..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Toplumcu
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Cahit KILIÇ
Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler

Ne tarafa bakarsanız zulüm! Ne tarafa bakarsanız haksızlık! Ne tarafa bakarsanız adaletsizlik! Ne tarafa bakarsanız eşitsizlik! Ne taraf bakarsanız ahlâksızlık! Ne tarafa bakarsanız bencillik! Kime bakarsanız kibirlilik! (En büyük benim, her şeyi en iyi ben bilirim hastalığı!) (Kirli egodan ve ferasetten ve de basiretten uzak; çıplak enaniyetten kaynaklı yıkıcı cehalet!) Kime bakarsanız çapsızlık! (Sade suya tirit, bir nev’i seviyesizli

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu
201 
 Bir Ülkenin Anatomisi  (Simten K. Ataç)

Avrupa’nın biraz uzağında, Asya’nın hemen başında, yeşil, büyük, güzel bir ülke varmış. Üç tarafı sularla çevrili bir yarım adaymış aslında ve içerisinden birde deniz geçermiş bu ülkenin.
202 
 Mayıs Papatyaları  (Nurten Turhan Yüksel)

Fabrikanın paydos sireni çınladı kulağında. Önce bir sessizlik sardı makineleri sonra emeğinden arta kalan yorgunluğu yüklendi sırtına Fatma. Otobüs durağını adımladı ağır ağır... Akşam, sırasını gecenin yalnızlığına bırakırken, gece vardiyası doldurdu durağı.
203 
 Kendini Arayan İnsanlık  (serdar özdemir)

Kahredici karanlık artık güneşin yeryüzüne ışık silsilelerini yalatması ile kayboluyordu.
204 
 Ölüyü Sevmek  (Şenol Durmuş)

Bu sevginin ne zaman başladığı pek bilinmezdi ama uzun bir süredir, çok önceleri olduğu gayet iyi bilinirdi.Bu semtte bir sela verildiği vakit o sesi duyan kulaklar hemen işbaşındadır.Kim ölmüştür?.. Evlerdeki yaşlı insanlar, bir koşuda pencerelerde, balkonlarda yerini alır ve çevreye dört gözle bakar durur. Bir köşede içenler, kahvede çene çalanlar ise mutlaka heyecan içerisinde birbirine sorar. “Kim ulan bu ölen?.. Hangi müsibetten kurtulduk acaba ” diye merak edilir bu mahallede...
205 
 Cumhuriyet Kıraathanesi  (Haşmet Şenses)

Artık hiç kimse elini taşın altına sokmuyor. Yakın bir zamana kadar mahallenin yarısı seferber olmuştu, ama hızla çözülüp gitti onlar da. Haksızlık etmeyelim, hala direnenler var. Oysa ne sayıları, ne de güçleri yetecek gibi.
206 
 Aldırmayan Adam  (yüksel Özbek)

Can suyu emilmiş ırgat tarlalarında, Aldırmaz. Boğaza yenik düşmüş korkaklığına Aldırmaz
207 
 Aşırılığın Sonu  (Özcan Nevres)

Bana adıyla sanıyla başı boş ve ipsiz Esma derler. Bu yüzden babamdan çokça dayak yedim. Canıma tak etti artık. Kaçıyorum ama nereye, ben de bilmiyorum. Karşıma sen çıktın. He dersen beraberce gideriz. Hoşnut olursan beraber yaşarız. Ben öyle ille de nika
208 
 Sefilleri Öldürün  (Şenol Durmuş)

Bir hırsızın gözyaşları dökerek, isyan ederek anlattığı bir olaydır…Varoşların en sefil mahallerinde işe çıktığı o günü anlatıyordu. Bir gün öğle saatlerinde bir eve girmişti. Bir ev ne kadar eski o kadar döküntü olsa da oradan hiç umulmayacak ölçüde küçük bir hazinenin çıkma ihtimali hep yüksekti. Yastık altında ki altınlar, dövizler onun asıl hedefiydi. Gerçeği çok iyi biliyordu. Fakirler sürekli aç kalırdı ama buna rağmen de yemezdi. Onlar acımasız cimriydi. Üç kuruşlarını yemeden, içmeden yıllar boyu biriktirir sonra da bir bankaya ya da bir yasayla yeni hükümete ya da bunun gibi bir hırsıza parasını kaptırırdı. Tecrübeli hırsız bu felsefi düşünceyle o eve girmişti
209 
 Belki de Sölenter yada Sünger Olmalıydık?  (Özge Can)

