Hissetme mi yoksa hissettirme mi terazisinin şaştığı, ışıl ışıl parlayan güzellerin altında yatan karanlık yaşantıların yorduğu ve en sonunda doğru yolların çoktan unutulduğu şu zamanlarda; bir mucize gibi karşına çıkar Derya… Bir dakika bile düşünmeden hemen sen salak gibi gönlünü kaptırmaya hazırken, neyse ki içten içe ihtimal vermez, kendini ona layık hissetmez ve kendince kendini güvencede tutarsın. O ise; hislerini süzer gibi, bile bile sana ihtiyaç duyduğunu hissettirir, göstere göstere de adım atma fırsatı yaratır ve süreç ansızın değişir.

Öncesinde planladığın, zamanla da olacağını ön gördüğün hemen hemen tüm hamlelerin; bu aralarda Yaratan’ın sanki sana karşı imtihanıymış gibi her seferinde olduğundan, an itibari ile de şaşırmayacağın hale dönüşür.

O yüzden de kendi elleriyle yarattığı göz bebeği A,B ve C sitelerinin yıkıcı bir depremde çöküşünü izleyen bir mimar gibi, bir daha asla tuğla üstüne tuğla dahi koymak istemezsin… Hataların, beklenmeyenlerin ya da bilinmeyen sonuçların, biz insanlar için olduğunu hatırlatır Derya… Seni kendi gökyüzünden dünyaya çeker ve senin eşsiz olmadığını hissettirir. Bu yüzden memnuniyetle enkaz altından tekrar kalkar, daha yeni ve daha iyi planlamalar için kendini hazır hissedersin.

Beklemediğin bir anda, belki isteyerek, belki de bilmeyerek seni tekrar canlandırandır. Birlikte geçirilen zaman, paylaşımlar ve yakınlaşma git gide arttıkça, sanki çoktan seni tanıyormuş gibi sana iyi gelmeyeceğini de bilendir, sözleri yerine gözlerinde bunu göstermeyi tercih edendir.

Hayatta ne aradığını bulmakta sıkıntı çektiğin için, seni tecrübeleriyle uyaran, seni sanki önceki yaşamında tanıyan, sana aslında kim olduğunu hatırlatan ve belki de asla kazanamayacağın savaşları inatla yılmadan sürdürmen yerine, artık bunları bir kenara bırakıp, inzivaya da davet edendir.

Uzatmaya gerek yok. Aşkın ta kendisidir Derya… Uçsuz ve bucaksız olandır… Derinliği bilinmeyen… Seni senden daha iyi bilen… Yanındayken seni çokça anlaşılabilir hissettiren… Sen; kendi çevrende kendini engin birikimli biri sanırken, senin o kadar da farklı olmadığını hissettirip, bu yüzden yüzünü gülümseten, haliyle de omuzlarındaki yalnızlığı alandır… Yine de yemem. Öyle biridir ki o seni istediği gibi içine çekebilen fakat kendini kaptırırsan felaketin olacak olandır.