..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Hüseyin İbiş




3 Nisan 2019
Sevgi Yüreklerimizde Kalsın  
Hüseyin İbiş
bizler neden bir şeyleri kırıp dökmekten ziyade onarım yoluna gitmiyoruz


:GJA:
SEVGİ YÜREKLERİMİZDE KALSIN
Bizler neden bir şeyleri kırıp dökme yoluna gitmekten ziyade onarım yoluna gitmiyoruz?
Evet, biz insanlar için kırıp dökmek, onarmaktan bir adım daha önde olmaktadır. Çünkü kırıp dökmek, hayatın en kolay olan işidir ve zor işleri seçmeyi biz insanların gözleri kesmez.
Ama her daim şu soru içimde yer bulur: Bunun daha başka bir yolu yok mudur? Bu kırıp dökme yoluna girmeyi ne için seçme ihtiyacı hissediyoruz kendimizde. Aksine, bizler daha çok kırıp dökmek yerine, onarımlara yönelmenin yollarını arayıp o yollara girmeliyiz.
Birinci yol, çok kolay girilen bir yol. Girmek basittir ama çıkması, hatta çıkabilirsek ondan sonra elimizden alıp götürdüklerini görmek, bizlere çok uzak kalmaktadır.
Kırıp dökmenin yolları saymakla bitmez; ellerinle, bakışlarınla, en önemlisi dilinle yapmaktasındır bu bahsettiklerimi. Ama onların bir daha eski halini almasını sağlayamazsın.
En önemli olan dilinin kırdığı kalpleri , onlarda açtığı kapanması imkansız yaraların merhemini bulman imkansızdır. Yani büyüklerimizin söylemiş olduğu şu güzel, bir o kadar da ders veren sözün doğruluğu girmektedir devreye:’ Keskin sirke küpüne zarar.’ Bir anlık öfke bizleri nerelere, nasıl bir şekilde sürüklüyor. Bizler şunu yapmak başarısını gösteremiyoruz, öfkemizi yenip en iyi pehlivan olmanın yolunu bir türlü bulamıyor o yolun sonuna ulaşamıyoruz. Bu yüzden de önümüze gelen her ne varsa yıkıp dağıtıyor, kırıp dökmeyi büyük bir marifet sanıyoruz. Aksine kırıp dökerek bir yere varılamayacağı düşüncesinin beynimizde yer edip oraya yerleşmesini sağlamalıyız. Onarım yolunu seçmeyip, seçtiğimiz bu deprem etkisinden daha fazla etki yaratan bu yolda yürümeye devam edersek elimizde avucumuzda olan her ne varsa kaybeder, yapayalnız kalırız. Onarım yolunu seçersek ilk önce dilimizin içindeki zehri boşaltmakla başlamamız lazım gelmektedir. Sonra bizi biz yapmaktan alıkoyan, öfke dolu boş hareketlerimizden kurtulup, içimizde başka bir bizi gösterme çabasına girmeliyiz. Bizleri kırıcılığa iten bütün gereksizliklerin içimizden sökülmesi, hatta bir daha sonsuza dek girmemesi için açık kapıları kapatmalıyız. Kırıp dökmenin kaybettireceği her ne varsa, olduğu gibi gözümüzün önünde bulundurmalı, aklımızın bir köşesine kazımalıyız.
Hiçbir zaman kırıcılıkla bir şey kazanılmayacağına kendimizi inandırmalıyız. Bu söylenenlere kendimizi inandıramazsak bulmaya çalıştığımız onarma yolunu bulmakta olabildiğince zorlanırız.Pusulamızı saygı olarak kullanmalıyız. Kullanmak için tavsiye ettiğim bu pusula bizi aradığımız yola iletmekte geç kalmayacaktır. İçimizdeki öfkenin bizleri götürmekte olduğu karanlıkları görmezden gelmemeliyiz. Keskin sirke olup küpümüze zarar vermeye devam edersek etrafımızda dostlar değil,olabildiğince düşman yer alır. Unutulmamalıdır ki insan kendisine ve çevresine en büyük, en kolay zararlar veren varlıktır. Düşmanı kazanmak anlıktır fakat bir dostluğun yaşatılmasını sağlayabilmek en zor olanıdır.
Her zaman şu düşünce ile hareket etme gayretine girip içimizdeki öfkenin bizleri sokacağı zararların elinden çekip çıkarmanın yollarında ilerlemeliyiz. Düşman kazanmak için değil ,köklü dostluklar kurmanın düşüncesi ile hareket ederek yolumuzu çizmeliyiz. Kuracağımız köklü dostlukların ve yanımızda bulunmasını istediğimiz dostlarımızla daima kötülüklerin sonunu getirmenin savaşına girmeliyiz. Kırıcı olmanın yerini her daim tatlı dilliliğin yer alması uğraşı içinde kendimizi göstermeliyiz. Bizi biz yapmaktan alıkoyan kötülüklerden elimizi çekip kırıp dökmenin yollarından hem kalplerimizi hem de bedenlerimizi kurtarmalıyız. Hayatımızda en başarılı pehlivan olabilmek için ilk önce kendimizi esaretine bırakmış olduğumuz öfkemizi yenelim. Keskin sirke olup etrafımıza zarar vermemenin gayretinde bulunalım. Yıkıcılıktan her zaman her yerde uzak duralım.
Kalplerde yer bulmak için kırıp yok eden, bir işe yaramaz olmayıp kırılanların tamiri için çalışan ustalar olalım.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Haklı Mücadelemizde Kayıplarımız Olmasın
Kararsızlıklarınızla Korkularınızı Aynı Kefeye Koymayın
Kafamızda Mantıksızlık Yer Etmesin
Ön Yargı Bizim Yolumuz Olmasın
Engelli Çivtlere Olan Ön Yargı
İnsanları Yersizliklerle Meşgul Etmeyin
Sorumluluklarımızın Bilincinde Olalım
Işığınız Hiçbir Zaman Kaybolmasın
Maneviyatımızdan Ödün Vermeyelim
Daha Güzel Bir Dünya İçin Yaşayalım

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İradenizin Prangalanmasına Müsade Etmeyin
Dostum Diyenlere Sırt Çevirmeyin
Pişmanlık Rüzgarında Savrulmayın
Asaleti Gösteriş Olarak Görmeyin
Sözlerinizin Ağırlığı Altında Ezilmeyin
Hayatınız Çelişkilerden İbaret Olmasın
Kalplerinizi Nefret Rüzgarına Bırakmayın
Hayatımızda Geç Kalmışlıklar Yaşanmasın
Kalplerde Kirlilik Yer Bulmasın
Rotanızı Öfkeniz Çizmesin

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatımda Umutsuzluklar Son Bulsun [Şiir]
Dostum de Sahip Çık [Şiir]
Yaşamımda Haklı Mücadelem [Şiir]
Bütün Güzellikler Senin Olsun [Şiir]
Yüreğinde Menfaatin Yeri Olmasın [Şiir]
Boş Ver Üzülme [Şiir]
İnsan Hayatı Şiirlere Mısradır [Şiir]
Meydan Verme [Şiir]
Vatanım Uğrunda Ölmek İçin Hazırlandığım [Şiir]
Zaman Ömürden Alıp Gidiyor [Şiir]


Hüseyin İbiş kimdir?

Kalp gözü açık bir şairim

Etkilendiği Yazarlar:
Yavuz Bahadıroğlu,Ahmet Günbay Yıldız,Cengiz Aytmatov,Mehmet Rauf...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.