Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Zaman gectikce herkes gozune kestirdigini gruptan ayiriyor, salonun ortasindaki kalabaligin birazi odalara, birazi da bos koltuklara dogru dagiliyordu. Yalniz kalmayi kendime yediremedigimden ben de oturdugum yerden kalkip bardagim ve de sigaramla beraber yalnizlasan kalabaligin icine sokuldum. Yuzunu tam net olarak goremedigim kiz, yorgunluktan olsa gerek, koluma girdi, basini omzuma yasladi. Bir anda isindi bedenim. Onca bosluk, onca sohbet ve icilen onca bira icinden tek bir hamle oyle mutlu etti ki beni, belki geri cekilir diye sadece kendi kendime tebessum ederek kipirdamamayi tercih ettim. Ev sahibi, kendi deyisimle kalabaligin lideri o kadar alkol ve sigaraya ragmen hala felsefe yapmaya devam ediyor ve kimi kafalarda soru isareti yaratirken kimi kafalarda da ne yazik ki hicbir sey olusturamiyordu. Soylediklerine karsi gelen cevaplar bunun ta kendisiydi. Onlar boyle konusurken bense yanimdakiyle bir sekilde nasil sohbeti baslatabilirim diye dusunuyordum. Neyse ki, cok fazla dusunmeme gerek kalmadan ev sahibi konuyu finale baglamis, kiz arkadasini yanina almis ve odasina herkesle vedalasarak cekilmisti. Basini omzuma yaslayan kiz sanki bu ani bekliyormuscasina dudaklarima yapismisti. Ego tatmini amacli opusmeyi devam ettirmis ve sonra da yavasca kendimi geri cekmistim. Sasirmisti... Belli ki her erkegin her kizi istedigini zannedenlerdendi. Sacini duzelttim, yanagindan optum ve kucuk kucuk sohbete basladim. Kendimden, hayatimdan ve gundemden bahsettim. Bahsettim ama o sadece suratima bos gozlerle bakti. Istedigi sadece seksti. Hayat onun o gozlerindeki bakis kadar basitti aslinda. Insan sadece arzularinin pesinde kosmak istiyordu. Kariyer - oteki dunya - guzellik - elalem ne der dusuncelerini tartismayi degil, sadece alkol ve seksi istiyordu. Promilin etkisiyle soyle uzun uzun bir baktim cevreme. O medeni, saygin ve kulturlu gecinen insanlar kendilerini alkolun ve ortamin etkisiyle serbest birakmis, anin tadini yasiyordu. Fazla sorgulamak istemiyordum ben de ama iki yuzluluktu bu. Ya her gunumuz bu rahatlikta gecmeliydi, ya da boyle seylere normal gozuyle bakilmamaliydi. Fakat bu durumun baska bir gunun konusu olduguna karar kilmis, daha sonra dusunmeye karar vermis ve ani yasamistim. Sabah kalktigimda o kalabaliktan sadece bes - alti kisi kalmis, gerisi zannediyorum erkenden sessizce gitmisti. Kolay elde etmistim guzel bir seyi ve kolay da avuclarimin arasindan kaymisti. Pisman degildim ama istedigim de bu degildi. Yuregim yine bos, cevremse daha az kalabalikti hepsi bu.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |