Þükür çaresizliði yaþayan birini görerek "iyi ki bu durumda deðilim" demek deðil, o kiþinin çaresizliðini giderecek çareyi bulup, hakka "benden istediðini yapmam için fýrsat verdiðin için sana çok þükürler olsun" diyebilmektir.

Çareyi tüketmiþ, yardým bekleyen zavallýlara yardým etmek yerine onlara acýmak ancak firavun merhameti olur. Elindekini varlýðýný bir ihtiyaç sahibi için kullanmýyorsan yaptýðýn þükrün bir anlam ifade ettiðini düþünmüyorum ben ey insan ya da Müslüman.

Ýhtiyaç sahiplerinin haklarýný saraylarda gýrla israf eden alçaklardan koruma gibi bir görevimiz olduðunu düþünmüyorsak þükredilecek varlýða karþý da samimi deðiliz demektir.

Aç insaný görüp, tok olduðuna þükredilmez. Hasta birisini görüp sað olduðuna þükredilmez. Bir organý eksik birini görüp, organlarýnýn tam olduðuna þükredilmez, evi olmayaný görüp, iki ev olduðuna, malikâne, konak, villa ya da saray sahibi olduðuna da þükredilmez. Aç insaný görünce ona yardým yapabildiðin durumda olmaya, hasta birini görünce, onun tedavisiyle ilgilenebildiðine, bir organý olmayan birini gördüðünde o eksikliði giderme çabasý içinde olmaya, evsiz birisini görünce, ona bir barýnak temin edebilme fýrsatlarý bulabildiðine þükredilir. Biz her zamanki gibi, her þeyi götünden anladýðýmýzdan þükrü de götünden anlamaya devam ediyoruz.

Þükür hakkýný alamayan birinin hakkýna kavuþmasý karþýsýnda yapýlýr. Þükür iblise deðil, hakka yapýlýr.

Televizyon çocuðu görünümündeki, çýkarcý dincilerin öðretmeye çabaladýklarý yoksulluða þükretmekten bir an önce vazgeçeriz.

Umarým Allah'ýn Bakara Suresi, 267. ayette: "Ey iman edenler, kazandýklarýnýzýn iyi olanýndan ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacaðýnýz bayaðý þeyleri vermeye kalkýþmayýn ve bilin ki, þüphesiz Allah, hiçbir þeye ihtiyacý olmayandýr, övülmeye layýk olandýr." ayetine uygun þükretmeye baþlarýz.

4 Eylül 19
Gölcük