Baktığında her gün ama her gün üzülüyorum doğru insanların yaşamlarına…

Öyle ya… Sırf adam gibi adam oldukları için… Sırf içlerinde Hakk korkusu olup, Yaratan’ın yolunu tercih ettikleri için, her seferinde hayatları boyunca mücadele içinde oluyorlar… Her seferinde ama…

Bu yüzden de her yeni bir gün; sadece salt karınlarını doyurabilmek, belki de kiralarını ödeyebilmek için yollara düşüyorlar… Sorgusuz sualsiz ama… Kah ‘’Karşı’’dan geliyorlar, kah dolmuşa biniyorlar, kah ise her seferinde ‘’yürüyüş mesafesinde’’ yürüyüp şirketlerinin araçlarına biniyorlar… Dahası da cabası olsun.

Haliyle Yaratan’ın; oku, sorgula, anla, beraberinde biat et dediği mesajları anlamak, belki de anlayabilmek yerine hayatlarına ve Maslow Piramidi tadında önceliklerine önem vermek zorunda kalıyorlar. Bu yüzden de her seferinde kah erteliyor, kah ise ertelemek zorunda kalıyorlar bazı şeyleri.

Az biraz düşündüğünde… Bu yüzden düşünemediklerini fark ediyorsun… Dahası olamıyorlar… Ya her seferinde aynı yerdeler, ya da benzer yerlerde olup Matrix dışına çıkanlara beddua ediyorlar.

İyi de… Matrix dışına çıkanlar; zaten pekala en dibe batabilir, en kötü şeyleri yaşayabilir, her seferinde başlarına gelmedik şeyler gelebilir… Amma velakin buna rağmen ayağa kalkabilirler... Niye? Zaten Matrix’in dışına çıkmayı tercih etmişler de ondan.

Dolayısıyla… Soru şu… Niye hem korkakça yaşayıp, sadece ama sadece şahsi dualar edip, kazanamayacak siyasi liderleri destekleyip, kazanamadıklarında fareler gibi kaçıp, doğruları söyleyenlere Judas tadında ihanet ediyorsunuz? Niye hayatlarınızda doğru olan şeyleri yapmıyor ve doğruyu söyleyenleri tercih etmiyorsunuz?  Herkesin kendi tercihi tabi ama birkaç sene için bu kadar inat, kapris ve nefret bana şahsen ilginç geliyor.

Ne diyelim… Herkesin hak ettiğini vakti zamanı geldiğinde Hakk’tan bulması dileğiyle… Hepsi bu…