..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Ortamsal
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Köylü Kız Kezban
İsa Kantarcı
Roman > Aşk Romanı

Köylü Kız Kezban 1 Sabahın erken saatleriydi, bölgede 3 gündür kar fırtınası vardı, yoğun rüzgarla kırbaç gibi yağan ince kar insana nefes aldırmıyor, her şeyi zora, ister istemez kanlı bir mücadeleye sokuyordu. Dağın yamacında 3 kişi kaplumbağa gibi ilerlemeye çalışıyordu, dizlerine kadar kara batmışlardı, bu üç adam elektrik onarım arıza ekibiydi, adamlardan biri çok öndeydi, yumuşak ve derin karda ilerlemekten nefes nefese kalmışlard

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Ortamsal
21 
 Sipil Üçlemesi II  (LOKMAN ZOR)

Gürani’nin hiddeti, gözkapaklarının etrafındaki kırmızılıktan fark edilir olmuştu. Sinirinden oflayıp pufluyor, kah geziniyor, kah oturuyor, yerinde duramıyordu.
22 
 Eski Evler  (evren gelen)

Kastettiklerimiz hayata dair herşey yaşadıklarımız doğup büyüdüğümüz o ev değerlerimiz...
23 
 Yürüyen Yatır  (Şenol Durmuş)

Söylentiler birbirini takip etti. Kimileri gece yarıları beyazlar giymiş ak sakallı bir ihtiyarı gördüğünü söylediğinde mahalle sakinleri iyice bir paniğe kapıldı. Hemen herkes bir şeyler söylüyordu. Bazıları bu olayın kıyametin bir habercisi olduğunu iddia ederken , kimileri artık yatırın ayağa kalkma zamanının geldiğini tartışmaya başlamıştı. Bu dedikodular yüzünden hava kararır kararmaz insanların büyük çoğunluğu eve kapanıyordu.
24 
 Botlar  (ihsan alaittin bilgen)

Boşluksuz yan yana sıralanmış ranzalarımızda üretme çiftliğindeki kafeslerine sıkıştırılmış körpe piliçler gibiyiz. Tepemizdeki ampul gece gündüz yanıyor. Bize özel hazırlanmış yemlerle besleniyoruz. Kireç taşı ihtiyacımızı bile düşünüyorlar. Gerçi mercimeğin içinde vermeseler daha iyi olur; ama olsun. Düşünmeleri yeter. Bizim için: “Kesmeyip de, besleyelim mi?”, deseler yeri.
25 
 Parkta Otururken  (Mustafa Mert)

Pastırma yazının bugünlerinde serin ve sakin bir yer bulmuş olması onu mutlu etti.Bu güzel ağacı diken ve yetiştirenleri tanımadığı halde sevgiyle andı.Şöyle bir çevresine bakındı.Karşıdaki narenciyenin duvarı soğuk soğuk yüzüne bakıyormuş gibi geldi,ama aldırış etmedi
26 
 Sipil Üçlemesi I  (LOKMAN ZOR)

Herkes çılgınca dans edip ezgiler söylüyor, gençler birbirlerine sarılıp kucaklaşıyor, oyunlar oynuyordu. Kimileri çoktan sarhoş olup bir taraflara sızıp kalmış, kimileri şarap küplerinin dibine tünemiş içmeye devam ediyordu.
27 
 Haydi Cepheye  (Şenol Durmuş)

Geçim, seçim derken son günlerde cepheden gelen haberler de bir hayli moralleri bozdu. Bir onlar saldırıyor, bir biz saldırıyoruz. Ama hala bir netice elde etmiş değiliz. Hükümet işi sıkı tutuyor. Allaha şükür, şimdilik yiyecek sıkıntısı çekmiyoruz. Fırınlar gece gündüz ekmek üretiyor. Marketlerde reyonlar ağzına kadar dolu. Üstelik ithal et, hayvan bile getiriyorlar durmadan. Kömür yardımları, battaniyeler, çadırlar da cabası.
28 
 Türkiye Sevdası  (SERAY ANIL)

Uzaktan deniz göründü… Uzaktan… Çok uzaktan… Hayal meyal…
29 
 Üsüyüne Griz Mekdubu...  (Doğan ÜNAL)

Demiye galmaz maymun tabanları yağlar, amma ne yağlama, bi gaçıyo, bi gaçıyo peşinden aslanı yolla dutamaz. Gan ter içinde galır, ayahlarının dermanı kesilir, nefesi tukenir, dil bi garış dışarıda... Zınk diye durur yerinde ve gendi gendine; ulan lalek gaçıyo yazlığı var, gışlığı var, ayı gaçıyo kürkü var, armıdı var, balı var, ulan sen ne diye gaçıyon. Senin götün cıplak, garının gotü cıplak, çocukların götü cıplak... Ulan maliyeciler bohunu mu alacak... der, durur ve ferahlar. Bunu annadı da bi eyice gulüşdük. Biz böyleyik işde, aalıyacak halımıza gulerik. Sona dedim ki gendi gendime oolum sen manyahmısınnesin, ne gulüyon, bah, başbahan RTE bile ciddiye aldığına gore sen de ciddiye al ve bi çaresi varmı onu araşdır.
30 
 Gökçeada 2  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Ahşap binanın alt katı dükkân, üst katı evdi. Merdivenlerden bir kız indi. Yüzünün alı tam al, beyazı kar gibi lekesiz, gözlerinin karası gece gibiydi. Kumaş boyası alamadık. Çünkü kız bu işlerden anlamıyordu. Babası da yarım saate kadar gelecekti. Ama hırdavatçı dükkânında Camcı da saatlerce beklenmezdi. Elimiz boy olarak dükkândan çıkıp gittik. Biz sonra yeniden geliriz dedik. O kızı bir kez daha gördüm. Gökçeada çarşısında postanenin önünden geçip gitmişti.
31 
 Buzlu Cam  (Emilio Santos)

