..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Cemal Zöngür




21 Aðustos 2016
Türkiye Burjuvazisi Artýk Konuþmasýn (2)  
Varlýðý bilinen ancak niteliði sorgulanmayan bir konu

Cemal Zöngür


Bir toplum ve bir ülke düþünün, kendi burjuvazisinin niteliklerini bilmeden, hem eleþtirmektedir hem de onun arkasýndan gitmeyi sürdürmesi, Bu yapý belki de dünyanýn en ilginç toplum ve ülke gerçekliðinin tek örneðidir.


:AFJB:

Burjuvazi hakkýnda Türkiye toplumunun çok net bilgilere sahip olduðu kanaatinde deðilim. Çünkü burjuvazi denilince, sadece zengin kiþiler olarak bilinmektedir. Ancak bu zengin kiþilerin burjuvazi olabilmesi için nasýl bir bilgi, kültür ve niteliðe sahip olmasý gerektiði noktasýnda kimse ne düþünmektedir ne de tartýþmaktadýr.
Burjuvazi hakkýnda, sosyalistler kýsmi þekilde bilgi sahibi olsalar da, hem yeterli deðil hem de toplumun çoðunluðuna yansýmamaktadýr. Bu yüzden Türkiye toplumu diðer konularda olduðu gibi zenginler hakkýnda da kulaktan dolma bilgilerle yetinmektedir. Burjuvazi hakkýnda bugüne kadar çok fazla dile getirilmeyen önemli bir ayrýntýyý bu makalede inceleyeceðiz.
Burjuvazi; her ülke ve toplumun özgün yapýlarýna göre kendi içerisinde üç farklý þekilde var olmaktadýr. Bunlardan birisi doðrudan üretime dayalý sanayici burjuvazi iken, diðeri devlete baðýmlý Bürokratlarýn oluþturduðu zenginler ile Tüccar burjuvazilerdir. Ve bu her üç burjuvazinin dünyaya bakýþý ve toplumdaki rolleri birbirinden tamamen farklýdýr.
Bir ülkede bu üç burjuva sýnýfýndan hangisi etkin ise, o ülke ve toplumun geliþimi de ona göre biçimlenmektedir.
Daha öncede belirtildiði gibi, bir ülkenin geliþmesini ve deðiþip dönüþmesini saðlayan toplumsal dinamikler içerisin de, Sosyalistler ile Patronlar en büyük etkiye sahiptirler.
Çünkü ister sevelim ister sevmeyelim, bir ülkede ekonomik faaliyetlerin özel ya da þahýslar eliyle yürütülmesi demek, o ülkenin hareketlilik açýsýndan ve geliþmesinin önü her zaman açýk anlama gelmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta vardýr.
Ekonomik faaliyetler özel ya da devlet eliyle yürütülürken, eðer demokratik ve gerçek bir hukuk devlet sistemi mevcut deðilse, o ülkede çok büyük yolsuzluk ve kaoslarýn, ayný ölçekte var olacaðý asla akýllardan çýkarýlmamalýdýr.
Bu yüzden özel sermayenin bir ülkede daha düzenli ve adaletli iþleyebilmesi için, her þeyden önce devletin gerçek ve doðru bir anayasaya sahip olmasý þarttýr. Doðru düzgün bir devlet yapýsý olmadan, ekonomik faaliyetlerin tümü devletin elinde de olsa çare deðildir.
Onun için ister devlet kontrolünde ister de özel kurumlarca yürütülen ekonominin, düzenli ve daha eþit bir þekilde sürdürülebilmesi için, tek ve en önemli þart, ülkenin ekonomik gelirine ve çaðýn koþullarýna uygun demokratik ve evrensel bir devlet sistemi ile mümkündür.
Evrensel adalet ilkelerinin kabul edilmediði, ýrk, din ve feodal milliyetçiliðe dayanan anayasalarýn hâkim olduðu ülkelerde, her zaman yolsuzluk ve kaoslar diz boyudur. Bu da beraberinde çatýþma ve kavgayý getirmektedir.
Kimileri þu soruyu sormak isteyebilirler. Neden ille de Sosyalistler ile Burjuvazi birlikte ele alýnmaktadýr? Ve haklý da bir soru olur. Hem makalenin hem de bu sorunun cevabýný birlikte vermeye çalýþalým.
Biz Türkler ve Türkiyeliler de çok güzel anlamlý ve ayný zamanda mizahi yönü de geliþkin Atasözleri (Deyimler) vardýr. Bu deyimlerden bir tanesi bu makaleye çok güzel uymaktadýr.
Hani derler ya..! “Yýlanýn sevmediði ot yuvasýnýn önünde bitermiþ”. Halk biliminin bir icadý olan (Folklor) bu özdeyiþ, çok derin bir anlam içermektedir. Ayný konu pozitif bilim felsefesiyle ele alýndýðýnda, iki zýt yapýnýn birlikte anýlmasý daha iyi anlaþýlmýþ olacaktýr.
Diyalektik Tarihi Materyalizmi inceleyenler bilirler. Doðada ya da evrendeki tüm canlý ve cansýz varlýklar, ikili bir formülasyona göre var olurlar. Bunlar “Negatif ve Pozitif, Artý ve Eksi, Diþil ve Eril” ya da Dualist þekilde dünyamýzý renklendirmektedir.
Diðer bir Diyalektik kanun ise, dünyada var olan tüm canlý ve cansýz varlýklarýn birbirleriyle yarýþlarý “Zýtlarýn Mücadelesi” ile ayný þekilde “Zýtlarýn Birliði” kanunu þeklindedir. Bu kýsa felsefi belirlemeden de anlaþýlacaðý gibi, Sosyalistler ile Burjuvazi iki zýt yapý olmalarýna raðmen, ayný zamanda birbirlerini de var eden temel sosyal ve siyasal olgu olmalarýdýr.
Çünkü sermaye var olduðu sürece, doðal olarak karþýtý sosyalist düþünce ve toplulukta ayný doðrultuda var olmaktadýr. O zaman þu mantýk ortaya çýkmaktadýr. Birinin yok olmasý diðerinin de yok olmasý anlamýna gelmektedir. Bu yüzden iki zýt yapý birbiriyle doðrudan baðlantýlýdýr.
Ayný þekilde bütün dünya toplumlarý için geçerli olan diðer bir kural da, kim hangi sýnýf ve sosyal katmandan olursa olsun, ister sevelim ister de sevmeyelim, sýnýrsýz düþünmeyi, sýnýrsýz sahiplenmeyi ve sýnýrsýz egoya sahip düþünen hayvani insan, bu yapýsýný devam ettirdiði sürece, her zaman Burjuvazi ve Sosyalistler var olacaklardýr.
Ýfade edilen bu iki zýt yapý insanýn doðasýndan gelen bir duygu olduðuna göre, ikisinin de tamamen yok olmasý mümkün deðildir. Bu durumda yapýlacak tek yöntem, her iki yapýnýn birbirini ve toplumu rahatsýz etmeden yaþayabilecekleri demokratik anayasaya ihtiyaç vardýr.
Demokratik yapýyla birlikte topluma derin bir felsefi eðitim verildiðinde, sýnýrsýz egoyu kýsmi þekilde sýnýrlandýrmak mümkündür. Bunun dýþýndaki tüm çabalar karmaþa yaratmaktan baþka bir iþe yaramamaktadýr.
Eðer bir ülkenin burjuva sýnýfýnýn temeli, bilgi ve kültüre dayanmayýp, yalnýzca para kazanmak için, devletin emrettiði gibi üstün ýrk, üstün din ve parasý olan konuþur mantýðýyla hareket edildiði sürece, o ülkenin ne sosyalistleri ne burjuvazisi ne de devleti ve halký asla geliþemez. Olduðu gibi yerinde saymaya devam eder.
Bu noktadan sonra gerçek burjuvaziyi ve demokrasilerin geliþmesinde, önemli rolü olan nitelikli burjuvaziyi kýsaca da olsa tanýmaya çalýþalým.
Dünyanýn her yerinde bir kiþiye bir aileye ve bir gruba Burjuvazi denilebilmesi için, genel kriter olarak þu nitelikleri taþýmasý gerekir.
1-Bir ülkede gerçek burjuvazinin temelini, üretime dayalý sanayici patronlarýn oluþturmasý.
2-Ekonomik gücün yanýnda eðitimli ve kültürlü olunmasý.
3-Eðitimsiz ve kültürsüz olsa bile, yaþadýðý ülkede rahat çalýþabilmesi için kültür ve bilim kurumlarýyla maddi ve manevi iliþkisini sürdürmesi.
4-Ülkenin temel ekonomik ve toplumsal yapýsýna göre yerli üretim araçlarýný icat etmeyi hedef alýp, mesleki ve genel eðitim programlarýný maddi açýdan devlet kadar desteklemesi.
5-Gerektiði zaman, devletin yanlýþ politikalarýna müdahale edebilecek medeni cesarete sahip olmasý.
6-Dünyanýn diðer bilim ve ekonomik kurumlarýyla sürekli iþbirliði içerisinde olup, en ufak bir din, kültür ve düþünce ayrýmcýlýðýna düþmemesi.
7-Vasýflý eleman veya ülkeye faydalý olacak kültürlü insanlarý yetiþtirmek için, yardým ve destekte bulunulurken, dil, din, inanç, düþünce ve renk farklýlýðý gözetmemek.
Genel olarak gerçek burjuvazi kriterlerini bu þekilde belirledikten sonra bizim burjuvazimizin sahip olduðu kriterleri daha yakýndan incelemeye çalýþalým.
1-Türkiye’de Burjuvazi sýnýfýnýn büyük bir çoðunluðu, kültürsüz Bürokratik ve Tüccarlýða dayanan kiþilerden oluþmasý.
2-Üretime dayalý sanayici patronlarýn parmakla sayýlacak kadar az olmasý.
3-Türkiyeli burjuvazi devletten daha ýrkçý, baðnaz ve dindar olmasý.
4-Bu burjuvazinin çoðunluðu ya eðitimsiz ya da kültürsüz olmasý.
5-Ülkenin sosyo ekonomik ve sosyo kültürel yapýsý doðru düzgün hesap edilmeden, sadece nasýl para kazanýrým mantýðýyla hareket edilmesi.
6-Yerli sanayinin oluþmasý için devleti yönlendirip ciddi bir baský uygulayacaðý yerde, sürekli devlettin yönlendirmesine göre hareket etmesi.
7-Her zaman bölgecilik, hemþericilik, dindar ve milliyetçiliðe dayanan ayrýmcý politikalarý temel felsefe yapýlmalarý.
Ýfade edilen bu vb. kriterlerin hepsi gerçek burjuvazi sýnýfýnýn oluþumuna tamamen ters bir durumdur. Çünkü Sosyalistlerin söylediði gibi, sermaye sýnýfýnýn dini, ýrký, milleti ve ideolojisi olmaz, olamaz da. Tek düþüncesi üretim yaparak para kazanmaktýr.
Türkiye burjuvazisi de para kazanmak istiyor ancak, her türlü ayrýmcý politikalara sarýlýp, montajcý ve tüccar þekilde geliþmesi, ülkenin geleceðine hiçbir fayda saðlamamýþtýr.
Kýsmi bazý yüzeysel deðiþikliklerin dýþýnda, 1500 yýl önceki ilkel Ýslam mantýðýna dayanan ticari yapýyla, ülke huzura kavuþmadýðý gibi, kendileri de rahat ve huzurlu deðildir.
Evrensel kriterlere uygun, hem kültürlü hem de eðitimli burjuvazi ne hazindir ki Türkiye’de parmakla sayýlacak kadar azdýr. Bu yüzden Türkiyeli burjuvazi hâlâ, medeni cesarete sahip olamamýþtýr.
Medeni cesareti geliþmeyen patronlar sýnýfý, doðal olarak devleti etkileyemediði gibi, ekonomik (Sanayi) ve burjuva demokrasisi açýsýndan da hiçbir öncü rolü bulunmamaktadýr.
Bunun en büyük nedeni ise, Türkiye gibi ülkelerde üreticiliðe dayanan burjuva yerine, Bürokratik ve Tüccarlýk yapan kültürsüz zengin sýnýfýn nicel olarak daha etkin olmasýdýr. Ve bu yüzden sanayici patronlarýn boþluðunu, siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran Bürokratik devlet burjuvazisinin doldurmasýdýr. Bürokratik burjuvazi elde etmiþ olduðu makamý ve rahat pozisyonunu bozmamak için, sadece konuþur ve konuþtuðu gibi de kalýr.
Doðru düzgün hiçbir iþin takibini yapmaz. Mecbur kalmadýkça haksýzlýk yapanlarý da cezalandýrmayý istemez. Çünkü mevcut yapý herkesten çok kendisine yaramaktadýr. Devletin ve toplumun geliþmesi çok fazla umurunda deðildir.
Tek ve en büyük dayanaðý din ve etnik milliyetçiliðe sarýlýp, zorunlu hallerin dýþýnda modern hiçbir yaþamý ve makineyi ülkesine getirmek için uðraþmaz. Bunun nedeni ise, hem bulunduðu makamda kendisini geçici görmesidir hem de üretim diye bir kaygýsýnýn olmamasý.
Ayný þekilde Türkiye’de önemli bir niceliðe sahip olan Tüccar burjuvazi de, devletin aðzýna bakýp, Bürokrat burjuvazinin yönlendirmesine göre hareket etmekten baþka hiçbir özgünlüðe sahip deðildir. Her iki burjuvazinin etkinliði yüzünden, Türkiye’de oturmuþ bir iþ ahlaký da geliþmemiþtir.
Bu Bürokrat ve Tüccar burjuvazi yerine, sanayi üretimine sahip zenginlerin nicel olarak varlýklarý söz konusu olsa idi, ne ülke bu kadar demokrasi dýþý yaþardý, ne de toplum birbirini rahatsýz ederdi.
Sanayi üretim tipine dayanan burjuvazi ve demokrasi etkin olmadýðý için, ülke sürekli kriz ve kaosa sürüklenmektedir. Buna sebep olan en büyük suçlu ise, kültürsüz Bürokrat ve Tüccar burjuvazidir.
Bu yüzden deðil midir? Türkiye’den çok sonralarý devletleþen birçok toplum demokratikleþmesini tamamlayýp modern çaða göre yaþarken, Türkiye hâlâ o eski Orta Çað mantýðýyla tek din, tek düþünce, tek dil ve tek kültür teranesiyle, günden güne gericileþip ülkenin temeline dinamit koymakta ýsrar etmektedirler.
Onun için diyoruz ki, artýk Türkiye burjuvazisi konuþmasýn. Çünkü her konuþtuklarýnda eski tas eski hamam misali, ülkeyi yeniliðe deðil karanlýða doðru sürüklemektedirler.

Cemal Zöngür














Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehitlik Duygusu ve Yitip Giden Canlarýn Aðýrlýðý
Kime Göre Ahlak Neye Göre Ahlaksýzlýk
Kariyerizm ve Kýskançlýk Kiþilik Bozukluðu Mudur?
Düþüncenin Geliþimi ve Toplumsal Körleþme
Ýnsan, Üst Ýnsan ve Ýkiyüzlülük
Ýnsan Beyninde Ýyilik ve Kötülüðün Düzeni
Akýl ve Oluþum
Ýnsan, Düþünce, Alt Düþünce ve Üst Düþünce
Ýnsan Niçin Yaþar
Alevilikte Ýnsan Tanrý ve Tanrýsal Baðlýlýðýn Özü

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geri Kalmýþlýk ve Ýrrasyonalist Siyaset Nedir?
Ýlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiði
Siyaset ve Fetiþizm
Kadýn Katliamlarý Neden Önlenemiyor?
Faþizmin Tarihi ve Türleri
Kuran'a Göre Ilýmlý Ýslam Mümkün Mü?
Ýslam Mezhepler ve Tarikatlar
Ýslam'da Güncelleme (Reform) Mümkün Mü?
Ýnsanýn Dine Ýnanýþý, Dinden Kaçýþý
Kuzey Kore Ýnsanlýðýn Sonuna mý Ýþaret Ediyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.