..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Kerem Yüce
Kerem Yüce - http://www.geçmişten günümüze sevda günleri
Site İçi Arama:


Deneme
  Yalnızlığın Dostluğu (kerem yüce) 27 Ocak 2008 Yüzleşme 

artık vazgeçtim kendimden,bu sabahtan sonra hiçbir farkım kalmadı duygusuz kimselerden...

  Sana Helal Ettiğim Hakkımı Kendime Edemiyorum (kerem yüce) 29 Ocak 2008 Yüzleşme 

Bilemezsin sen;işgal altında yaşamak için bir bahane bulmanın ne kadar zor olduğunu ve göremezsin ziyaretime gelmeden bu hücrede zamanın nasıl su gibi buz tuttuğunu.Uçup gitmişti kuşlar demirli pencerenin pervazından,tek bir tüy kalmıştı ellerimde.O tüy senin yarandan geriye kalandı;kapanlara sıkıştırdığın yüreğimle kapanmıştı yaran ve ben bu yüzden sana helal ettiğim hakkımı kendime edemiyordum çünkü attığım her okla aslında hep sırtımı vurup,senin tuzağında can veriyordum...

  Evlat Tadında Bir Yaraydı Bu Aşk (kerem yüce) 29 Ocak 2008 Unutulamayan Dönemler 

Okurken son mektubunu gördüm ki kurumamış mürekkebin hala taptaze,toprağın altına uzansa da bedenin,biliyorum;yakamozları barındıran ruhun hep sen gibi düşünenlerin yüreğinde...

  Sana Yabancıyken Kendime Hasretteyim (kerem yüce) 4 Şubat 2008 Düşler 

İki mezar arasında mekik dokuyor adımlarım.Önce bütün sevdamı yazmak istiyorum bir kağıda ve bitiyor kalemim sabah olmadan,sonra bir zarf;pulsuz,damgasız kapatıyorum ağzını yola çıkıyorum ve iniyorum minübüsten yeşilliklerin önünde.Dalıyorum yeşilliklerin içine sana geliyorum.

  Serseri Düşünceler (kerem yüce) 4 Şubat 2008 Unutulamayan Dönemler 

Serseri düşünceler elini kolunu sallayarak gezerken dışarıda,siyasi tutuklu düşüncelerim vardı bu mapusta...Neden sustuğunu bilmediğim,göğsü daralıp yüreği kanayan kirli sakallı bir dost dururken yan hücremde,meydanda volta atıyordu yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine felsefesini hepimize aşılayan mavi gözlü,selvi boylu delikanlı.

  14 Şubat Anısına (Kerem Yüce) 14 Şubat 2008 Sevgi ve Aşk 

Yaşama merhaba denildiğinde her bebek ağlar;aslında insanoğlunun mendile ihtiyacı ilk doğduğu gün başlar ve herkes elleri tutmaya başladığı andan itibaren bebeklik gözyaşlarını silebilecek bir mendil bulabilme çabasıyla başlar hayat.

  Memlekete Kurulan Hain Bir Pusu (Kerem Yüce) 19 Şubat 2008 Unutulamayan Dönemler 

Gurbetten bir tren kalkıyordu;memleketin ilk istasyonunu özlemle bekleyen bir adam sabırsızlanıyordu eğilip öpmek için toprağı.Bir telefonla başlamıştı herşey,af çıkmıştı yurdunda ve sona ermişti sürgünlüğü.Sürpriz yapacaktı,kapıyı çalıp girecekti evine ve bitmek bilmeyen hasret tüketemeyecekti artık ciğerlerini...

  Açık - İtiniz (Kerem Yüce) 21 Şubat 2008 Toplum 

Hoşgeldiniz,kapının önünde vitrine bakarken dalıp gittiniz,buyrun içeri gelin,nasıl yardımcı olabilirim,ne istemiştiniz?

  Son Nefesten Emanetler Var Havada (Kerem Yüce) 25 Şubat 2008 Unutulamayan Dönemler 

Bir cuma akşamı dönüyordum eve;bilemezdim bunun cuma akşamıyla son buluşmam olduğunu.Işıklar kapanmış ve sessizdi sokağın evleri...Kapıyı açmamla tanışmıştım karşımda bekleyen üç silahın merhabasıyla,teslim ol diye sesleniyordu bir ses düşüncelerime ve tek bir kurşun değdi sol ciğerimin üstüne.Kan oldu düşüncelerimin gözyaşı akmaya başladı ahşap zemine.Ağlayan Meryem'im daha fazla dayanamadı ve kapaklandı üzerime ve peşine bir kurşun daha..

