- ÖTEKI -
Bazen kahverengi ama genelde mavi
|
|
Tiyatroya Adanan 60 Yıl. : Prof. Dr. Özdemir Nutku
(Seval Deniz Karahaliloğlu) |
Söyleşi |
| |
Özdemir Nutku – Bir gün anneannem bana, “sen tiyatro nedir biliyor musun?” diye sordu. Hayır, bilmiyorum deyince, işte bu hikayelerde anlatılanlar insanlar tarafından canlandırılıyor dedi. Peki, görmek ister misin deyince tabii, görmek isterim dedim. Biz o zamanlar taaa, Kadıköy Acıbadem’de oturuyorduk. Oradan bir arabaya biniyor, Haydarpaşa iskelesine gidiyorduk. Oradan vapura biniyorduk. Karaköy’e geliyor, Karaköy’de tünele biniyor. Tünel’den tiyatroya gidiyorduk yani, yani benim için uzun bir “Ay Yolculuğu” gibi bir şeydi. İşte, o ilk tiyatroya gidişimde, ilk defa Tünele binmiştim. Orada, Tünel’de çok zangırtılı gürültülü bir şeydi, bayağı korkmuştum. O da bana ayrı bir serüven olmuştu. Sonra, gece aynı serüveni ben bir kere daha yaşamıştım. Daha ilkokul birinci sınıfa gidiyordum ve benim için çok maceralı bir gün olmuştu.
|
|
Atıl Bey'in Hayalleri
(İbrahim Kilik) |
Bireysel |
| |
Herkesin bir hayali vardır. Ne demiş atalarımız:"Her gönülde bir aslan yatar." Atıl Bey'de "Karınca kaderince" ülkesi ve milleti için br şeyler yapmak isteyen bir vatan evladıydı... |
|
Saçmalıyorum! İtirazı Olan Var mı?
(Bilgen) |
Yaşam |
| |
Siz etkin olmaya devam edin. Ben sadece, oturup izlemek istiyorum tüm edilgenliğimle….
İşte bu nedenle; saçmalıyorum! İtirazı olan var mı?
Sanmıyorum… Pek çok şey elimizden kayıp giderken, tükenmenin eşiğine gelmişken itiraz etmeyen sizler mi itiraz edeceksiniz? Yok, daha neler….
|
|
Yazar ve Bir Bardak Soğumuş Çay
(Alp Çetiner) |
Kent |
| |
Tepside iki tane bardak var: Demek kadın da çay içecek... Doldurup içiyorlar, içiyorlar. Birbirlerine gülümsüyorlar. Tek kelime etmiyorlar... Kadın hâlâ kocasının kucağında oturuyor. Kadın hâlâ limon kokuyor. |
|
Beş Yaş Öznesi
(ÖzgeCan) |
Bireysel |
| |
...Ötenazinin hoş görülmediği bir kara parçası üzerinde konuçlandığımızı biliyorum ama bazen, fişi çekmek en iyi karardır...
|
|
Tanrı ve Test
(Orkun Levent) |
Soyut |
| |
Dışsal etkenler ne olursa olsun, kendini arayan birinin öyküsüdür. "Hepimiz, diğer yarımızı arıyoruz" düşüncesiyle kaleme aldığım bu yazımda 2 kelimeyle ne aradığını bilen bir deliyi anlattım. |
|
Saklan!
(Lemminkainen) |
Yeraltı |
| |
Doğa artık cezalandıracak güçte değil. Sancılar içinde. Doğa gebe. Yolu gözlenen son çocuk hayır değil, yıkım getirecek. Yerin altı onun geleceği yer. Kor madenler ve ateşin arasından. Ben burada, yerin ne üstü ne de altı... |
|
Sana Bir Özür Borçluyum İstanbul
(kuzey darıcı) |
Yerler |
| |
beşiktaş gözün ya da kulağın sadece görevini yaptığını zannettiği o anlar... bir ses, görüntü, çağrışım. kimsenin adını bile koyamadığı, yalnız hatırlamıyoruz diyebildiği karanlık zamanlara şimdi bu denizdeki dik simge, yeniden tanıklık ettiriyor tarafsız |
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|