..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Çocuk
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Sam Amcada Bir Şey Değişmez
Ahmet Zeytinci
Bilimsel > Politika

Tamamen dünyayı sömürmek üzerine kurulmuş bir düzenden bahsediyorsak, kasımda yapılacak Sam Amca’nın ülkesindeki seçimlerde Trampa Dayı da gelse, Baydın dayı da yine kalsa sizde görüyor ve biliyorsunuz ki hiç bir şey değişmeyecek... Bir yerlerden askerlerini göstermelik çekerken, başka yerlere kaydıracaklar ve yeşil yeşil kağıt parçaları paçavralarıyla satın aldıkları, yemledikleri aşağılık adamlar vasıtasıyla tüm dünyayı yine karıştırmaya deva

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Çocuk
81 
 Koşucu Penguen  (Serdar Yıldırım)

Güney Kutbu’nda koşuya çok meraklı bir penguen yaşardı. Bu penguen devamlı olarak antrenman yapar, yarışmalara hazırlanırdı ve hep ön sırada yarışmayı bitirmeyi hayal ederdi, fakat ya sonuncu ya da sondan bir önceki olarak yarışı tamamlardı. En büyük başarısı ise, beş penguenin katıldığı bir yarışta üçüncü olmaktı. Bu duruma canı sıkılan koşucu penguen bir gün doğup büyüdüğü yerleri terk etti ve yüzerek Arjantin’e gitti. Koşucu penguen burada bir maymunla arkadaş oldu. Bir gün maymuna: “ Şu yüz metre ilerdeki ağaca kadar yarışsak, beni geçebilir misin? “ diye sordu.
82 
 Emanetçi Dede  (ömer akşahan)

Karısı:”Allah, Allah!”demekle yetindi önce. “Bu nasıl bir müşteri ki, yoksa goca tanrımın bir lütfu olsa bu gerek!” Emanetçi, “Ben demiştim, bu kadın ermiş.”diye. “Ama inanan yok şu kasabada.”
83 
 Sokaklar Babam Kokuyordu  (Necmettin Yalcinkaya)

Babamı hiç tanımadım ben. Kokusunu duymadım. Kulaklarımda asılı değil sesi. Resmi de yoktu duvarımızda. Olsaydı bakardım…
84 
 Kibar Kurt  (Yasemin İnci)

Kibar Kurt'un nezaketinden bütün hayvanlar haberdar oldukları için, onu gördüklerinde asla paniklemezlermiş.
85 
 İlk Öğretmenim  (Orkun Levent BOYA)

Günlerim neşe içinde geçiyordu. Annem de onunla olan ilişkimi kabullenmiş, izin vermişti; "Evin içine olmaz ama, akşamları bahçemize alabilirsin" diyerek...
86 
 Karla Kaplı Kalpler  (Ayşe Kaya)

Ali yedi yaşında koyu bir kar aşığıydı. Oda kar gibi biraz mesafeliydi, diğer çocuklarla pek kaynaşamıyordu, iki üç tane arkadaşı vardı ya onlarla oynuyordu ya da tek başına. Ali’nin arkadaş seçiminde özel bir sebebi vardı; onlarda kendisi gibi anne ve babasızdı. Ali’nin babası vardı gerçi ama annesi o daha beş yaşındayken ölmüş, babası da yeniden evlenmişti.
87 
 Noel Ağacı  (ömer akşahan)

Bu yıl dördüncü sınıfa gidiyordu. Sınıfta tek yabancı oydu. Öğretmeni Bay Paul’ü beğeniyordu. Kendisine derste çok yardımcıydı. En çok matematik dersini seviyor ve başarıyordu.
88 
 Altın Çocukluk  (Ali Osman Öztürk)

Alkol, sen nelere kadirsin!
89 
 Bir Lokma Düş  (Adsız)

Annesi sürekli "kurtulacaksın" diyordu. Bir süre sonra annesini de duyamaz oldu. Çok küçüktü o zaman anlamadı. Kurtuldu. Büyüdü, büyüdükçe anladı. Anladıkça sustu...
90 
 Çocukluk Kesitleri 3  (A.Latif İRVEN)

Özellikle kocaman bebeğin o küçük burundan nasıl düştüğüne takılıp kalıyorum.
91 
 Kral Portakal Çarli  (Serdar Yıldırım)

Portakal bahçesinin kralı Çarli hava kararmaya başladığında sessizce ağaçtan aşağı süzüldü. Bir ağacın altına gidip toprağı çapalamaya başladı. Aradan yarım saat geçmeden portakalların hepsi aşağı inmiş ve işe koyulmuş olacaktı. Bir gece devriye komutanı, Çarli’nin yanına geldi. Çarli doğrulurken çapasını yere attı ve gülümseyerek sordu: “ Evet komutan, haberler nasıl? “
92 
 Alinin Güllüsü  (Necmettin Yalcinkaya)

Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Günün ilk ışıkları camdan süzülüp odaya dolunca kalktı yatağından, önce giyindi ardından elini yüzünü yıkadı. Buzdolabından annesinin akşamdan hazırlamış olduğu sandviç paketini aldı, okul çantasına özenle yerleştirdi.
93 
 Ben Geldim Anne  (Sinan Yıldırım)

Okuldan hızlı adımlarla koşarcasına eve doğru ilerleyen sabriye'nin yüzündeki gülümseme ne kadar neşeli olduğunun bir göstergesiydi o gün. Yolda karşılaştığı arkadaşlarının iyi günler dileklerini bile neşeli bir şekilde hızlı hızlı cevaplayıp yine hızlı adımlarla eve doğru ilerlemekteydi.
94 
 Bayram Ayakkabısı  (Medine Yıldırım)

Kara kışın, canlılara düşmanlığının doruklara çıktığı zamanlardı. Güneş kendini dahi ısıtamıyordu. Annesinin” geç kalıyorsun hadi artık” sesiyle uyandı. Duymazdan geldi. Biraz şekerleme yapmak istedi .Buna annesinin fırsat vermeyeceğini, burnuna gelen kızarmış ekmek kokusundan anladı.
95 
 Hediye  (Dilek Asar)

Teyzesi, sokak kapısını açan Seda’ya ‘ bak sana ne getirdim’ diyerek bir paket uzattı. Sevinçle paketi kaparak teyzesine bir öpücük gönderip en yakındaki odaya daldı.Paketten çıkan kitapları oradaki yatağın üzerine koyup incelemeye başladı. Şimdiye kadar gördüklerinden çok daha büyük, ciltli, kapakları son derece güzel ve parlak iki kitap.
96 
 Sihirli Kemanı ve Josa  (Zahide Torun)

Bir zamanlar Jeromir adında bir kömür üreticisi varmış. O bir ağaç boyundamış ve oldukça güçlüymüş. Onun Josa adında bir oğlu varmış. Fakat Josa kısa boyluymuş ve çelimsizmiş. Bu durum yaşlı Jeromiri çok üzüyormuş. O sık sık başını kaşıyıp, içini çekerek şöyle dermiş:
97 
 Radyo Tiyatrosu  (Mehmet Önder)

- Yete gari buba. Temelli gırılırsa, ıradiyesiz galırsak daha mı eyi? …
98 
 Topal Ördek  (Serdar Yıldırım)

Doğduğunda ayakları sağlamdı. Arkadaşlarıyla birlikte derede yüzer, çimenlerde koşar, oynardı. Sevgi yüklüydü. Bir arkadaşı şakayla karışık hafiften vursa, karşılık vermez ama canı sıkılır, oyun oynuyorlarsa oyunla ilgisi kalmaz, uzaklaşıp giderdi. Yaşı büyüdükçe kendi de büyüdü, boy attı. Onun bu iyi niyetli, temiz yürekli davranışları, sözleri, hareketleri büyükler tarafından hep horlandı. Pek çok yerde alay konusu oldu. Onu daima dışladılar, aralarında barındırmadılar. O da ne yapsın, çareyi, sevgili küçük dostlarından ayrılmamakta buldu.
99 
 Şehzade ile Fakir Bir Kız  (Şefika Ünal)

Bir varmış bir yokmuş, padişahın bir kızı varmış. Bir gün padişahın kızı kaplıcaya gitmiş. Yıkanırken altından hamam tası, altın tarağı varmış. Cariyeler padişahın kızını yıkıyorlarmış. Hamamda bir genç kız padişahın kızı yıkanırken hayran hayran ona bakıyormuş. Bir taraftan da elinde hamamın eski taslarıyla kurnadan su alıp yıkanıyormuş.
100 
 Çocuk Kalabilmek  (rukiye zehra tekin)

çocukluğunuza yada imrendiğiniz anlarınıza döneceğiniz bir öykü umarım okumaktan keyif alırsınız...

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ahtapot
Serdar Yıldırım
Öykü > Çocuk
Dev Hamsi
Serdar Yıldırım
Öykü > Çocuk
O Şey
Veysel Başer
Öykü > Çocuk
Ateş ve Hayal
şinasi zafer
Öykü > Çocuk

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.