Bulamıyorum... Her yere baktım ama kaybolmuş. Yine birilerine çaldırdım galiba... Hep böyle oluyor, ne zaman bulsam birileri alıp götürüyor. Ya da ben çok hızlı koşuyorum ve onu bir yerlerde düşürüyorum. Ha pardon, ne mi arıyorum? Kendimi...
210 
 İsyankar Ruhlar 2  (Şenol Durmuş)

İçmek derdi bizim şarapçı İsmet. "İçmek"... Sonuna kadar içmek derdi.. Yavaş yavaş, sürekli artarak, son aşamasına kadar, ölene kadar, bir köpek gibi geberene kadar içmek, derdi bizim şarapçı İsmet. "Sevmek" derdi. "Tüm duygusallıkla, şefkatle sevmek. Hiç ara vermeden, becerircesine, usulüne göre, yavaş yavaş, sonra tüm şiddetiyle, bedeni parçalarcasına becerip sevmek." derdi İsmet abi. Dediğini de yapmıştı.Safinaz ablayı da o şekilde becermişti.
211 
 Yaşlı Kadın İle Meşe Ağacı  (adnan karakuş)

Kuraklık o yıl, New Jersey’in yemyeşil çayırlarını kahverengine çevirmiş ve tüm New Jerseylilerin gurur kaynağı yüzyıllık dev ağaçların yapraklarının zamanından önce dökülmesine neden olmuştu.
212 
 Beyin Defilesi  (Mehmet Atılgan)

213 
 On Yedi Umut  (Bilal ÖZBAY)

17aralık 04, akşam haberleri, umut dolu ve akşamın kızıllığından arta kalan bir mutluluk kara gözlerde. Artk her şey daha başka olacak dedi kendine. iki kulağ vardı, iki gözü, iki eli ve bacakları, ne kaldı geriye biraz aşk, geçinecek kadar iş ve zaman. ş
214 
 Kirli Beyaz Birazda Faili Meçhul Bir Hikaye  (Işın Çavdar)

Beş kardeşin birbirinden ayrılmamasını tüm klabimle bütün dünya için dileğiyle
215 
 Batsın Bahtışen Emi …  (Habibe Ağaçdelen)

Sızı düştü yüreğine her zamankinden daha acı, her zamankinden daha çaresiz...
216 
 Kurbanın Dişleri - 3  (Nermin Kaçar )

Ağabeyim arabaya bindi ve Salim amcaya arabayı çalıştırmasını söyledi. Hızla uzaklaştık oradan. Hepimiz ona bakıyorduk. Koşmasının anlamını çözememiştik. Ağabeyim bir kahkaha patlattı ve “Oh olsun ona. Gözündeki patlak için en az on beş gün yatar şerefsiz” Annem bir çığlık attı hemen. “ Ne yaptın oğlum! Şimdi başın belaya girecek. Değer miydi?” “ Değerdi anacığım. Ananın bileziğine değdi.”
217 
 Yaşamanın Öncelikleri  (Miha Kuşu)

yaşam ne ilginçtir.
218 
 O Yerlerden Biri  (Necmettin Yalcinkaya)

Adam elindeki çubukla camı tıklatıp bağırıyordu: “İçeriye buyurun beyler, yeni kızlarımız geldi” Dışarıda, kapı önünde birikmiş erkekler topluluğu. Aç gözler, aç bedenler, yutkunmalar, iç geçirmeler, şapırtılar…
219 
 Ürkek Bıldırcın  (Turgay DELİBALTA)

Kürekçiler hasatsız denizi köpürttüler kürekleriyle, tez yürüyüşlü gemi gün batarken ulaştı Sirenlerin adasına, yüreğim kopacak gibiydi, kanatlanıp uçacak gibiydi. …………………………… “Melih Cevdet Anday”
220 
 Soytarilar Kiralina Düzmece...  (Ibrahim Eshter)

Tanitalim gayrı Yaziyi okuyun yiter:) Bana katıyorsaniz sevinirim :) Hem katilip hemde yorumuzla desteklerseniz, O zaman deme keyfime:)

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Sol El
Ertuğrul ERDOĞAN
Öykü > Toplumcu
Bir İki Gazete
Ahmet Zeytinci
Öykü > Toplumcu
Görevli
Arman Berra
Öykü > Toplumcu
Balıkçılar
Ömer Özyurt
Öykü > Toplumcu
Nur - Işık
Hakan Yozcu
Öykü > Toplumcu
Çoban Lazım 1
Veysel Başer
Öykü > Toplumcu
Balta
Yeter Özhal
Öykü > Toplumcu
Alkarısı
Veysel Başer
Öykü > Toplumcu
Sibel
Onur Ömer Dara
Öykü > Toplumcu

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.