"Yazarlık, kendini düzeltmek yerine, hatalarını sanata dönüştürmek için bir bahanedir." – Mark Twain"

Yûşa Irmak

Uzak Nasıl Yakın Edilir?

Yazıya yazılanlar var, bir de yazı yazanlar Bu ikisi arasında da farklar var. Yani, Yazıya yazılanda, yazı ile yazıcısı arasında herhangi bir mesafe yoktur; yazan, yazıya konu olmuş şeyi sadece muhayyilesinde taşımaz, o konunun içinde yaşar ve konunun adeta kendisi olur.

Başkaların Hayatı

Onların ne doğumu ne yaşantısı ne de ölümü haber değeri taşır bu ülkede.. Onlar ki gözlerinin karası kadar derin ve sessiz yaşarlar hayatı.. Öyküleri de bu sebepten her zaman meçhuldür ve sadece kendilerinde saklıdır Onlar, başkalarının gündemine ancak 3. sayfa haberi olarak girebilirler.

Kurtuluşumsun

Ağzımdan çıkan tüm kelimeler, cümleler ölü gibi Bir tek anlamım varsa o da yakıştırdığın dünyanın en yüce, en soylu yapıtı enim artık ben

Terör Bitmedikçe

Şiddet kullanarak bir amaca varacağına inanan ve bunu meşru gören, bir kişiyi, bir örgütü, bir devleti; ancak o şiddeti bertaraf edebilecek bir kuvvet bu niyetinden caydırabilir. O kuvvete sahip olmayan, hitabetle, siyasetle, ikna yeteneğiyle bir sonuç elde etmesi mümkün değildir.

No Comment

Artık yorum almıyor, onaylamıyorum dediğim bir okuyucu. Yorumlarını onaylamadığım için: Siz edebiyatçıları bir türlü sevemedim diye giriş yapmış ve güzel bir mail döşemiş

Siyasetin Kilidini Açmak

Kapitalizme-modernizme yenik düşmenin sebebi, güya eleştirirken onun yaptığını bir başka biçimde yaparak onu dolaylı yoldan güçlendirmeye çalışmaktır. Marksizmin yaptığı da bu değil mi? Hatta halen böyle yollarına devam etmiyorlar mı?

Hastalıklar ve Gamsız Çingeneler

"Bana ister inanın ister inanmayın, yakın bir gelecekte ülkemin insanları da tıpkı Avrupalılar gibi akıl hastanelerinin koridorlarını dolduracaklar. Hatta bu hastaneler isteklere cevap bile veremeyecek..."

Dilaver Cebeci

Şairlik yolu güç yoldur, taliplisinden hayatını ister, her babayiğit o yükün altına giremez, heveslisi çok, gerçeği kuyrukluyıldız gibi azdır; bu azlardan birisi de bu ülkede yaşamış Dilaver Cebecidir!

Tükenmek

İlk cümleyi nasıl kurmalıyım, nasıl başlamalıyım diye düşüncelere dalıyorum Giderek yazamayacağımdan, konuşamayacağımdan, hayal edemeyeceğimden korkuyordum ki korktuğum şeyler başıma gelmeye başladı

Eylülde İstanbul

İstanbul, rahmetli Topbaş zamanında her mevsim usulüne uygun bir şekilde süslenir, püslenir, sokakları, yolları, caddeleri, araçları, tertemiz ve koordinasyonlu bir şekilde yönetilmeye çalışılırdı. Şimdi öyle mi? Değil

Bize: "Bol Acılı" Aşk Lütfen

Michael Curtizin Casablancasında, aşk insanı başkalarına karşı daha iyi yapıyorsa, daha diğerkam kılıyorsa gerçek aşktır demiyor muydu? Tutkuyla istemenin diğer adı olan aşkın gerçekliğini test eden şeyin yitirmeyi tercih edebilmek, karşı tarafın iyiliği için gerekirse vazgeçmek gibi bir paradoks olması, geçen yüzyılda kaldığını sandığımız aşkın bir haldi

The Man Who Wasnt There 2001 (Orada Olmayan Adam)

Gözle görülemeyen bir quantum parçacığı ile kimsenin görmediği bir berber arasında ilinti kuran Coen Kardeşlerin, Ed Cranee biçtikleri rol mutlak değil, bir film-noir gereksinimindendir herhalde Çünkü kaderimizin fonksiyonunun karanlık ya da aydınlık yüzlerce olasılıktan birine çökmesinde tercihlerimizin ve fıtratlarımızın da etkisini yadsıya bilir miyiz?

"Anlamı Yok Tüm Sözlerin"

Fikret Kızılokun en çok sevdiğim artık kült bir şarkısı olan: Bu Kalp Seni Unutur mu?da geçen bu dize zaman zaman dilime takılır Başlıktaki söz ve şarkının tamamını mırıldanınca; halin susup, dilin konuştuğu ve sözün çürümeye başladığı bir zamanın bedbahtlarından bir bahtsız olarak, sessizliğin kalbindeki o sükunete giremediğimi de

Soytarılar

Prof. Dr. Mina Urganın Elizabeth Devri Tiyatrosunda Soytarılar adlı eserinde; soytarılık güç meslektir der. Gerçekten de soytarılık sanıldığı gibi öyle kolay bir meslek değil, aksine çok güç bir meslektir.

Başa Dön