..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Cemal Zöngür




12 Mart 2017
Kariyerizm ve Kýskançlýk Kiþilik Bozukluðu Mudur?  
Salýklý Toplumlar, Nitelikli Çaðdaþ Eðitimle Ancak Mümkündür.

Cemal Zöngür


Özellikle bazý burjuva kökenli ve özentili kiþiler, Kariyerizmi bir yetenek ve baþarý sayarak, sürekli belirli kiþi ve kesimler üzerinde maddi ve manevi bir üstünlük aracý olarak kullanmaktadýrlar. Bu da doðrudan kiþilik bozukluklarýnýn ana kaynaðý olan Kýskançlýðýn en açýk yansýmasý demektir.


:AFFB:

     
Düüþünen bir canlý olarak, istisnalarýn dýþýnda hiçbir insan kýskanç olduðunu kolayca kabul etmemektedir. Ve bu yüzdendir ki, günlük yaþantýmýzda devam ettirdiðimiz birtakým alýþkanlýk ve huylarýmýzý, sýradan bir þeymiþ gibi algýlayýp, ileride kiþiliðimiz üzerinde ne tür olumsuzluklar yarattýðýnýn farkýna varmadan ömrünüz tamamlanmaktadýr.
Ýþte ömür boyu yaþatýlan huylardan “Kariyerizm ve Kýskançlýðýn” ne kadar büyük bir kiþilik bozukluðu olduðunu, sadece çok kötü bir olay yaþadýðýmýzda anlamaktayýz. Bundan vazgeçme gibi bir öeneri yapýldýðýnda ise, adeta onsuz yaþayamayacaðýmýzý düþünerek, kendi kendimizin esiri olmaktayýz.
Özellikle bazý burjuva kökenli ve özentili kiþiler, Kariyerizmi bir yetenek ve baþarý sayarak, sürekli belirli kiþi ve kesimler üzerinde maddi ve manevi bir üstünlük aracý olarak kullanmaktadýrlar. Bu da doðrudan kiþilik bozukluklarýnýn ana kaynaðý olan Kýskançlýðýn en açýk yansýmasý demektir.
Aile, çevre, iþ ortamý, eðitim ve ekonomik yapýnýn insan kiþiliði üzerindeki etkisi her zaman bilinen bir gerçektir. Ancak bunlarýn hepsini hastalýk derecesine getiren ve en büyük etkiye sahip olan devlet yönetim þekilleri, nedense kimsenin aklýna gelmemektedir.
Konunun direkt muhataplarý olan uzman psikologlar ise, çeþitli baskýlar yüzünden devlet yapýlarýnýn kiþilik üzerindeki olumsuzluklarýný gerçekci temelde ele almýþ deðillerdir. Genelde sorunu yaþayan kiþilerin dar çevresi ve birebir etkilendiði noktaya baðlý kalýnmasý neticesinde, ülkedeki saðlýk ve adalet yapýsý bu yüzden hiçbir zaman yerli yerine oturmamýþtýr.
Diðer taraftan sistemin olumsuzluklarýnýn farkýnda olan birtakým kiþi, grup ve anlayýþlar, her ne kadar devlete karþý mesafeli durarak kendilerini korumaya çalýþsalar da, evrensel normlara uygun bir eðitim ve kültür seviyesine sahip deðillerse, sistemden çok rahat bir þekilde etkilendikleri görülmektedir.
Örneðin insanlarýn büyük çoðunluðu gençliðin vermiþ olduðu heyecanla, hayatýn ilk evrelerinde genellikle sisteme muhalif bir duruþ gösterirler. Ne zaman ki hayatýn gerçekleriyle tanýþýp bazý imkân ve olanaklara sahip olunmuþsa, yavaþ yavaþ zýttýna dönüþmüþlerdir. Bu sosyal psikolojiyi yaratan devlet yapýsýnýn incelenmesi en öncelikli konular arasýndadýr.
Ýnsan karakteri ve kiþiliði üzerinde düþünülürken, istisnalarýn dýþýnda öyle dört baþý mahmur bir insan yapýsýnýn varlýðýndan hiçbir zaman bahsedilemez. Bu yüzden bireylerin saðlam bir karaktere sahip olmbilmesi için, devlet yapýsý ve eðitim niteliði çok büyük bir önem arz etmektedir.
Eðer herhangi bir devlet yönetimi, içerisinde bulunulan çaðýn koþullarýna uygun, en akýlcý ve evrensel normlara göre bir eðitim sistemini temel almamýþsa, vay gele o toplumun baþýna! Hele de yüzyýllar önce modasý çoktan geçmiþ olan vatan din, millet ve üstünlük kompleksine baðlý hareket edildiði sürece, bu tür toplumlarda saðlýklý düþünen bireylerin çýkmasý çok zordur.
Gel ki her devlet kendine göre en iyi yönetim ve eðitim sistemine sahip olduðunu söylese de, bunun doðru olup olmadýðýný þu deðerlendirme biçimiyle daha net anlayabiliriz.
Bir devlet kendi içerisinde siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel açýdan barýþýk ve eþitlik ilkesine baðlý hareket ediyosa, iddiasýnda doðruluk payý söz konusu olabilir. Bunun tam tersine iç ve dýþ çevre ile sürekli didiþerek yaþyorsa, o toplum ve devlet yönetiminde derin bir kiþilik bozukluðu var demektir.
     Çünkü kendi içerisinde barýþýk olmayan yönetimler, genellilkle bilimsel felsefeden uzak, insanlarýn iç güdülerine hitap eden hükmetme, güç, üstünlük ve maddiyata tapýnarak varlýklarýný sürdürürler. Ýþte bu tür devlet yapýlarý önü alýnamayan Kýskançlýk hastalýðýnýn en büyük sorumlulusudurlar.
Kim ne þekilde düþünürse düþünsün, dünyanýn her toplumunda bireyler, kendiliðinden kültürel seviyesini yükselterek evrensel ölçülere göre demokrat olanlar, nicel ve nitelik bakýmdan azýnlýktadýrlar. Diðer büyük bir çoðunluk ise devlet yönetimlerinin düþüncesine baðlý olan politik pratikðe göre þekillenip karakter kazanýrlar.
