Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Korkularımızın hayatımızda bir ömür yer bulmasını istediğimiz güzellikleri sonlandırmasına neden izin veriyoruz? Evet Sevgili Dostlarım, Ben bu yazımı da korkuların hayatımız üzerinde yarattığı olumsuz etkiler üzerine kaleme almak istedim. Bu olumsuz etkilerin başında ise yerli yersiz korkular gelmektedir. Hayatımızın karanlıklara doğru yol almasında büyük etkisi olan korkulardan kendimizi kurtarabilmek için neler yapabiliriz düşüncesine sahip oldum ve sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istedim. Şunun bilinmesini isterim: Korkuların hayatımızda bir ömür yer bulmasını istediğimiz güzellikleri sonlandırmasına izin verilmemesi gerektiği kanaatimdir. Bahsetmekte olduğum sonlandırmalar olduğu taktirde hayatımızın sonsuza dek güzelliklerden yoksun kalacağı aşikardır. İnsanlar unutmamalıdır ki kendilerini huzursuzluklara sürükleme yoluna iten yersiz korkuları hayatlarında bulundurmaya devam etmeleri halinde ellerinde onları mutlu eden güzelliklerin son bulacağını hiçbir şekilde unutmamaları lazım gelmektedir. Hayatımızda yer almasına izin vermekte olduğumuz korkuların biz insanlar üzerinde yaratmakta olduğu olumsuz etkilerin nelere mal olacağı hakkında sizleri birkaç örneklendirme ile bilgilendirmeye çalışacağım. İzlemekte olduğum hala devam eden bir tv dizisinden örneklendirmeler sunacağım sizlere. İlk önce dizinin başrolü olan iki kişinin yersiz korkuları yüzünden kaybetmiş oldukları güzelliklerden sonra da diğer kahramanların korkuları yüzünden baş rol oyuncusunun canlandırmakta olduğu kahramana verdiği zararlardan bahsedeceğim ve yersiz korkuların insan hayatlarındaki olumsuz etkilerin vermiş olduğu kayıpları görmenizi sağlamaya çalışacağım. Ben bu önemli bilgilendirmeyi siz değerli okurlarımın sözünü etmekte olduğum korkuların hayatınızda olumsuz etkiler bırakmasına izin vermemeniz için yapıyorum. Zorla güzelliğin olmayacağının bilinmesini istediğim için bu örneklendirmelere yer vermeyi uygun gördüm. İnsanlar üzerinde yaratmakta oldukları korkularla olumsuz olan bir şeylerin olumlu olarak lehlerine döndüğüne de şahit olduğum için bunları sizlerle paylaşma gereği hissettim. İzlediğim dizinin baş kahramanı yıllar önce kaybetmiş olduğu kardeşini aramaktadır. Çalışmakta olduğu teşkilatın başındaki şahıs kardeşinin nerede neler yaptığını bilmektedir fakat bilmiyorum ayağı ile adamdan kardeşini saklamaktadır.Kardeşini yanında bulunduran şahıs bu adamın oğlunu öldürterek kendi sonunu getirmektedir. Oğlunu öldürten mafya babası ve adamlarını bir kalemde hayattan silip süpürür. Yıllardır aramakta olduğu kardeşi de baba olarak gördüğü adamın katilini öldürmek üzere yemin eder ve katili aramaya başlar. Bir gün iki kardeşin yolu bir mahallede kesişir fakat ikisi de kardeş olduklarının farkında bile değillerdir. Bahsetmiş olduğum insanların hayatlarına bir şekilde dahil olan başka bir kişide bunların her şeyini öğrenir, bu bilgilerle yapmadığı kötülük bırakmaz. Dizinin esas oğlanının aşık olduğu kızı kendine bağlayabilmek için bu kötülüklere başvurmaktan geri kalmaz. Esas oğlanın sevgilisinin babası başkahramanın arabasına bomba yerleştirip oğlunun ölümüne sebep olmaktadır. Bunu da kızın aşık olduğu adam öğrendiği anda ölümünün elinden olacağı korkusuna kapılır kızı sevdiği adamdan uzaklaştırmanın yollarına başvurur. Diğer şahısta bu bilgileri ele geçirerek kızı zorla kendisi ile evlenmeye ikna eder. Diğer bilgileri de amcası sayesinde ele geçirerek herkes üzerinde ayrı korkular yaratmayı başarır ve istediği her şeyi elde etme yoluna girer. Bu yolun onun için hayırlı olmayacağını hiç hesaba katmaz, oyunlarını oynamaktan vazgeçmez. Düşünmediği bir şey vardır: Korkunun ecele faydası yoktur. Yani kısacası bu örneklendirmelerimde sizlere anlatmak istediğim bir tek şey var: Yersiz korkuları hayatınızda bulundurmamalı kendinizi uçurumlara itmemelisiniz. Bu korkulardan başka birilerinin yararlanmasına müsaade etmeniz halinde en büyük kötülüğü kendinize yapmış olursunuz. Hayatınızı alt üst etmesine izin verdiğiniz korkuları hayatınızın en önemli köşesinde bulundurmakla sadece kendinize değil sevdiklerinize de büyük zararlar vermiş olursunuz. Hayatınızda korkuya değil her daim cesarete yer vermeniz yapmanız en doğru olanıdır. Hiçbir zaman korkuların sizleri elinde oyuncak etmesine izin vermeyin. Akılların bir köşesinde daima bulundurulması lazım gelen bir şey vardır. Korkarak yaşamaya devam etmeniz halinde kaybetmeye mahkum kalırsınız. Korkarak yaşamak insanın yalanlar denizine düşüp o büyük denizde boğulmasının da en büyük sebebidir. Cesareti elimizden sonsuza kadar bırakmayalım. Hayatımız için en önemli olan şey hakkımızda vereceğimiz kararlar konusunda bir tek kendimiz söz sahibi olalım. Korkular yüzünden bir başkasının bizim hakkımızda kararlar almasına izin vermeyelim. Unutmayalım ki bir başkasının hayatımız hakkında vereceği kararları kabullenmek kişiliğimizden feragat edip bir rüzgara kapılarak oradan oraya savrulup yok olmaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |