"Yarınki pişmanlıklarımı düşünerek bugünden uykusuz kalmak, modern insanın en yaratıcı işkencesidir." – Albert Camus"

Öykü

Sırtlan Zobo

Sırtlan gruplarının dışladığı, aralarında barındırmadığı Zobo adındaki sırtlan bir şehrin çok yakınlarına gelmişti. Çayırın ortasında toparlak bir şey dikkatini çekti. Bu neydi? Zobo, onu kokladı. Burnuyla ittirdi. Yuvarlanıyordu. Biraz daha, biraz daha derken, o yuvarlandıkça, Zobo zevk aldıkça, oyun sürdü. Daha sonra oyunu bıraktı. Yorulmuştu. Çimenlere yattı. Uyuyakaldı.

Madam...

Tanrı veriyor.
Bize niçin vermiyor da, sana veriyor? Bizi başımız kel mi?
Gülerek karşıladı bu sorumu. Sonra, sizin Tanrı başka, bizim Tanrı başka Sizi Tanrı, Allah Sizin Allah babanız cimri, bizim Tanrı cömert
Kafam öyle bir karışmıştı ki, şapşal şapsal baka kalmıştım

yazı resimYZ

Lama ve Puma

Güney Amerika Kıtası'ndaki And Dağları'nda bir lama yaşıyormuş. Bu lamanın adı Heman'mış. Heman bazen sürüyle birlikte otlar, bazen yalnız gezermiş. Hayat güzelmiş, yaşamak güzelmiş, otlamak güzelmiş. Nereden gelmiş bilinmez bir puma ( Dağ aslanı ) ortaya çıkmış. Puma avlanmaya başlamış. Lamalar sağa sola kaçışmışlar ama puma her defasında

Kurtarın Beni

Burada her türlü insan var. Anasını kesen, babasını soyan, çocuğunu doğrayan ne ararsan var.Hele İstanbuldan gelen iki tinerci daha gelir gelmez bizim ormancı Hüseyinin oğlu Cabbarın suratını kesti. Geçenlerde iki paket sigaramı çaldılar. Traş kolonyamı bile içmişler. O gelen tinerciler yapmış. Gardiyanlar bile bir şey demiyor. Birbirinizi idare

Anne Kanguru

Bir kanguru varmış. Kesesinde yavrusunu taşırmış. Zamanla yavru büyümüş, keseye zor sığar olmuş. Ayrılık vakti gelmiş, çatmış.
Anne kanguru: " Benim güzel yavrum, artık büyüdün, kocaman oldun. Ayrılacağız, sen yoluna ben yoluma. "
Bunun üzerine yavru kanguru: " Anne, ne olur beni bırakma. Ben

Eleman Aranıyor

Efendim ben bir parti üyesiyim. Partimin en alt kademesinden en üst kademesine kadar büyük bir sadakatle hizmet ettim. Partimin verdiği her görevi layıkıyla yaparım. Liderime taparım. Mitinglerde halkı coştururum. Tüm gücümle alkışlarım, slogan atarım. Meydanları inletirim. Yağlarım, yıkarım gerekirse sabunlarım.

Nerede O Eski Öğretmenler…

Ertesi günkü gazetenin manşeti: “Öğrenci Velisine Dayak… Kızını insafsızca döven matematik öğretmeninden hesap sorulması için okul idaresine başvuran veli de okul müdüründen dayak yedi…” Habere geniş bir yer ayrılmıştı

Ayran İçen Çocuk

Annesinin sesi ağlamaklıydı, Babası yetiş! Bağır çağır, itele burkuştur ses yok. Oğluma bir şeyler oldu. Belki çığlık atacaktı, onu bile yapamıyordu şaşkınlıktan.

Başa Dön