Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
Umut; insanoğlunun korkusuzca ayakta kalması için kalbinde yanan, sönmesine izin vermediği, dünyasını aydınlatan ışığın adıdır. Adına şiirler, şarkılar yazılan, kalplere ilaç olduğu söylenen umudun; gece gündüz, her an her saniye içimizde yer aldığı bilincinde olunmalıdır. Hayatındaki karanlığını sonlandıran bu ışığını kaybederse geçirmiş olduğu bir dakikanın bile anlamı olmayacaktır. Umutsuzluğun pençesine düşen bir şahsın, kalbine kuvvet veren yaşama sevincinden uzak kalacağı akıllarda bulundurulmalıdır. Umudu elinden kayıp giden bir kimse, karanlığın içerisinde yok olur, görünmez, aradığı hiçbir güzelliği elde etmesi kolay değildir. Yaşamının her anında elinden bırakmaması gereken en kıymetli hazine, insanoğlunun gönül bahçesine bir çiçek misali solmamacasına ektiği umududur. Bahsetmekte olduğum bahçeye hayat vereceği düşünülen çiçeğin, can suyu verilmemesi halinde insan yaşamı, çorak bir tarla halini alacaktır. Bu bahçeyi canlı tutmak istiyorsak hayatımızın manası olduğundan bir an olsun şüphe duymadığımız umudumuza; yani kalplerimizi doyuran elimizdeki ekmeğimize, koşulsuz şartsız sahip çıkmamız icap etmektedir. Her zaman büyüklerimiz tarafından bizlere, farklı cümlelerle yaşadığımız süre boyunca umudumuzu kesmememiz gerektiği anlatılmıştır. Fakat biz insanlar o kadar anlayıştan yoksunuz ki bize verilen öğütlerden almamız gereken dersleri göz ardı etmekten geri durmuyoruz. Atalarımızın dillerinden düşürmedikleri güzel sözlerinin ,kendilerinden sonraki nesillere olacakları anlatabilmek için durmaksızın söyledikleri aşikar. Nasıl ufacık bir taş, insan ayağına takıldığı zaman tökezlemesine sebep olarak gösterilir; aynı şahsın umudunun tükenmesi de hayatı boyunca ayağa kalkamayacağının en önemli göstergesidir. Hani büyüklerimiz derler ya “Umut yoksulun ekmeğidir.” gerçekten de insanoğlu, ekmek yediği zaman midesini doyurabilir bittiği anda tekrar kendi nefsi için ekmek temin edebilir; ama kalbini doyuran umut adlı ekmeği tükettikten sonra onu bir daha elde etmesi mümkün değildir. Yoksulun ekmeği olarak tabir edilen umudumuza sahip çıkmanın, kendimize olan borcumuz olduğu düşüncesinden zihinlerimiz mahrum bırakılmamalıdır. Onun için insanlara tavsiyemiz şudur: Hiçbir zaman, ne olursa olsun, gönüllere tokluk veren umudun tükenmesine müsaade edilmemelidir. Ders almamızı gerektiren bu güzel ve manalı sözün yaratılanlar için boşuna söylenmediği, akıllardan bir an olsun çıkarılmamalıdır. Umutsuzluğun ayağımıza bir taş misali takılıp bizi tökezleterek düşmemize müsaade ettiğimiz takdirde güneş ışığına hasret kalacağımızı bilmemiz gerekmektedir. İnsan midesi bir gün aç yaşayabilir ;fakat gönüllerimizi doyurduğuna inandığımız umudumuz tükendiği anda bizi biz yapan her şeyimizden olacağımız unutulmamalıdır. Hayatımızı aydınlatan ışığın sönmesine engel olmazsak gölde açlıktan ucuna yem takılı oltanın gelmesini bekleyen balıklardan farkımız kalmayacaktır. Her ne olursa olsun, dillere pelesenk olmuş bir şarkı misali fakirin ekmeği olarak tabir edilen umudumuza sahip çıkmak, her daim en önemli vazifemiz olmalıdır. Yaşamımızın en önemli vazifesini yerine getirmemek, kendimize yaptığımız büyük bir saygısızlık olacaktır. Bizleri uçsuz bucaksız karanlığın içerisine sürükleyen bu saygısızlığa meydan vermemek de yine kendi elimizde olan bir şeydir. Bindiğimiz umut sandalının batması, hayat adı verilen denizde kuşkusuz boğulup yok olacağımız anlamına gelmektedir. İnsanoğluna yaşama kuvveti veren, onu her daim ayakta tutan umutlarının kırılarak yerle bir edilmesine izin verilmemelidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |