..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Mutluluk
Hilal Polat
Deneme > Yaşam

MUTLULUK Hayat bizi küçük şeylerle mutlu olmaya mecbur eder. Hayatın izin verdiği mutluluğa erişmek için kavrayışımızın kapasitesi önemlidir. Bugün mutlu olmaya çalıştım. Yatağımı topladım, cilt bakımı yaptım, elma sirkeli suyumu hazırladım ve aç karnına içtim. Sonra bir haftadır koridorda duran askılıktaki çamaşırları katladım. Gözüm odanın parkelerine ilişti. Toz, zibil ve saç …bu ne pislik yahu. Da

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
421 
 Halkımın Otobüsü...  (duygu bektaş)

Otobüsler sıralı, insanları bir yerler yetiştirme derdinde.İnsanlar sıralı hep bir yere yetişme derdinde.Önde yine halkımın otobüsü halk otobüsü,kokusuyla,kirli koltuklarıyla hakkını kimseye vermeyen.
422 
 Yakın Gençlik  (Mudarkeş KANIK)

Anlatırken tekrar yaşar insan unutulmazlarını. Ve hep yakındır gençlik, dinleyen varsa...
423 
 Martı M. V.  (Var Samsa)

O, her iskelede gördüğünüz, bildiğiniz veya bildiğinizi sandığınız gerçek martı.
424 
 Komünist Namık  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Dersler başladıktan on gün sonra, tam da öğretmenin geleceği dakikalarda, adeta bir ortaokul öğrencisi görünümünde, kısa boylu, zayıf mı zayıf bir çocuk girdi sınıfa. Bir kişi, “ilkokul aşağı mahallede, yanlış gelmişsin,” diye laf attı, gülüşenler oldu.
425 
 Siyah Dostum  (onur göndem)

zaman zaman yalnızlığını paylaşmak ister insan... bu kimi zaman başka bir insan,kimi zaman yıldızlar olur,kimi zaman da bir hayvan...
426 
 Ddt  (Murat M. UĞURLU)

Doğanın ve ananın kucağında, babanın yanıbaşında yetişen bir köy çocuğunun, gündelik yaşamından geleceki günlerine yansıyanlar.
427 
 İspanya Yolu  (Cengiz Özder)

Bu yolculuklar,öyle gezi turları alınan türden değildir!
428 
 Keçiler Kimin?  (Mehmet Önder)

- Keşide senin mi? - Benim benim, hepsi benim.
429 
 Sen Hiç Öğretmene Benzemiyorsun  (Musa Takçı)

Birkaç gün içinde gerekli hazırlıklarımı yapıp, evdekilerle vedalaşırken hüzünlendiğim tek şey, annemin göz yaşları olmuştu. O an içinde bulunduğum ruh hali gerçekten çok karmaşıktı. Hiç görmediğim, bilmediğim bir memlekete gidiyordum. Kim bilir nelerle karşılaşacak, neler yaşayacaktım? Otobüse binip Hakkari’ye doğru yol alırken derin düşüncelere dalmıştım. Yol boyunca neler düşünmedim ki?... Sanki geçmiş ile gelecek arasındaki bu noktada ciddi bir dönüşüm yaşıyordum. Yeni bir dönem başlıyordu hayatımda…
430 
 Uyku Kaçıran  (sermin iren)

Sakallı Saime derlerdi. Anneannemin bitişiğindeki evde otururdu. Çirkin, iri yarı, koca memeli bir kadındı. Kasığına kadar sarkıktı memeleri. Ah, ne zor taşırdı onları. Oynar dururdu erik gibi uçlarıyla. Ne acımasız, ne şirret kadındı Sakallı Saime. Bir kenara atıverdiği kundaktaki bebeğinin ağlamalarına aldırmaz, ağza alınmadık, duyulmadık küfürler savurup; mahalleliyle, gelen geçenle kavgalar ederdi. Anneannem terbiyem bozulmasın diye beni içeri alır, camları sıkı sıkıya kapatırdı. Sanki şehrin tüm dehlizleri, tüm gizli geçitleri; onun duvarlarına, hamamına, arka bahçe kapısına, çatı katındaki o küçük pencereye açılırdı. Bu çirkin, bu sakallı, bu ekşimiş süt kokan kadınla kim yatmak ister ki? Kim toynak ayaklı, çemen kokan, yarık dudaklı Saime’nin koynuna girer ki? Hangi mide kaldırır, hangi göz görmeye katlanır?
431 
 Son Kez Açtı Krizantemler...  (Nuri Ziya Aral)

Yatacağım yerin gösterilmesini beklerken aldığım sabahın köründeki içki önerisi, canımı fena sıkmıştı. Kötü kötü bakarak, anlaşılmaz bir şeyler homurdandım. “Tamam, tamam...” diyerek kesti homurdanma mı. “İçkileri ben hazırlarım, hem niye çekingen davranıyorsun ki? Dur da, sana giyecek rahat bir şeyler getireyim.” Az sonra, kendi üzerindekilere benzeyen, sırtına Ejderha resmi işlenmiş mosmor bir şeyle dönmüştü. Elime tutuşturduktan sonra da karşıma geçip, merakla izlemeye koyuldu. İçimden küfrederek, ceketimi çıkarmıştım. Sonra da, kravatımı ve gömleğimi... “Fanila veya atlet kullanmıyor musun?” diye sordu, elimden aldığı gömleği bir askıya geçirirken. Mini bir Kimono görünümündeki garip üstlüğü giyerek mırıldandım. “Hayır.” “Üşümüyor musun peki?” “Hayır.” Gömleğimi ve ceketimi bir askıya yerleştirerek portmantoya asmış ve kollarını göğsünde kavuşturarak, beni izlemeye dönmüştü yine. Elimdeki uçkurlu zımbırtıyı omzuma atarak, kemerimi ve pantolon düğmelerini çözmeye koyuldum ben de. Beni izleyen meraklı bakışlarından biraz utanıp kendimi striptizci gibi hissedince de, “Bilsen iyi olur...” diye mırıldandım. “Ben, don da kullanmam.” “Kal orada...” diyerek bağırmıştı birden. “Soyunup dökünerek, tahrik edeceğini sanma sakın...” “Hiç öyle bir niyetim yok. Uyarmıştım, kötü mü ettim?” “Uzatma... İçkileri hazırlamaya gidiyorum, giyinmen bitince de salona gel.”
432 
 Bir Baba,bir Oğul,iki İnsan  (Abdurrahman GÜNAY)

Kendimizi çok güçlü sandığımız çağlar geride kalır birgün ve gözlüksüz gazete okuyamaz,soluklanmadan merdiven çıkamaz hale geliriz.O zaman hayatta iseler, anne-baba algımız,sevgimiz değişir.Gidilen meşakkatli yolun bir yerinde bir onlara,bir kendimize bakar,niçin yanıldığımızı sorgularız.İşte bu öykü böyle bir soluklanma ve sorgulama anında yazıldı.
433 
 Atatürk'ün Fotoğrafçısı Cemal Işıksel ve Ben  (Emine Pişiren)

-“ Atatürk ile ilgili kitapların, kütüphane dışına çıkmasına izin verilmediğini öğrendim. Size söz veriyorum, 2 veya 3 gün içinde bu kitapları getireceğim. Sizden rica ediyorum. Artık soruşturma almak istemiyorum…” diye, adeta yalvarıyordum...
434 
 Belki Bir Gün Bir Yerde Yeniden  (Mustafa Arif Razgartlı)

"Allaha emanet ol" son sözüydü...
435 
 Güllerin Hikayesi 2  (Gülbahar Okumus)

Bir zaman bir yerlerde yasanmis yada yasanabilir bir hikayeden sadece bir bölüm
436 
 Bu Semt  (tugba demır)

Bebekliğim, çocukluğumun bir kısmı, ilk işim, ilk maaşım, yeni işim, hayallerim, geleceğim bu sokaklardaki adımlarımla şekillendi ve şekillenmeye devam ediyor. Anaokuluna Sait Çiftçi’ de gittim mesela. Bir bohçamız olduğunu hatırlıyorum içinde herhafta yıkanıp ütülenen yatak çarşafı, yastık kılıfı, nevresimi taşırdık. Pembe beyez petükareliydi bizlerin ki, erkeklerinki mavi. Anaokulunda ki öğretmenimi hatırlamıyorum ama o okulda sütten nefret ettiğimi ve o gün, bugündür ağzıma süt koymadığımı biliyorum.
437 
 Aklımı Kaybettim,hükümsüzdür  (Rıfat Gürsoy)

Hep merak ederdim.Neydi derdi? Neden bu hale gelmişti. Sokakta sıra dışı bir görünümü, farklı bir yürüyüşü vardı.
438 
 Takunyalar  (Çağrı Küçükyıldız)

Kaptana kalırsa aradan geçen yıllar sonra şu deniz öyle dar gelmeye başlamıştı ki… Gemiyi terk etmek gerekse değmezdi buna. Bütün personeli bindirirdi de filikaya, kendisi binmezdi. Mavi gözleriyle hep güneşi arıyordu; evine hala dönmemişti.Oysa deniz güneşin eviydi: sabah ön kapıdan çıkar, akşam arka kapıdan girerdi.
439 
 Sigara ve Genç Bir Kadın  (Nells)

Sigara dedi sadece. Kardeşi, hemen oksijen maskesini takıp doktoru çağırmaya koştu. Ama o doktorun gelişini görmedi.
440 
 1074 Orhan  (ihsan alaittin bilgen)

Demir çerceveli pencerelerin ardında, Topkapı Sarayı, denizin üzerine serdiği incili yorgana baş aşağı uzanmış, yatıyor.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Keriz
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.