  Çeyrek Mutluluk Alabilir Miyim? (Kerem Yüce) 27 Şubat 2008 Anılar 

Merhaba;mutluluk var mıydı acaba?Ohh! çok güzel,bu dolaştığım kaçıncı dükkan hatırlamıyorum ayaklarıma karasular indi adeta, o kadar yoruldum ki anlatamam.Yok hayır kiloyla alacak kadar param yok sadece bir-iki tane verirseniz kafi.

  En Büyük Alkış (Kerem Yüce) 28 Şubat 2008 Yaşam 

İnsan her zaman görmek istediğini taşır sahnesine.Bu sahnede kendine figüran rolü bile vermez ve başlar tüm hünerleriyle bu oyunu sergilemeye.Bazen tıka basa dolu seyirciye oynarken bazen de bir tek yalnızlığına oynar ama yalnızlığından aldığı alkış tıka basa dolu salondan aldıgı alkıstan daha buyuktur her zaman.

  Bir Kere Hasret Girmesin Yüreğe (Kerem Yüce) 2 Mart 2008 Anılar 

Bir kere hasret girmesin yüreğe;bir bulaştı mı izi kalır ve gönül her gidenin peşinden hasret gelecek sanır. Bir hasret taşıyorsan yürekte o yürekten daha hayır bekleme.Evvel diz çöktürür sonra yerlerde süründürür zamanla karışırsın toz toprağa,topladığın herşey dağılır bir kenara.

  Sevdiğim Gelmiş (Kerem Yüce) 3 Mart 2008 Sevgi ve Aşk 

İnanmıyor musun?Gelmiş işte,bak penceresinden el sallıyor demek ki kontörü yok haber veremedi o yüzden cama gelmemi beklemiş;canım benim ne kadar zayıflamış buradan belli oluyor.Halbuki çok iyi bakıyorum kendime,beni merak etme diyordu hep.Benimde en çok yakıştırdığım pembe tişörtünü giyinmiş üstüne.

  Satılık (Kerem Yüce) 6 Mart 2008 Toplum 

Başvurular için adres:Gözbebeğinin yaşları cad. yürekten geçerdi sk. no:bir zamanlar bir Sevdakent-Aşkkale

  Benim Adım Mustafa Kardeşimin Kemal (Kerem Yüce) 11 Nisan 2008 Türkiye 

Benim adım Mustafa,kardeşimin Kemal,babamsa atadan türk,annem kardeşimi dünyaya getirirken son nefesini vermiş ama kız da olsa erkek te olsa adı Kemal olsun diye vasiyet etmiş,vatan aşkı bu kadar büyük olunca inandığı ona gönlünde yatan aslanın adını verebileceği iki tane aslan gibi evlat hediye etmiş...

  Hasret Serpilmez Umudun Yanına (Kerem Yüce) 21 Ağustos 2008 Düşler 

Hasret serpilmez umudun yanına,bir kere serptin mi kendi kendini eker.Önce toprağı kandırıp sokulur yanıbaşına ve salmaya başlar zehir salgılayan kökünü.O kök salmaya başlayınca anlarsın hasretin toprağa nasıl sımsıkı tutunduğunu,serptiğine pişman olup sökmek istersin umudun yanından.Vurduğun kazmalar,attığın kürek kürek topraklar...

 

 



SEVDALARIN ÖN ADIDIYDI AYRILIK


  18.09.2008 11:53:57 18 EYLÜL 

Tanrının masalını dinliyordu herkes ve tüm insanlar birgün sonsuz uykuya dalacaktı...


  12.05.2008 14:22:05 12 Mayıs 

Sözümün hiçbir zaman arkasında durmadım çünkü sözlerinin arkasında duranları gördüm; sözlerini birer birer kalkan olarak kullandılar,arpacığı bozuk namlulardan çıkan kurşunlara hedef yaptılar.Bense sözümün hep önünde durdum;belki çoğu kez vuruldum ama sözlerimi ne unuttum ne de arpacıkları bozuk namlulardan çıkan kurşunlara vurdurdum...


  07.03.2008 09:18:35 7 Mart 

Gelene niye geldiğini sorarsam bir beklediğim,gidene niye gittiğini sorarsam aciz olduğum,içki sigara içersem hayata ne kadar kızgın olduğum,ağlamaya kalkarsam çok kırgın olduğum,susarsam ne kadar yılgın olduğum anlaşılır ama kalemi kağıda değdirip konuşursam geçtigim yollarda rastladıklarımdan başka kimse birşey anlamaz...



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kerem Yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 09.12.2024 08:53:54