Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Kendimizi kandırmayı neden elden bırakamıyoruz? Bir büyüğümle karşılıklı otururken bir muhabbet başlıyor. Birbirimizle kurduğumuz sohbet havası, boş durmamamız gerektiğini işaret ediyor. Konuşurken, aklıma gelen ve birlikte yapabileceğimiz, bir iş teklifi sunuyorum. Aldığım cevap aynen şu oluyor: Senin bize söylediğin bu işler bizden geçti. Hayır, kardeşim senin yaptığın düpedüz sözde yaşlılığın arkasına sığınıp kendini kandırmaktır. Aslında ihtiyar bir şahıs değil karşımdaki muhatabım. Fakat tembelliğin içinde kaybolup gitmek ona daha kolay geliyor. Bu saatten sonra çalışmak benim neyime diyerek karamsarlığın içinde yok olup gitmeyi tercih ediyor. Eline verilen büyük fırsatlara uzaktan bakmakta ısrarcı oluyor. Kendine olan güven kaybının en önemli sebebi, arkasına saklanmaktan kurtulamadığı bahanelerdir. Ancak bunun bir türlü farkına varamamaktadır. Bir de etrafına, hayatında olumsuz etkiler bırakan bir açıdan bakmayı yinelemektedir. Muhatap olduğum şahısla kendisi hakkındaki izlenimlerimi paylaşmaktan çekinmiyorum. Aklına kazımış olduğu sabit fikirliliği onun girişimciliğine büyük bir engel teşkil etmektedir. Bakış açısındaki yanlışlığın zararları ile ilgili önemli hatırlatmalarda bulunuyorum. Ben yapmış olduğum bilgilendirmelerin fayda sağlayıp sağlamadığını bizzat kendisinde görmek istiyorum. Kendisini kandırmaya devam etmesi bizim bir arpa boyu yol alamadığımızın göstergesidir. Elini tutup düştüğü yerden kaldırmak istediğim insanı hayatla barıştırmanın yollarını arıyorum. Amacın ne diye sorulduğu takdirde hiç düşünmeden vereceğim direk cevap şu olacaktır: Girdiği darboğazdan çıkabilmesi için rehber olup ona yol göstermektir. Benim yol göstermek için çabaladığım insanlara bir sözüm olmuştur her zaman. “Benim söylediğimi yapın, kaybedeceğiniz bir şey olmaz.” Fakat yürümekte olduğum yolu, yol bellemeyin o vakit çıkamayacağınız bir çukura düşersiniz. Umarım bu yazımda vermek istediğim mesajı anlamışsınızdır değerli okurlarım. Her şeyi yapın fakat kendinizi kandırmayın. Bunun için de türlü bahaneler arkasına sığınarak yolunuzu kaybetmeyin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |