..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Vildan Sevil




14 Eylül 2012
Eyvah!.. Postmodern Tanrıça Angelina Yine Geldi. Ateş ve Kan Kokusu Mudur Burnumu Yakan?..  
Kapalı kapıların ardında dönen dolapları, biz faniler göremiyoruz; ancak deneyimlerimizle, satır arası okumalarımızla, gözlemlerimizle ve günü yaşarken başımıza ne çoraplar örüldüğünü/geçirildiğini fark edebiliyoruz. (Ediyor muyuz acaba?)

Vildan Sevil


Ateş ve kan kokusu mudur burnumu yakan?... Ve biz... Sen, ben, o... Ateşin dumanları arşa yükselmeden henüz, etnik, dinsel, mezhepsel ayrımlarla çatışacak, kısır ideolojik tartışmalarla boğuşup duracak mıyız?... İzin verecek miyiz çocuklarımızın kan gölünde boğulmasına?... İzin verecek miyiz topraklarımızın ekmek diler gibi dilimlenmesine ve yok edilmesine?... Hem de gözümüzün içine baka baka, postmodern tanrılar ve tanrıçalar ölüme çağırırken bizleri?...


:AHAI:
Geçen yıl yazdığım, “Postmodern Tanrıça Angelina” başlıklı yazımda, bu müthiş(!) ziyaretin arka planına bakmaya, kimi öngörülerde bulunmaya çalışmıştım.

Angelina Jolie yine ziyaretimize geldi. Ürdün ve Lübnan’daki sığınmacı ziyaretlerinin hemen ardından ülkemize de geldi.


Geçen yıl, Suriyeli mülteciler için konteyner kent henüz kurulmamıştı.Bu yıl emre amade. Her türlü konforu içeren bir kent ki insanın mülteci olası geliyor.

Öyle bir konukseverlik ki, hastanede doktorlarımız onlara öncelik tanıyor ve yedi saat bekletildiği için bir kadın düşük yapıyor.(http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/suriyeli-multeciler-alevi-doktorlara-tahammul-edemiyor-haberi-59505)

Geçen yıl, mülteci bir çocuğun başını okşamıştı Angelina. Bu yıl, konteyner kentteki bir başka çocuğun evine konuk oldu, sohbet etti. Çocuğun anlattıkları karşısında öyle
duygulandı ki, güzelim gözlerinden ırmaklar taştı. Çocuk ve ailesi onu çok sevdi.

Sonra yine, karşısında mest olmuş yetkililerden bilgi aldı. Hele bakan İdris Naim Şahin, belki de yaşamında hiç böyle sermest, hiç böyle mutlu olmamıştı. Ben, fotoğrafların yalancısıyım. Kınadığımı sanmayın, yurdumun hangi erkeği bu postmodern tanrıça karşısında böyle dize gelmez ki?

Tanrıça, geçen yıl gördükleriyle kıyaslayarak ''Şimdi ondan on kat daha fazla sığınmacı var. Çok minnettarız. Bugün çok sayıda aileyle ve çocukla da görüştüm. Aileler ve çocuklar da Türk halkına ve Türk hükümetine aynı şekilde minnettarlar. Çok duygusallar ve Suriye'de yaşananlardan dolayı büyük endişe duyuyorlar, Suriye'de kalan aileleri ve arkadaşlarını merak ediyorlar.''
Bir soru üzerine ise Jolie, ''Türk hükümeti büyük cömertlik göstererek bu olağanüstü kampı kurmuş. Gerçekten çok etkileyici. Guterres'in söylediği gibi hepimiz ülkelerinden kaçmak zorunda kalan ailelerin barındırılması için bu şartlarda kamplar olmasını umut ediyoruz. Hiçbir yerde bunun gibi bir kamp görmedim'' diye konuştu. BM'ye ait ciplerle konvoy halinde konteyner kente gelen heyet, 4 saatlik ziyaretin ardından Islahiye'deki çadır kente geçti. (http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=365116)

Tanrıça, şu fani Suriyeli kadınlarla bir an için eşitlenip halı tezgâhının başına bile geçti ve Suriyeli mülteci kadınların da kalplerini fethetti.

Basına kapalı yapılan resmi temaslarında, yine basına(!) yapılan açıklamalardan anladığımıza göre "Sığınmacılara sınır kapılarını kapatmayın" dediği ve sığınmacılarla ilgili yasaların görüşüldüğü öğrenildi.

