..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)

Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
121 
 Harf Devrimi ve Bir Anı  (Haydar Köprülüoğlu)

Bireysel olarak 2005 yılında yayınladığım 'Gün Aşımı' kitabımdan alınan anıdır. Mevcudu kalmamıştır. Kültür Bakanlığına 2. baskısının yapılması için yazdım, şimdilik tahsisatımız yok, orjinal Cd'sini gönder, gerekirse ileride basabiliriz mealinde bir yazı aldım. Şu anda sağlık sorunum olduğu için yeniden basımı için ilgilenemiyorum. Saygılar.
122 
 Gözlerimdeki Emanet  (Esma Uysal)

Yedi tepeymiş İstanbul evvel zaman içinde. Yürekler de fethedilsin diye belki de her tepesine bir muhteşem Cami yapılmış. Şimdilerde adına gökdelen dedikleri göklere meydan okumaya adanmış heyulalar arasında kaybolsalar da hala yüreklerimizin tepelerindeler.
123 
 Duvar Yazılaması  (Necmettin Yalcinkaya)

Uyanmış, yatakta keyif yapıyordum. Kulağıma bir uğultu doluştu birden. Kulak kabarttım… Sabahın kör bir vaktinde kadınlar bizim evin önünde toplaşmış aralarında bağıra çağıra tartışıyorlardı. Annemin sesini duyar gibi oldum. Balkona koştum hemen. Beni görünce annem:
124 
 Benim Ankara'm +  (Şule Sencer Töreci)

İçme suyumuzu Sucu Emir getiriyor. Cam damacasının kurşun mühürünü özenle söküyor, sonra da Kavacık Menba Suyunu boca ediyor topraktan yapılmış, toprak renkli küpümüzün içine. Ancak gün gelecek, genel naylonlaşmadan Sucu Emir'in damacanaları da paylarını alacak ve yerlerini bu günkü plastik su bidonlarına bırakacaklar, ama daha o zamanlar biz bunu bilmiyoruz.
125 
 Sesimi Duyan Var mı? (1. Bölüm)  (Orhan TURAN)

Yer: İzmit. Tarih 17 Ağustos 1997. Saat 03.00 Omuzumda basın çantası varken ve dışarıda bulunduğum bir anda başladı sarsıntı. Depremin ilk fotoğrafı ve enkazda küçük bir kız çocuğu... Adı Merve... "Sesimi duyan var mı?" çığlıkları arasında kayboluverdi her şey...
126 
 Kömürcü  (Necmettin Yalcinkaya)

Kapımızın önündeki kaldırıma çökmüş, hoş bir sohbete dalmıştık. Önümüzden megafonuyla bağıra bağıra geçen, kömürcünün kamyoneti aramızdaki sohbeti böldü.
127 
 O Annene Söyle, Çocuğun Aklına Bunları Sokmasın (3)  (Emine Pişiren)

Çocuk yüzünde masum kırılganlık donup kalmıştı. Konuyu daha fazla uzatıp, onu da bıktırmadan konuştu yaşlı kadın: “Aslında şimdi kendini buldurman çok kolay yolları var. Gel sana öğreteyim.” Torun hevesle yaklaştı anneannesine: “Bana öğreteceksin değil mi, anneanne. Gerçekten çok korktum. Ya kaybolursam ben!”
128 
 Bir Bağışın Öyküsü  (Ömer Akşahan)

Ödemiş’te çoğu kimse tarafından bilinmeyen bir leylek vakfının varlığını yıllar önce çıkardığımız Ödemiş Efe dergisinde yayımlamıştık. Bu vakfın amacı, çeşitli yollarla yaralanmış ve uçamayacak durumdaki leyleklerin bakımını üstlenmek ve onları iyileştikten sonra göç yollarına salıvermektir.
129 
 Köy Anılarım (!)  (Fuat Türker)

İslam Birliği konusundaki bir yazımı eleştiren ve bana "köy anılarımı" yazarsam daha çok okunacağı tavsiyesinde bulunan bir okurun isteğini yerine getiriyor ve bu yazımda bir köy anıımı anlatmak istiyorum. İlerleyen satırlarda ise bu duyarlı (!) okurun yazıma yaptığı yorumu bulacaksınız.
130 
 Eleman Aranıyor - 1  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu öyküdeki olaylar yaşanmış gerçeklerdir.Şahısların isimleri ise tabii ki değiştirilmiştir...
131 
 Bizim Mahalle  (serdar adem işler)

İnsanın çocukluğunun geçtiği dönem gerek mekan ve gerekse zaman olarak anılar arşivinin belki en güzel bölümünü oluşturur. Onun belleğimizde çocukluk anılarımız canlandığında hemen duygulanırız. Az ya da çok geömişe özlem duyguları sarar tüm benliğimizi. Hatta kimse görmeden bir iki damla gözyaşı bile dökebiliriz, o saf ve kutsal anıların hatırına...
132 
 Bir Ayrılık Şarkısı  (Necmettin Yalcinkaya)

Sonra içinde yıllardır taşıdığı, daha önce yitirdiği birinin eksikliğini duyumsadı.
133 
 Kırmızı Manto  (BİLGEPERİ)

Yedi yaşındaydım ilkokula yeni başlamıştım. Evimiz ile okul arası oldukça yakındı. Ben o güne kadar sürekli sokakta oyun oynayan eve hava kararırken giren haylaz bir çocuktum.
134 
 Gökçeada 1  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Rum kızlar acayip güzeldi. Bu arkadaşlığın içinde biraz da bu etken olmuştu. Şimdi, yıllar sonra bunu söyleyebilmek çok kolay. İlk başlarda Rum kızlara yaklaşabilmek için onlarla arkadaşlığımızı kullanmak gibi bir niyetim olmuştu. Sonraları bunu aklımdan geçirdiğim için bile çok utandım.
135 
 Kesim Motoru / Anı  (Kâmuran Esen)

Penceremden görünenler...
136 
 Posta  (Hakan Yozcu)

Günler, günleri kovaladı. Sitenin her önünden geçişimde görevlilerin bana sesleneceği umuduyla bakıyor, belki postayı verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düşüncelerim boşa çıktı. Ne seslenen vardı, ne de elime bir şeyler tutuşturan… Her defasında hayal kırıklığı ile geçiyordum kapının önünden…
137 
 Şimdi Geliyorum  (Hakan Yozcu)

ir 15 dakika daha bekliyorum. İçimden: "Artık gitsem mi?" diyorum. "Ama ayıp olur. Gitmek Olmaz" diyorum. Şimdi gelecekti. Odada hala yalnızım. Biraz sonra, yan odadan müthiş bir kahkaha geliyor. Şaşırıyorum. Çünkü gelen ses, onun sesine çok benziyor: "Olmaz" diyorum. "Burada olduğumu, üstelik kendisi için geldiğimi de biliyor. Bir başkasıdır. Ses, sese benzer." diyorum. Çaresiz, beklemeye devam ediyorum…
138 
 Sıra Beklerken  (Hakan Yozcu)

- Hayır, bağırmıyorum, siz sakin değilsiniz, dedi. Anlaşıldı ki bayan, başka birine kızmış, ceremesini de ben çekiyorum. - Sanırım, siz, başka birine kızmışsınız. Öcünü de benden alıyorsunuz. - Ben, kimseye kızmış değilim. - O zaman, niye sesinizi yükseltiyorsunuz? - Beyefendi, uzatmayın. Bekleyin. Biraz sonra sizinle ilgilenirim. - Tamam da bakın hala 193 numarası duruyor. O halde, nasıl sıramı kaçırmış olabilirim?
139 
 Ayva  (Alper AKARSU)

Bazen olur..Bir düş kuruverirsin..Sonra o düşün hep düş kalacağını acı bir desturla öğreniverirsin..Bazen oluverir..Ama çok acıtır.Ama anılar çok canlılar.Deneyimsizlik en acı deneyim.Denemeyin.
140 
 Bir Anı Defteri Buldum - 10  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Demekki Sibel, benim hakkımda birçok şeyi biliyordu. Ama ben onun hakkında sadece anlattığı kadarını bilecektim. Zaten böyle olduğu, şoförün adresimi sormadan beni evime getirmesinden de belliydi. Bu durum, benim için o kadar önemli değildi. Sibel’in bu şekilde davranmasında onu haklı kılacak birçok neden olabilirdi.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Keriz
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.