Bu da doðal olarak topluma ve çevreye karþý ukala ve üstünlük taslayan devletlerdeki hastalýklý yapýnýn, doðrudan bireylerin karakterlerine sirayet etmesi demektir. Onun için “Kariyerizm ve Kýskançlýk” devlet yönetim anlayýþýndan atýlmadýðý sürece, toplum ve bireylerin saðlýklý düþünmelerini kimse bekleyemez. Ýfade edilen bu Kýskançlýk ve Kariyerizmin birey, aile iliþkileri ve toplum yaþamýnda ne gibi olumsuzluklar yarattýðýný özetleyerek incelemeyi sürdürürsek.
Örneðin Lükse, maddiyata, cinsellikte aþýrýya kaçma, makam, rütbe ve güce tapýnarak yaþam alýþkanlýklarý, sürekli çevreyi ve toplumu aldatma yöntemleriyle elde edilmektedir. Hakkaniyet ve liyakata baðlý kalýnan yapýlarda ise, hiçbir insan asla bahsi geçen egolara týpýnarak yaþamaz. Yaþayanlar çýksa da istisnayý oluþturmaktadýrlar.
Bir toplumda maddiyata ve üstünlüðe tapýnnma temel siyasal politika halini almýþsa, o toplumda derin bir psikolojik sorunun olduðu aþikârdýr. Bunun ana kaynaðý ise insan denen canlýdaki, “Egonun” insalýk normlarýna uygun þekilde eðitimle disipline edilmemesidir.
Egoizm; bazý toplumlarda ilk varoluþuyla hayvani düzeyde yaþatýlýrken, bazý toplumlarda ise aþýrý derecede uyarýlmasýyla, kýskançlýk ve kariyerizm þeklinde kendisini dýþa vurmaktadýr. Þunu rahatlýkla söyleyebiliriz.
Kariyerizmde dahil tüm kiþilik bozukluklarýnýn baþlatýýcýsý “Kýskançlýktýr”. Sosyal hayatta bunun yaratmýþ olduðu olumsuzluklarý þu þekilde sýralamak mümkündür.
Kýskançlýk; en basit anlamýyla ihtiyaç duyulan maddi ve manevi her þeyin, kiþinin kendi düþünce ve kontrolu doðrultusunda, en çok faydalanacaðý þekilde olmasý demektir. Yani anlayacaðýmýz egonun tavan yapmasýdýr. Egodan bu þekilde bahsederken, egoyu tamamen yok sayýp basit görmekte yanlýþtýr.
Bir canlýnýn yaþamasý için mutlaka egonun olmasý þarttýr. Çünkü ego en önemli içgüdüsel enerji hareketidir. Örneðin bir canlýda egoizmi hareket ettiren enerji hücreleri olmasa, o canlý diðer varlýklar gibi tepkisizleþir. Onun için Ego önemlidir, ancak her þeyin üstünde deðildir.
Nasýl ki egonun öldürülmesi canlý yaþamýnýn anlamsýzlaþmasý demekse, ayný þekilde büyütülmesi de insanlýðýn yok olmasý ve anlamsýzlaþmasý demektir. Tam da bu noktada, evrensel insani deðerlere göre toplumun eðitilmesinin önemi ve anlamý ortaya çýkmaktadýr.
Devlet yönetimlerinin evrensel insani deðerlere göre bir eðitim politikasý yoksa, ailedeki çeliþkilerden tutalým iþ, çevre iliþkisi, sosyal ve siyasal yapýlarda önü alýnamayan anormalliklerin asýrlar boyu devam ettiði görülmektedir.
Herkesin bildiði gibi toplumsal yapýnýn temel taþý ailedir. Ailedeki bireylerin eðitim ve kültür seviyesi, hem toplumsal yapýnýn hem de devlet yönetimimin kültür ve niteliðini belirlemektedir.
Örneðin Türkiye’de her on yýla yayýlacak þekilde askeri ve sivil darbelerin yaþanmasý. Trafik yoðunluðu, anormal nüfus artýþý, çevre kirliliði, her gün kavga ve ölümcül olaylar, siyasetteki týkanýklýk, kadýn cinayetleri, modern ulusal yapýyý dýþlayan ýrkçý ve dincilik gibi saplantýlar, daha çok kýskançlýðý aþamamýþ Ortaçað mantýðýndaki devlet yönetimlerinde mevcuttur.
Türkiye ise henüz Ortaçað mantýðýný aþmadýðý için, ata erkil erkeðin aile ve topluma hükmetmesi, erkeðe maddi ve manevi olarak büyük bir avantaj saðlamaktadýr. Erkek bu avantajýný baþta eþi üzerinde namus koruyuculuðu olarak görmektedir. Halbuki namus söz konusu ise, kadýn kendi namusunu kendisi korumalýdýr. Alman filozof Nietzsche’nin ifade ettiði gibi, “Kim ki namus þövelyalýðý yapýyorsa, en büyük namussuz odur’der”.
Ve erkeðin namus korouyuculuðunun daha deðiþik bir þekli ise, “Bir kadýnýn namusunu, erkeðin koruyuculuðu Kerhane Badigartlýðý’dan baþka bir anlam ifade etmemektedir.
Bu mantýkla herþeye egemen olmaya çalýþan erkek, baþta çocuklarý ve çevresini kendisine benzetmek için çeþitli yöntemlere baþvurmakta hiçbir sakýnca görmez. Ve bu yönelimler ailedeki erkek ve kadýnýn eðitim, yetiþme, fizyolojik ve düþünce algýasýna göre farklýlýklar göstemektedir.
Örneðin erkekler aile ve çevrede varlýðýný hisstetimek için bazen maddi ve fiziki gücünü öne çýkarýrken bazen de bilgi ve iþini kullanýr.
Anadolu kadýnlarý ise, genelde erkeðin hükümranlýðýný kabul etseler de, çevreye karþý daha güçlü bir kadýn imajý yaratmak için güzellik, ekonomik, duygusallýk ve iyilik meleði kesilmeleri. Diðer taraftan en ufak bir çýkar ve menfaat söz konusu olduðunda, hasmýna darbe indirmede erkek kadar tehlikeli bir karaktere sahip olmalarý.
Özetlenen bu toplum ve birey profilinin, Türkiye’de üst düzey zengin sýnýf baþta olmak üzere, orta ve alt tabakadakilerin %95’inde mevcut olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz.
Çünkü Türkiye var olduðu günden bu zamana kadar, sürekli yerinde sayýp düþünülen ileri toplumlar seviyesine bir türlü gelememiþtir. Tüm bunlara sebep olan en büyük aktörlerse, ülkedeki sað ve sol yapýlarýn kýskançlýk psikolojisinden kutulmamýþ olmalarýdýr. Baþka hiçbir neden, topluluklarýn bu kadar geri kalmasýnda etkili deðildir.


