
Sonra sıcak bir çorba düşündüm.
Dizimin dibine yataydı.
Koynuma alaydım, saçlarından okşayaydım, gözlerine bakaydım.
Sevişip,sevişip yorulaydım.
O yıllarda neredeyse bütün çocuklar yoksuldu. Aramızda varsıllar olmadığından belki bizler deryadaki balık misali yoksul olduğumuzu bilmezdik. Yoksul olmanın en kötü tarafı elbiselerinizin eski ve yamalı olması, sofranızda lezzetli yemeklerin bulunmaması değildir. Yoksulların anne babaları çok sinirli olur. Ve onların çocuklarının payına ekmekten çok dayak düşer.
Ben bu adamları gerçekten niye öldürüyorum, yakınım bile yok. Faik yine bana bakıyor, başını salıyor bu sefer. Allah Allah anlamış mıyım ben onu bu sefer. Hayret.
Tren yolculuğu samimidir, mütevazidir. Bir kere alışınca rayların o ritmik sesi bile güzel gelir insana, bir yerde bir tren yolu görünce bile insanın ilk trene binip çok uzaklara gidesi gelir. Ama artık öyle midir?
Kız Peki dedi. Tam kapıdan çıkacaktı ki, Ahmet Bey Aman ha! iyisinden olmasın diye ekledi.