Evvelden ilkeli, ahlaklı ve cesurdu Müslüman
İdame ederdi hayatını bu değerlerle çoğu zaman
Belki usanır, sıkılırdı bazı kurallardan an be an
Yine de huzuru bulur, buldururdu her zaman

Tarihe baktığında görürsün bazı güçlü Müslüman ülkeleri
Fethetmiş, ele geçirmiş ama öldürmemiştir sivilleri
Yönetmiştir tüm topraklarını ahlak, adalet ve beraberlik ile
Yine de yenilmiştir cehalet, sahtelik ve de üfürükçülüğe

Batı, sözde bilim ve özgürlük vaat etmiştir Müslümana
Attırmıştır Kuran’ı, antları ve İstiklal’i sağlayan marşları bir kenara
Al demiştir medeniyet bu, bunu yap, yaptır karına çocuğuna
Artık her şey olağandır, sus, yorum yapma bu ahlaksızlığa

Özgürdür artık Müslüman. Medenidir, dinsiz, ilkesiz ama sözde insanidir.
Düşünemez, üretemez, isyan edemez çünkü her şeyi onun yerine Batı abisi bilir.
Ele geçirilmiş sonra kenara itilmiş, özelleştirilmiş ve de kimsesizleştirilmiştir.
Düşündüğünde itiraz etmek yerine bu biatlığı kendisi tercih etmiştir.

Müslüman afallamışken; bir ulus var kadını ve erkeği ile kenetleniyor.
Zenginlik içinde yaşıyor, birbirini koruyor, diğer herkesi ise kırbaçlıyor.
Bina bombalıyor, hastane bombalıyor, yaptığı her şey ise yanına kalıyor.
Yalan söylüyor, kontrol ediyor, sadece dediklerinin baz alınmasını istiyor.

Müslüman ise anlamıyor, kınıyor, böyle şeyler asla yapılmamalı diyor.
Medeniyet ve özgürlük adı altında zayıfladığı için katliama dahi ses çıkaramıyor.
Gerçekleri yavaştan öğreniyor Müslüman.
Güç kimdeyse; adalete, medeniyete ve de doğruya o karar veriyor.