Kapalı kapıların ardında dönen dolapları, biz faniler göremiyoruz; ancak deneyimlerimizle, satır arası okumalarımızla, gözlemlerimizle ve günü yaşarken başımıza ne çoraplar örüldüğünü/geçirildiğini fark edebiliyoruz. (Ediyor muyuz acaba?)

Eyvah ki eyvah!... Küresel tanrıların temsilcisi Tanrıça Angelina yine geldi.

Ateş ve kan kokusu mudur burnumu yakan?...

Ve biz... Sen, ben, o... Ateşin dumanları arşa yükselmeden henüz, etnik, dinsel, mezhepsel ayrımlarla çatışacak, kısır ideolojik tartışmalarla boğuşup duracak mıyız?...
İzin verecek miyiz çocuklarımızın kan gölünde boğulmasına?...

İzin verecek miyiz topraklarımızın ekmek diler gibi dilimlenmesine ve yok edilmesine?... Hem de gözümüzün içine baka baka, postmodern tanrılar ve tanrıçalar ölüme çağırırken bizleri?...

14.09.2012
Vildan Sevil

NOT: Konuyla ilgili, 24.06.2012 tarihli, “Post modern Tanrıça Angelina” başlıklı ilk yazımın linki:

Postmodern Tanrıça Angelina
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=100327




.Eleştiriler & Yorumlar

:: Sanat
Gönderen: Mustafa Yener / , Türkiye
15 Eylül 2012
ABD'li bazı sanatçılar nedense mülteci sorunları konusunda çok duyarlı. Bunların Ortak özellikleri ise ABD hükümetinin politikalarıyla paralel düşünüyor olmaları. Savaş, kan, gözyaşı gelecek yerlere, önce ABD'li sanatçılar geliyor. Savaş sanatı dedikleri bu olsa gerek. Selamlar,/// Globalleşmenin psikolojik oyunlarından biri daha, sevgili Yener. İlginize teşekkürler, selamlar... (V.Sevil)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yine Tecavüze Uğradım!.. Yine Tecavüz Ettim!..
Kassandra'nın Güncel Kehaneti
Kırk Katır mı, Kırk Satır mı? Mutluluk, Onur ve Bölünmek
Yoldaş General Nereye?.. Daha Karpuz Keseceğdik Yahu...
Aman Allah'ım Ne Günlere Kaldık!..
Tek İstekleri Konaklamak ve Doyunmaktı... Oysa...
Bir Seçim Kampanyası Monologları Ya da Uzun Sözün Kısası
Hrant Cinayeti, Davası ve Sorular... Sorular... Sorular...
Her 1 Mayıs'ta Yenilenmek
Birgün Ben, Belki Bir Sığırcık Kolonisinin İçinde, Belki Yıldızlarla Birlikte Göklerde…….

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İpek Nehir, 1 Mayıs, Vay İstanbul...
Okurun Sevinç Çığlığı ve Yazarın, Kitabın Çilesi
Sen Kaç Kere Doğdun Sevgili Okur?..
Konuğum Var: Cengiz Akın, Post - Modern Edebiyatta "Zaman" Kavramı, Zaman - Bilinç İlişkimiz
Ant Olsun ve Şart Olsun ki Umursamayacağım!.. Nerde Benim Şu Cımbızla Ayna?..
Poetika// Sanatsal Yaratı Üstüne Fikir Uçuşmaları (Iv)
Ahhh İstanbul... Çekme Beni Böyle Kendine Kendine... Yorgunum...
Belleğim... Gaddar Belleğim Benim!.. Zalim Belleğim!..
Bir Dinazorun Bitmez Tükenmez Soruları
Bir Kadın, Sinsi Bir Şiddet ve Bir Yanıt

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Duruşma [Şiir]
Dedem Düşlerime Giriyor [Öykü]
Çocukların Çığlığından Göklerin Tılsımına [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artık Türkülerle Değil, Ateşlerle Anılmaktasın [Öykü]
İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey [Öykü]
Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aşk"a Geldin, Hoş Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koşuşturmaktan yoruldu. Altmışından sonra, çok yabancısı olduğu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktı. İletişim kurmak, duygu, düşünce, birikim paylaşmak, genç kuşaklardan yeni şeyler öğrenmek istedi. Yazarlık deneyimine burada adım attı. İşte böyle sınır tanımaz bir "dinazor ". . . Başarır mı acaba ?

Etkilendiği Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransız yazını, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlı Amin Maalouf...Elbette Nazım, Aragon, Neruda ve nice ozan/şair...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.