..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Tayyibe Atay




29 Ocak 2003
Zor Yıllar -23-  
Tayyibe Atay
!..Bir yılkı atının yelelerine asılarak!..Neredesin?


:BACI:
Aradan bir ay kadar zaman geçmişti; bir mektupla geldi beklediğim haber; sınavı kazanmıştım! Eylül ayı başlarında yapılacak sözlü sınava çağırıyorlardı yeniden..Çok sevinçliydim! Beni kavuran okuma hırsım tutulmaz bir rüzgara dönüşüyor, çıkan kasırgalarla savrulup duruyordum hayallerimin peşinde...Son derece mutlu, gururluydum.Ailemden uzakta kalmanın nasıl bir hüzne mal olacağını kestiremiyordum bile!..Gökyüzü hep masmavi, toprak hep çiçekli, güneş hep aydınlık yanıyla yürüyordu üstüme: uçuyordum!..Hangi zamanlarda,hangi ağaçlara konacağını bilemeyen kuşlar gibiydim işte!..Çocukluğumun tüm renklerini bulaştırıyordum konduğum dal yapraklarına,karıştığım bulutlara,
aştığım dağlara...Tepelerdeki rüzgar benden alıyordu hızını...Koşuyor..koşuyordum...

O zamana çok vardı daha.Sınava iyice hazırlanmalı,
muhakkak kazanmalıydım.Edindiğim bilgilere güveniyordum ama: ne olur, ne olmazdı gene de..
Soru-cevap şeklinde bilgiler içeren kalınca bir kitap vermişti öğretmenim. Hiç elimden düşürmedim onu bu zaman süresi içerisinde. Kırlarda koyun güderken durmadan o kitapta yazılanları okuyordum.
Türkçe, coğrafya, tarih, yurttaşlık bilgisi dersleriyle ilgili bilgilerimi pekiştirdim. Matematiğe hiç çalışmadım desem, doğru söylemiş olurum.Çünkü ben matematik dersi ve onu sayılara döken işlemleri çok iyi öğrenmiştim. Nasıl, nerede, ne zaman derseniz eğer; yanıtım davar arkasında olacak tabii!..Koyun ve kuzuları kurda kuşa kaptırmamak için uyumazken yani...Onları her akşam ağıla koyduğumda sayarken; her sabah kırlara doğru yollanırken....Hangi koyun hangi kuzuyu doğurdu deyip eşlerken...Ve...ve..koyunların öğle sıcağında bir gölgeye yatıp geviş getirdikleri sırada, çobanlık yapan arkadaşlarımla toprağa kazarak çizdiğimiz tablanın üzerinde ‘Dokuz Taş’ denilen oyunu oynarken öğrendim..Çok bilinmeyenli bir denkleme benzer bu oyun. İpucu niteliğini taşıyan dokuz taşını iyi yerlere koyar, sonuca ulaşacak ataklar yaparsan, rakibinin taşlarını esir alabilirsin..Bir nevi santranç işte!Problem çözmeyi, sağlama yapmayı o oyun sayesinde öğrendim. Her zaman söylerim; gene tekrarlarım: Rus Çarı Deli Petro ile arkadaş oldum daha o yaşlarda ben!..O akıllanmış olabilir ama ben hala deliyim!..

O oyunun bende yaptığı iyi etkiler yanında, kötü etkileri de olmadı değil.Kumar alışkanlığı!..
İnanmazsınız belki, tavlanın, altmış altının,
kaptıkaçtının, pokerin, piştinin, okeyin ustasıyım ben!..Varsa kendine güvenen, girsin sıraya!..Fakat asla YANIK oynamam. Peki ne kazandım acaba, derseniz eğer; usta olmak başka, para kazanmak amacıyla oynamak başka, derim. Zaten Türkiye’deki kumarhaneleri de benim yüzümden kapattılar. Belki oralara dadanırım, zengin olurum korkusuyla meclise verdiğim önerge kabul ediliverdi hemen. Bir de öldürülmemden korktular!..Kim ölmek ister Allah aşkına!.Onların sayesinde fakir bir vatandaş olarak yaşıyorum; sağ olsunlar!.Kıbrıs’a, Monte Karlo’ya,
Moskova’ya gidecek param da olmadığından apışıp kaldım vallahi!..Pişman olmuyor değilim hani, verdiğim önergeden..Benim için VETO hakkınızı kullanın ama kumarhaneleri kapatmayın, deseydim keşke!..Neden mi? Sınırlarımız ötesinden birileri gelip buralarda oyun oynar, döviz bırakır diye tabii..Ne demişler:”Sıçan sidiği,değirmen suyuna fayda.”

Değirmen nerede?
Su nerede?
Öğütülen ben oldum,
Dünya denen derede...

Kimi eledi, kimi beledi;
Kimi türkü söyledi....
Kimi yaptı somun ekmek,
Kimi de dilimledi...

Bu bir masal değil,
Gerçekti!..

Bazen; o yıllara doğru kayar hayalim..Kekik kokularını,
kantron çiçeklerinin güzelliğini, deve dikenlerinin mor gülle olan akrabalığını, ardıçların sımsıkı dalları arasına yuva yapan kuşlarla kurduğum dostlukları,
ateş böceklerinin avuçlarımda yıldızlaşmasını, evini sırtında taşıyan kaplumbağada hayrete düşmeyi (şimdi bana bakanlar yaşıyor bu duyguyu..), kardan,
yağmurdan, soğuk esen yelden korunmayı,
saklanmayı; dumanlı havanın, akşamın hüznünü duymayı; yılanlardan kaçmayı...hatta yaşamayı...hep o yıllar öğretti bana..Bir de özgürlüğe olan tutkuyu!..Bir yılkı atının yelelerine asılarak!..

Neredesin?

(devam edecek)


.Eleştiriler & Yorumlar

:: siz şiir yazın daha iyi
Gönderen: abdullatif / istanbul
3 Şubat 2003
sizi ve şiirlerinizi epey bir zaman var takip ediyorum şiirde mükemmel\'e yakınsınız ama deneme yazılarınız için aynı şeyi söylüyemem bakınız bu yazdığınızın devamını da yazsanız düşüncelerim değişmiyecek siz lütfen şiir yazın çünkü çok güzel yazıyorsunuz sevgilerle




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zor Yıllar -1-
Zor Yıllar -2-
Zor Yıllar -4-
Zor Yıllar -8-
Zor Yıllar -14-
Zor Yıllar -20-
Zor Yıllar -24-
Zor Yıllar -17-
Zor Yıllar -13-
Zor Yılar -16-

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Amma Uçmuşuz
Sinekler
İmam Olacağım
Ey Hayat
Zırlamayı Bırak
Zamana Kırıntı
Selam Efendim
Ah Canım
Bitanemi
Dedüdü Dedüdü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Araba [Şiir]
Bizim Otobüs [Şiir]
Masa 2 [Şiir]
Bostan [Şiir]
Pezoooo [Şiir]
Köprü [Şiir]
Tavşan [Şiir]
Ötanazi [Şiir]
Damlacıklar 4 [Şiir]
İçsel Haber [Şiir]


Tayyibe Atay kimdir?

Yeni şiirin,uzun yıllar yazmama rağmen yeni şairiyim. İnternet ortamı sayesinde okuyucu önüne çıktım henüz. Ne kadar şair olduğumun yanıtını ise okuyucuya bırakıyorum. Bayan yazarların çok az olduğu bir ülkede,duygu ve düşüncelerimi,şiirin ruhu okşayan ,elleyen tarafıyla anlatmaya çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Arif,Behçet Necatigil,Nihat Behram...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.