Öykü > Ortamsal

olumsuz

Abdülrezzak Holding (Yedinci Bölüm )

Güldane, konuşmak için ortamın uygun olup olmadığını kontrol etmek için, laf olsun diye, “ Haçca!... İrem!... Hadiyin gızlar, babağıza okkalı bir de çay demleyin bakeyim. ” dedi. Abdülrezzak, “ He vallah!... Çok eyi olur!...” diye destekledi. Güldane, ortaya sofra serildiği için somyanın kenarına sıkıştırılmış yıpranmış sehpayı Abdülrezzak’ ın

nostaljik

Parkta Otururken

Pastırma yazının bugünlerinde serin ve sakin bir yer bulmuş olması onu mutlu etti.Bu güzel ağacı diken ve yetiştirenleri tanımadığı halde sevgiyle andı.Şöyle bir çevresine bakındı.Karşıdaki narenciyenin duvarı soğuk soğuk yüzüne bakıyormuş gibi geldi,ama aldırış etmedi

olumsuz

Abdülrezzak Holding

Abdülrezak’ ın kendisine gelmesi uzun sürmedi… O gece evde yaşanan dramı hiç gündeme getirmedi ve kaşımayı da düşünmedi… Abdülrezzak’ ın bu davranış, diğerleri üzerinde yarı korkulu utangaç ve çekingen etkiler bile oluşturmaya yetti. Olayı böyle karşılamasının nedeni, bir kabullenme mi, yoksa kafasında kurarak geliştirip uygulamaya koymak istediği atılımın

olumlu

Kadinim'in Derin Deryasi

Kapali ve yasakci kulturlerin kadinin kisesel ve duygusal acilimini engelledigi bilinmektedir. Sevilen bir kadinin ic dunyasinda soyut bir geziyi anlatmaktadir.

nostaljik

Eski Dostlar...

Kumsala doğru ilerledim. Alacakaranlıkta şezlongun birine oturdum ve denizi seyretmeye başladım. Deniz usulca kumsalı öpüyordu...
ERDEN ERKİN...

nostaljik

Eski Evler

Kastettiklerimiz hayata dair herşey yaşadıklarımız doğup büyüdüğümüz o ev değerlerimiz...

olumsuz

Üsüyüne Griz Mekdubu...

Demiye galmaz maymun tabanları yağlar, amma ne yağlama, bi gaçıyo, bi gaçıyo peşinden aslanı yolla dutamaz. Gan ter içinde galır, ayahlarının dermanı kesilir, nefesi tukenir, dil bi garış dışarıda...
Zınk diye durur yerinde ve gendi gendine; ulan lalek gaçıyo yazlığı var, gışlığı var, ayı gaçıyo kürkü

olumlu

Veda Partisi

Cennet böyle bir yer olmali diyorum kendi kendime. Her yer yemyesil .Rengarenk çeşit çeşit çiçekler yeşillerin arasına çok yakışmış.Yeni yeni yapraklanmaya başlayan değişik ağaçlar, sarmaşıklar harika. Gölgesinde oturduğum salkımsöğüt son derece zarif. Biraz ilerde küçük yapay göl, kendine özgü bitkileriyle göze çarpıyor. Sağ tarafımda, bahçenin en görkemli ağacı

olumsuz

Bu Gece de Böyle Bitmişti

Gazetede resmin vardı yine. Koyu kestaneye boyanmıştı saçların. Sarı saçların yoktu. Gözlerinin yeşili fersiz bakıyordu. Sanırım yine alkollüydün.
ERDEN ERKİN

üzgün

Kırıtan Gün

Bahçedeki ebegümeci ve yonca yapraklarına kırağı düştüğü, onların da kırağı giyinip, Edgar Degas' nın balerinleri gibi kırıttığı, tualden ayazı çalmış bir sabah...

üzgün

Aslında Hep Ayrıydık

Çok canlar yaktılar,bir çok canı hayatla sevdiği arasında barut yapıp o kovanın dip kısmına ansızın vuran iğne oldular ama özünde sevmek yatan yürekleri yine de ayıramadılar.

karamsar

Dranaz

Bir kez olsun hayatta zoru başar.
Pes etme!
Ne çokmuş deyipte cayma.
Bir kez olsun kaçma!
ve sonuna dek oku !!!

üzgün

Vedasız Ayrılıklardan Selamsız Sürgünlere Yolculuk

Mutluluğun kutusuna doldurulup paketlenen yalancı ayrılıklar yeniymiş gibi satılıyordu kırmızı halılı tezgahların üstünde ve halıların üstündeki o kırmızıların bir önceki hatıralardan kalan son emanet olduğunu bilemezdi daha önce bu yolu kullanmayanlar.Oysa ayrılıklar daha çok yaşıyor insanın toprağa sevdasından.Bu yüzden toprağın son emanetini güller taşıyor hemde en kırmızısından...

olumsuz

Efsunlu Oda

Kar yağdığında köyde hayat bitiyordu. Topu topu onbeş hane olan Rüzgarlı Köyü, kış uykusuna yatmıştı.Her canlı mümkün olduğunca az hareket ediyor,koyunlar ısınmak için birbirine sokuluyordu.İnekler yarı uykulu ve bezgin geviş getiriyor, sağılmak için sabırsızlanıyordu.Rüzgarlı Köyü kesif bir tezek kokusu altında kabuğuna çekilmişti.Her haneden hemen her saat başı aynı

mizahi

Oltanın Ucundaki Balık

Bu hikayeyi, bir arkadaşı babama anlatmış. Babam da çok beğenmiş bana anlattı. Hikaye benimde hoşuma gitti. Sizlere anlatmayı uygun buldum. Hikaye bu ya , günün birinde. Diye başlamış.....

olumsuz

İkizler

O da, gördüğüne şaşırdı. Şapkasını havaya attı.
Taylar, anasının memesine uzandılar.
Dışarı çıktık. Babamla burun buruna geldik. Dayanamadım, konuştum.
\- "Müjde baba!" dedim, "İkiz tayımız var:"
O;

Başa Dön