Yavaşça kapı kolunu aşağı bastırdı ve hafif itekledi. Henüz bir karış açılmış kapıdan, içerinin bir yatak odası olduğu anlaşılıyordu. Yine de biraz daha açtı kapıyı. Yorganın altında iki kişinin yattığı çok açık şekilde belliydi
32 
 Veda Partisi  (Dilek Asar)

Cennet böyle bir yer olmali diyorum kendi kendime. Her yer yemyesil .Rengarenk çeşit çeşit çiçekler yeşillerin arasına çok yakışmış.Yeni yeni yapraklanmaya başlayan değişik ağaçlar, sarmaşıklar harika. Gölgesinde oturduğum salkımsöğüt son derece zarif. Biraz ilerde küçük yapay göl, kendine özgü bitkileriyle göze çarpıyor. Sağ tarafımda, bahçenin en görkemli ağacı ceviz olmalı. En iri dalına bir salıncak kurulmuş. Bakışlarımı hangi yöne çevirsem bir güzellikle karşılaşıyorum. Kuş cıvıltıları manzaraya ayrı bir güzellik katıyor. Anet in Beni çağıran sesiyle kendime geliyorum. Sesin geldiği yöne doğru gidiyorum.Terasa konulmuş uzun masanın üzeri değişik yiyecek ve içeceklerle dolu. Diğer arkadaşlar da toplanmışlar, masanın çevresindeki banklara oturmaya başlamışlar. Demek yemek yenecek. İki arkadaşın oturduğu bankın bir ucuna da ben oturuyorum.
33 
 Kallavi Meyhanesi  (Cem Mahlas)

Derthane; Derdi olmayanın ne işi var meyhanede!
34 
 Kırmızı Karın İmkansızlığı Gibi Değil Hayat  (Gökçe Dölek)

Bu yazıyı okuyan herkes kendi için bir şey yapsın, tek başına.
35 
 Aslında Hep Ayrıydık  (Kerem Yüce)

Çok canlar yaktılar,bir çok canı hayatla sevdiği arasında barut yapıp o kovanın dip kısmına ansızın vuran iğne oldular ama özünde sevmek yatan yürekleri yine de ayıramadılar.
36 
 Bizim Futbol  (Haydar Köprülüoğlu)

Nevruz günleri unutturularak, futbol geliştirilmeye ne demeli bilemem. Türkiyenin batıya yönelmiş kültürü içinde, köklü törelerimizden Nevruz bayram olarak benimsenmemişti. Türkiyedeki Kürtler tarafından Newroz adıyla bayram coşkusuyla kutlamaktadır. Dünya futbolünde Avrupa Grubunu seçmemiz, Asyadaki Türk kökenli devletler tarafından coşkulu, bayram havasında geçen Nevruzu unutturmuş, ergenekon örsünde kılıç dövmek yeterli görülmüştür. Saygılarımla.
37 
 İstiklal Caddesinde Tütsü Kokuları  (Öykü Yüzer)

Çığlık çığlığa doğuyordu şimdi bebeleri tekersiz, camsız siyah bir otomobilin altında...4 kardeşten biri ölü doğdu...
38 
 Yaygara Gargara  (Necmettin Yalcinkaya)

Bu yüzden Doktor sana, her yemek sonrası, çene ve ağız kaslarını güçlendirmen için, günde üç kez ‘’yaygara’’ yapmanı yazmış reçetene.’’
39 
 Burasını Seviyorum  (Aylin Çiftçi)

Ressam, beni fark etmiyor bile. Çizimlerine devam ediyor, kimsesizce!.. Sadece gökyüzündekiler değil, suyun üstünde sallanan martılar da tuvalin üzerine yansıma çabasında!..
40 
 Martılar Yeşil Bugün  (Melika)

Önüne düşüveren hayatın getirdiklerine, kazandıklarımıza




son eklenenler
Düşünüyorum…
mehmet avcı
Öykü > Ortamsal
Isınmak İçin
Yûşa Irmak
Öykü > Ortamsal
Tek Taş
Seyfullah ÇALIŞKAN
Öykü > Ortamsal
Umut ve Yaşam
Nisanur Önay
Öykü > Ortamsal
Süt Kardeşliğ!
Mudi Beya
Öykü > Ortamsal
Günlük:
Mudi Beya
Öykü > Ortamsal
Kış Günü
Merve Bağcı
Öykü > Ortamsal
Kallavi Meyhanesi
Cem Mahlas
Öykü > Ortamsal
Buzlu Cam
Emilio Santos
Öykü > Ortamsal
Yürüyen Yatır
Şenol Durmuş
Öykü > Ortamsal

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.