Ayrılığın yaktığı sessiz yangın
Bugün seni Sivas’a uğurlarken, içimde tarifsiz bir ağırlık çöreklendi. Oysa senin gidişin bana yabancı değildi. Çoktan
"Tanrı öldü, ama kahve makinesi hala çalışıyor. Belki de asıl mucize budur." – Friedrich Nietzsche (kurgusal)"
"Tanrı öldü, ama kahve makinesi hala çalışıyor. Belki de asıl mucize budur." – Friedrich Nietzsche (kurgusal)"
Bugün seni Sivas’a uğurlarken, içimde tarifsiz bir ağırlık çöreklendi. Oysa senin gidişin bana yabancı değildi. Çoktan
Ben zaten hep tek başınaydım. / Yalnızlık, bana miras kalmış bir kader gibi,
Bir zamanlar adını andığımda heyecanlanırdım… / Gösteremezdim belki anlatamazdım /
Bir varlığın yokluğu ne kadar sarsabilir di ki insanı. / Her gün an
Sana ne zaman yazmaya karar verdim, hatırlamıyorum. Belki de içime attığım ilk cümlede başlamıştı bu yazı…
Bu kadar mı kötüydüm sende hiç bilemedim? / Gözlerinin ucundan bile geçemedim mi
Ben sevilmeyi en çok hak ettiğim yerden kanadım hep. / Bir yara değil,
Sen hiç denemedin beni sevmeyi. / Hiç elini uzatmadın gözümün içine bakarak, “buradayım”
Bu metin, modern insanın gerçeklik algısındaki çarpıklığı eleştiriyor. Görmek yerine duymaya inanıyoruz, sahte dostlukları gerçek sanıyoruz. Herkes bir maske takıyor ama kimse bunu kabul etmiyor. Yalanlar o kadar süslü ki gerçekleri göremiyoruz. En çok güvendiğimiz kişiler tarafından yaralanıyoruz. Çağımızın en büyük yanılgısı: görünüşe aldanmak ve içi boş ilişkilere
BU NASIL AŞK: DOKUNAMIYORSUN, KOKLAYAMIYORSUN / Bazı aşklar var, içinde olup da uzağında
Sessizliğin içinden gelen bir ses var… Adını kimse koyamaz, tarifi yoktur. Ama herkes bir kere duymuştur
Çocukların sessizce yaşadığı yalnızlığın içsel dünyasına dokunulan bu metin, görünmez olmanın acısını ve duyulmayan seslerin çığlığını anlatıyor. Kalabalıklar içinde bile tek başına büyüyen bir çocuğun hayali arkadaşlarla kurduğu dünya, yetişkinlerin göremediği bir gerçekliğe dönüşüyor. Gecenin sessizliğinde herkesin biraz yalnız olduğu anlarda teselli bulan çocuk, hâlâ umutla bekliyor; birileri
Kitapların arasına koyup da unuttuğum yıllarım var benim. / Kendimi ararken kaybettiğim sokaklarım…
Modern hayatın getirdiği yorgunluğun içten bir anlatımı. Beklentiler, baskılar ve zorunluluklarla dolu bir dünyada, içimizdeki çocuksu merakın ve hayallerin nasıl köreltildiğini samimi bir dille ifade ediyor. Bir zamanlar hayatın küçük detaylarında bulduğumuz mutluluğun uzaklaşmasını ve gündelik yaşamın koşturmacasında kaybolan benliğimizin hikâyesini anlatıyor.
Bazı sabahlar, uyanınca içimde tanımlayamadığım bir boşluk olur. Sanki biri, gece sessizce hayatımdan bir parça alıp
Bir Savaşçıdır Kalbim...
İsmim İbrahim Suha
1975'in soğuk Ocak ayında dünyaya geldim.İlk orta ve lise çağlarım İstanbulda geçti.Üniversiteyi Pamir Dağlarının eteklerinde okudum.
Muhabbetle...
İstanbul
Deneme,şiir
ÜMiT YASAR OGUZCAN-MURATHAN MUNGAN -ALİ ÇOLAK-SUNAY AKIN-CAN YÜCEL-AHMED ARiF-ÖZDEMİR ASAF-BARIŞ KURAN-İBRAHİM TENEKECİ-ATİLLA İLHAN-MEHMET ERDOĞAN-ALEV ALATLI-Birkan Askan-Binnur Edisan
Sözün Sultanlarının yanında benim tarzım edebe uyup susmak olur...