Cemal Zöngür













































Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehitlik Duygusu ve Yitip Giden Canlarýn Aðýrlýðý
Kime Göre Ahlak Neye Göre Ahlaksýzlýk
Türkiye Burjuvazisi Artýk Konuþmasýn (2)
Düþüncenin Geliþimi ve Toplumsal Körleþme
Ýnsan, Üst Ýnsan ve Ýkiyüzlülük
Ýnsan Beyninde Ýyilik ve Kötülüðün Düzeni
Akýl ve Oluþum
Ýnsan, Düþünce, Alt Düþünce ve Üst Düþünce
Ýnsan Niçin Yaþar
Alevilikte Ýnsan Tanrý ve Tanrýsal Baðlýlýðýn Özü

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geri Kalmýþlýk ve Ýrrasyonalist Siyaset Nedir?
Ýlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiði
Siyaset ve Fetiþizm
Kadýn Katliamlarý Neden Önlenemiyor?
Faþizmin Tarihi ve Türleri
Kuran'a Göre Ilýmlý Ýslam Mümkün Mü?
Ýslam Mezhepler ve Tarikatlar
Ýslam'da Güncelleme (Reform) Mümkün Mü?
Ýnsanýn Dine Ýnanýþý, Dinden Kaçýþý
Kuzey Kore Ýnsanlýðýn Sonuna mý Ýþaret Ediyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.