Lahmacun

Cama yaklaşıp içeriye göz attım. Kimse görünmüyor. Yan tarafa doğru yürüyüp birileri var mı diye bakmaya başladım. Gerçekten kimse yok. Tekrar ön tarafa gelip kapıya yaklaştım. Cama hızlı hızlı birkaç defa vurdum. Yok. Allahın bir kulu görünmüyor. Bu defa biraz daha hızlı vurdum. Tam umudu kesmiştim ki içeriden genç bir bayan çıktı:

yazı resimYZ

Nisan ayının ortaları. Bir Ramazan günü.
Eşim:
Akşama, iftara, lahmacun yaptır. Yemek hazırlamayayım dedi.
Olur dedim.
Dörtyolda Çiçek Lahmacun var. Genelde hep oraya yaptırıyoruz hamur işlerimizi. Sahibi Gani Çiçek, çok sevdiğim bir arkadaşım.
Hanıma:
Çiçek Lahmacunun numarasını ver dedim.
Bende yok. İnternetten bakıver dedi.
Olur diyerek çıktım evden.
İkindiye doğru telefonumu elime aldım. İnternete girdim. Çiçek Lahmacun yazdım. Birkaç tane seçenek geldi. Biri Dörtyol Çiçek Lahmacun yazıyor.
Tamam. Bu bizimki deyip numarayı aldım. Bir iki dakika içinde aradım.
Karşıdaki ses:
Çiçek Lahmacun buyurun dedi.
İyi günler kardeş. Ben, Hakan Hoca. dedim.
Ses:
Buyurun hocam dedi, samimi bir dille.
Kardeş, iftar için 15 tane lahmacun lazım. Yetişir mi?
Yetişir hocam. Siz hiç merak etmeyin.
Tamam. Ben, 6.30 gibi gelip alırım. dedim.
Tamam abi diye cevap verdi.
İftara daha vakit vardı. Ben de arabayı köye sürdüm. Kız kardeşimi ve annemi ziyarete gittim. Bir iki saat, kız kardeşimle sohbet ettik. İftara kalmamı istedi ise de ben, durumu izah ederek bu daveti, nazikçe geri çevirdim.
Kız kardeşim:
Paça yapacaktım. Kaçırdın dedi.
Sağlık olsun. Kısmet değilmiş. Başka zamana inşallah dedim.
Saat 6.15e kadar sohbet ettik. Sonra izin isteyip ayrıldım.
Arabaya binip doğruca Dörtyola sürdüm.
Tam vaktinde Dörtyola vardım.
Çiçek Lahmacunun önündeyim. Fakat bir hayat belirtisi görünmüyor. Kapı ve pencereler kapalı:
Erken mi geldim acaba? diye düşündüm.
Saate baktım tam 6.30. İftara 45 dakika var.
Cama yaklaşıp içeriye göz attım. Kimse görünmüyor. Yan tarafa doğru yürüyüp birileri var mı diye bakmaya başladım. Gerçekten kimse yok.
Tekrar ön tarafa gelip kapıya yaklaştım. Cama hızlı hızlı birkaç defa vurdum. Yok. Allahın bir kulu görünmüyor. Bu defa biraz daha hızlı vurdum. Tam umudu kesmiştim ki içeriden genç bir bayan çıktı:
Buyurun, Bir şey mi istemiştiniz?
Özür dilerim. Rahatsız ediyorum.
Estağfurullah. Buyurun. Ne istemiştiniz?
Siparişlerim vardı. Onları almaya geldim.
Genç bayan biraz da şaşkın bakarak:
Simit mi söylediniz?
Ben:
Hayır, 15 tane lahmacun söylemiştim.
Lahmacun mu?
Evet.
Genç bayan:
Emin misiniz?
Evet.
Kime söylemiştiniz?
Ben:
İkindiye doğru telefon açmıştım.
Telefon mu açtınız?
Evet. Bir erkek ses çıktı. 15 tane lahmacun söyleyip 6.30da gelip alacağımı söyledim.
Gerçekten emin misiniz?
Tabii. Üstelik iftara yetişir mi diye sordum? Yetişir dedi.
Genç Bayan:
Allah Allah. Tuhaf
Neresi tuhaf? dedim.
Genç bayan:
Beyefendi. Biz 6 aydır lahmacun yapmıyoruz. O bölümü kaldırdık. Sadece simit yapıyoruz. Simit istemiş olmayasınız?
Ben:
Yo hayır. Ne istediğimi çok iyi biliyorum. 15 tane lahmacun dedim.
Başka bir yeri aramış olmayasınız yanlışlıkla
Bilmem. Telefonda kayıtlı. Son aranana bir daha bakayım.
Lütfen bir bakın dedi.
Telefonumu çıkarıp son aranan numaraya baktım Numarayı genç bayana da gösterdim.
Genç bayan:
Efendim, bu bizim numara değil, yanlış aramışsınız dedi.
Nasıl olur? Durun bir daha arayayım
Numarayı tekrar çeviriyorum.
Karşıdan yine aynı erkek sesi geliyor. Hem de hiçbir şey demeden:
Abi, sizin lahmacunlar hazır. Gelmediniz. diyor.
Ben:
Geldim, ama siz yoksunuz diyorum.
Ses:
Nasıl yokuz abi. Dükkândayım. Lahmacunlarınız pakette hazır.
Valla kapının önündeyim. Sadece genç bir bayan var. Tüm kapılar, pencereler kapalı. Bayan da ısrarla lahmacun yapmadıklarını söylüyor.
Ses:
Sen nerdesin abi? Yanlış dükkâna gitmeyesin?
Ben:
Çiçek Lahmacun yazıyor
Ses:
Evet. Doğru o zaman. Dışardaysanız gelip bakayım diyor.
Dışardayım da her yer kapalı
Abi sen tam olarak neredesin? Bana yer adı söyle
Dörtyoldayım.
Tamam biz de Dörtyoldayız.
Tamam. Ama ben, sizi göremiyorum.
Abi, biz, Dörtyol Kavşağındayız.
Kavşak mı? Burada kavşak yok.
Olur mu abi. Osmaniye-Adana Yolu üzerindeki kavşaktayız.
Osmaniye mi? Adana mı? Ne Osmaniyesi, ne Adanası ya?
Abi, biz Osmaniyedeyiz. Dörtyol kavşağındayız.
Kardeş, ben Mağusa Dörtyoldan arıyorum.
Orası neresi ya?
Kıbrıs. Kıbrıstan arıyorum ben.
Ses:
Senin ananı s..m diyor ve telefonu kapatıyor.
Oysa ben, özür dileyip:
Gerekirse banka hesap numaranı ver. 15 lahmacunun parasını yatırayım. Sen de onları hayır olsun diye bir iki garibana dağıt diyecektim. Ama adam hiç konuşmadan anama sövüp kapattı telefonu.
Ne diyeyim? Üzülsem mi, kızsam mı bilemedim

19.04.2021
Gazimağusa
KKTC

Başa Dön