Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Kendimizi ifade etmenin yollarını biliyor muyuz? Cehaletin bizi sürüklediği karanlığın kollarına doğru hızla koşuyoruz .Bizler karamsar, boş bakışların içinde kaybolup gidiyoruz .Kendimizi ifade etmenin çabasında değiliz ve uğraşmıyoruz bunun için. Aslında çok güzel düşüncelerle, insana huzur veren yollarla kendimizi ifade edebiliriz. Kendimizi insanlara iyisi ile kötüsü ile anlatabilmekte en önemli faktörlerden birisi de diksiyondur. Diksiyon güzel olmadığı sürece konuşmalarımız da o kadar kötü ve anlaşılmaz bir hal alır. Diksiyonumuzu olabildiğince düzeltelim ki kendimizi ifade etme zorluğu ile karşılaşmayalım. Diksiyon dışında çeşitli yollarla da kendimizi ifade edebiliriz.. Kimimiz mısra mısra yazarak duygularımızı paylaşırız, bir kısmımız sazımızın tellerine vurarak, bazılarımız ise notalarla anlatırız. Örneğin aşık Veysel çok güzel bir şekilde ifade etmiş mısralarında: Uzun ince bir yoldayım, Gidiyorum gündüz gece, Bilmiyorum ne haldeyim, Gidiyorum gündüz gece. Dünyaya geldiğim anda, Yürüdüm aynı zamanda, İki kapılı bir handa, Gidiyorum gündüz gece. Düşünülürse derince, Uzak gözükür görünce, Yol bir dakka miktarınca, Gidiyorum gündüz gece. Bu mısraları ve daha nice mısraları ile kendini anlaşılabilir bir biçimde halka ifade edebilmiştir. Yeri gelmiştir bu anlamlı mısralarla kalplere kendisini anlatma yolunu seçmiştir. Daha birçok yolu var kendimizi ifade edebilmenin. Mesela dağlardaki çobanlarımız alır eline kavalını , yanık yanık çalar ve dağlarla dertleşirler kavallarının sayesinde. Bunlar kendini ifade etme yollarından sadece birkaçıdır. Ben şahsen kendimi ilk önce mısralarımla sonra da satırlarımla anlatmaya başladım siz değerli okurlarıma. Bu konuda usta değilim ama yine de sizlere kendimi ve neyi nasıl anlatmak istediğimi ifade edebiliyorum. Beni elbette eleştirenler var yazdıklarım konusunda. Yazdıklarımın her zaman aynı şeyi anlattığını söyleyenler de var, farklı dersler verdiğini söyleyenler de. Ama ben kötü yönümle eleştiriliyorum diye siz değerli okurlarıma kendimi yazılarımla ifade etmekten vazgeçmem mi lazım, yoksa üzerine gidip hatalarımı bularak yazmaya devam etmem mi lazım? Ben ikincisini tercih ederim, çünkü pes etmek benim için yanlış bir tercihtir. Bunun adı benim nazarımda korkaklıktır. Yeri geliyor mısralarımla,yeri geliyor satırlarımla hatta yeri geliyor şarkılarımla kendimi ifade etme gayretine giriyorum. İnsanlara da her zaman söylediğim şey şudur: Kendinizi anlatabilmek için mutlaka bir yol seçin ve hiçbir zaman korkarak yaşamayın. Bir insan kendini ifade etmenin yolunu bulup o yolda yürümezse hayatı boyunca o şahısın varlığı hissedilmez. Bana çok söylendi, ne yapacaksın şunları yaptığında başın göğe mi erecek diye. Ama ben kale almadım o söylenenleri ve yazmaya devam ettim ve şu anda siz değerli okurlarıma hitap ediyorum. Ben o söylenenleri kale alıp bir köşeye çekilseydim sizlere fikirlerimi açıklayamayacaktım ve ben pasif kalacak, sizlere varlığımı düşüncelerimi hissettiremeyecektim. Benim prensibim şudur her zaman: Ne şekilde olursa olsun kendini insanlara fark ettir ve çizmiş olduğun çizgiyi kaybetme. Pasiflik yolunda değil aktif olma yolunda yürüyelim ve insanları da pasifliğin eline bırakmayalım. Aktif olma yolunda yürümeye teşvik edelim. Ben her zaman engellileri örnek gösteriyorum, çünkü engellilerin normal insanlara nazaran daha aktif olduklarını düşünüyorum .Bana diye bilir insanlar, kendiside engelli o yüzden engellilerin daha aktif ,kendisini kolay ifade edebilir olduğunu söylüyor diye.Ama gerçekler acıdır. Engellileri korkaklığa sürükleyen normal insanlardır. Bizleri pasifleştiren onlardır.Bırakın korkaklığın elinden kurtulalım.Her zaman kendimizi nasıl ifade edebildiğimizi bizi anlamak istemeyenlere, ne gerek var başın göğe mi erecek düşüncesine sahip olanlara bir şekilde gösterelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |