• ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu |
241
|
|
|
|
Peki bu durumun adýný ne koyacaðýz? Kültür erozyonu mu? Ama olmayan kültürün erozyonu olmaz ki. |
|
242
|
|
|
|
...Ve bilin ki eðer bu soðuk, karanlýk, Aralýk gecesinde gözlerimden Nisan yaðmurlarý boþalýyorsa sebebi aðrýyan, sessiz sessiz kanayan dizlerim deðil, o tüm ruhumu acýtarak sýzlayan yüreðimdi... |
|
243
|
|
|
|
Bazen yaþamak deðil anlatmak önemlidir |
|
244
|
|
|
|
“Efendim ben bir parti üyesiyim. Partimin en alt kademesinden en üst kademesine kadar büyük bir sadakatle hizmet ettim. Partimin verdiði her görevi layýkýyla yaparým. Liderime taparým. Mitinglerde halký coþtururum. Tüm gücümle alkýþlarým, slogan atarým. Meydanlarý inletirim. Yaðlarým, yýkarým gerekirse sabunlarým. |
|
245
|
|
|
|
Ýnsan hayatý ucuz mudur? Yoksa en deðerli varlýk insan mýdýr? Sürekli kendimize sorup durduðumuz bu sorunun cevaplarýndan sadece biri |
|
246
|
|
|
|
Her zamanki yerinde... mahalle meydanýna bakan odasýnda, demirden korkuluklarý pas tutmuþ, çerçevelerinin boyalarý dökülmüþ penceresinin önünde ahþap sandalyesinin üzerinde, üstünde gri battaniyesiyle uyuyakalmýþtý.... |
|
247
|
|
|
|
"Ay Gülecek" dünyanýn herhangi bir yerinde, herhangi bir evde kötülüðün elinden çeken herhangi bir ailenin hikayesi.
<“Ýki tane kalmýþ. Bölüþelim.” dedi. Sanki bilmiyordu iki tane kaldýðýný. Ama o an bir umut onu gerçeði kabullenmeden alýkoyuyordu adeta.> |
|
248
|
|
|
|
Çocukluðumdan bir aným. Gün geldi, gün yüzüne çýktý, aklýma geldi, paylaþmak istedim.
"Yaþlý teyze bizde yirmi gün kaldý. Sonra annem onu memleketine gönderdi. Çocuk aklý nereliydi, nereye gitti hatýrlamýyorum. Ama ne önemi var, o güzel insan memleketimin bir yöresinden." |
|
249
|
|
|
|
bakýyorum marmaraya zýnava bakar gibi çýkýyorum yedi tepeli þehrin zirvesine yaylaya çýkar gibi |
|
250
|
|
|
|
Hayat aslýnda bir kedi - fare oyunu ... |
|
251
|
|
|
|
Sadece kimliðini üzerinde bulundurmadýðý için tutuklanan hýrpani bir sokak sütçüsüydü. |
|
252
|
|
|
|
Kavaklar, budanmýþý budak yerleri törpülenmiþ sýk döþenmiþler tavana. Kavaklarýn üstüne özenle örülmüþ, hasýrlar kapatýlmýþ. Her taraftan temizlik yansýyor insanýn içine. Usta bir elin izini görüyorsunuz her köþede. Duvarda boydan boya asýlý yün halý. Ana renkleri ile bezenmiþ desen edilmiþ, özüne dokunmadan iþlenmiþ. Verniklenmiþ ahþap olan her þey. |
|
253
|
|
|
|
Türk milleti adýna otuzaltý yýl hapis cezasýna...
Kadýn çýðlýk çýðlýða feryad ederken aðýr ceza reisinin son kararý deðil iki sanýðý jandarmalarýn tüylerini dahi diken edercesine bir gerginlik yaratýyor.Duruþma salonuna giren adliyedeki görevli polisler kadýný zorlukla da olsa dýþarý çýkartýrken mahkeme reisi heyet üyeleri hiç istifini bozmadan ona bakýyor |
|
254
|
|
|
|
Ýletiþim çaðýnda üstümüze üstümüze gelen mesaj bombardýmanlarýný irdeleyen üniversiteli bir gencin kýsa öyküsü. |
|
255
|
|
|
|
Bir ambulansýn gelmesi için on dakikalýk bir süre yetmiþti. Þiþli Etfal hastanesinin acil servisine ulaþmasý için bir o kadar süre yeterliydi. Ona ne olmuþtu? Polislerin, doktorun sorularýný gülümseyerek sessizce cevapladý. Kafasýný bir mumya gibi sardýklarýnda ise mutluluðu daha da çok arttý. |
|
256
|
|
|
|
Rüzgar, hýzýný artýrdýkça daðlarýn bozaran yüzünü, bir ustura gibi eteklerine doðru sýyýrýp indiriyor. Yer yer daðlarýn ve tarlalarýn yüzünden sürükleyip getirdiði, ot saman çöpleri, küçük kasabayý toz bulutu içinde boðuyor. /
Sokaklar gözlerini oðuþturanlarla dolu. Arada bir harman yerlerinden kalkan toz bulutu çöküyor kasabanýn içine. Bir kaç genç toza, rüzgarýn hýzýna aldýrmadan yavaþ yavaþ yürüyorlar caddede. Tek caddesi olan bu kasabada tek, tük dikili kavak aðaçlarý erden yapraklarýný dökmüþler. /
|
|
257
|
|
|
|
Köyden ayrýlýþ hikayem... |
|
258
|
|
259
|
|
|
|
Ülkede bir seçim öncesi yaþanan öykü. Toplumda buna benzerleri çok sýk rastlanýyor. Saygýlar. |
|
260
|
|
|
|
Zengin olmak ile güç sahibi olacaðýný düþünen ve bu düþünceyi adeta destekleyen bir aile yapýsý özellikle baba figürü. Günümüzde gerek ülkemizde gerekse dünyada karþýlaþtýðýmýz acý bir gerçek |
|